GÜNCEL (Yalanı Meşrulaştırmak-1-)

YALANI MEŞRULAŞTIRMAK-1-
İdeolojik saplantılar, lidere biat (biat: bir kimsenin yönetimini, egemenliğini tanıma), töre/kültür,ezber, beşeri yazılı kurallar (kanun), Kaynağı Kur’an olmayan sözde dini cemaat tarikat ve unsurlarının faaliyetleri, kaynağı millet olmayan medya, dış dünya ve dış dünyanın kirli amaçlarına hizmet eden senaryoların yerli işbirlikçilerce sahnelenmesi ile menfaat, kirli amaçlar ve statüko uğruna yapılan enformasyonun yoğun baskısı ve insanlığa öğretiler v.s.; bütün bunlar insanoğlunun düşünme yeteneğinin yok olmasına neden olmakta ve hatta insanoğlunu robotlaştırmaktadır.
İdeolojik saplantıların hakim olduğu bir düşünce yapısının kişi ve kişilerinin; yıllar geçmesine rağmen ideolojinin esiri, değişmeyen fikri yoksun, muhakeme engelli olduklarını görürüz; örneğin: siyasi olarak 3 ve daha fazla veya ömrü boyunca yerel/genel seçimde oy kullanmış bir kişinin siyasi parti genel başkanının değişmiş olması hali dahil ki; ülkemizde az rastlanır, siyasi tercihinin aynı olması, değişmemesi hali bu duruma örnektir. Bu durum; insanın düşünme yetisini kaybetmesini ideolojisine tercih etmesi ve/veya bu ideolojiden beslenmesi ile izah edilebilir.
Lider : “Lider ya da Önder, bulunduğu çevreye yarar sağlayan, süregelen gelenekte köklü değişiklikler yapan ve çevreyi yönetme sorumluluğu alabilen; sezgi, zeka ve bilgiye dayalı karar alarak uygulayabilen kişiye denir. Lider; elindeki gücü kullanabilme kapasitesine bağlı olarak, çevresini etkileyen kişidir.” Bu tanıma uygun lider “kimlerdir”; siyasi parti genel başkanları, STK başkanları, sözde dini cemaat ve/veya tarikat sahipleri/kurucuları bu “kimler” midir? Bu “kimlere” insanoğlunun biat düzeyinde bağlılığı hangi ruh hali ile izah edilebilir.
Örneğin; Siyasi parti genel başkanlarının parti lideri olarak kaynağı millet olmayan millilikten uzak medya ve unsurlarının “lideri” ifadesini kullanması, enforme etmesi “yalanı meşrulaştırmaktır”. Lider tanıma uygun ülkemiz siyaset kurumunda kaç lider vardır? Ne yazık ki; ülkemizde değişime fırsat verme (istifa gibi) kültürü olmamakla birlikte ölüm ve/veya malum nedenlerle zaman zaman değişen siyasi parti genel başkanlarına bile “lider”tanımına uysun veya uymasın “lideri” ifadesinin kullanılması “yalanı meşrulaştırma” cabası değil midir ?
Sözde dini cemaat veya tarikat sahipleri/kurucuları ile ideolojik kuram sahiplerine lider denilmesinin nedeni; bu kişilerin “lider” olduğundan değil, doğumdan başlayan töre/kültür yüklemeleri ve çocuk yaşta başlayan eğitim öğretim faaliyetleri ile insanlığa ezberletilen “bilgi” denilen her şeyin, insan hafızasının bir kapasitesi olduğu düşünülmeden yüklendiğinden ve İletişim kaynaklarını elinde bulunduran yazılı ve görsel yayım organlarınca sıklıkla ifade edilen
“lideri” (kimler) sözcüğünün insanoğlunun belleğine yerleşmesi ile liderin düşünebildiği kadarı ile yetinme alışkanlığı meydana gelmiş, düşünme ihtiyacı azalmış ve/veya yok olmuştur.
Bu durum; insanlığı biat kültürü ile tanıştırmış ve bu limanda kendini güvende olduğunu hissettirmiş olması ile idoller ideolojik saplantılar oluşmuş böylelikle “lider” yalanı meşruluk kazanmıştır.

devam edecek

Yorum Yaz
  • UYARI: Konuyla ilgisi bulunmayan, hakaret içeren cümleler veya imalar, inançlara saldırı, şiddete teşvik yorumları onaylanmamaktadır.