HUKUKUN DİLİ
Ülkemiz Anayasasında yasama, yürütme ve yargı erkleri demokratik yaşamın olmazsa olmazları olarak yerini almış kurumsal yapılardır.
Ülkemizde yasama ve yürütme erkinin millet iradesi ile şekillendiği, kararlarını millet adına verme gibi bir sorumluluk taşıması, vekaletin gereğidir. Yargı erki ise; yasamanın önüne koyduğu yasal mevzuata göre karar veren, mevzuat içinde kalma kaydı ile vicdani kanaatlerini kullanan unsurlardır. Hakim “millet adına karar verir” yasal düzenlemesi hiçbir şartta Millet egemenliği ile bağdaşmaz. Yasama; bu yasal düzenlemeyi bir an önce mevzuattan çıkarması millet iradesine saygının gereğidir. TC Anayasası: Yasama yetkisi Madde 7 – “Yasama yetkisi Türk Milleti adına Türkiye Büyük Millet Meclisinindir. Bu yetki devredilemez.” derken; Yargı yetkisi Madde 9 – “Yargı yetkisi, Türk Milleti adına bağımsız ve tarafsız mahkemelerce kullanılır.” denilmiştir. Anayasa maddelerinden de anlaşılacağı üzere; yedinci maddede millet iradesinin devredilemeyeceği ifade edilmişken dokuzuncu maddede millet iradesinin yargı unsurlarınca kullanılabileceği ifade edilmiştir. Bu bir çelişkidir. Ayrıca; Ceza Muhakemesi Kanunu m. 232/1 uyarınca: “Hükmün başına, “Türk Milleti adına” verildiği yazılır” Bu durum; demokratik düşünce sistemi ile ifade edilemez.
Hukuk dili ve milletin algısı; yargı sürecinde; “müebbet hapis ve/veya ağırlaştırılmış…yıl hapis vs, gibi İddianame hazırlanıp mahkemeye sunulan davaların kararlarında; müebbet hapis cezası ile yargılanan kişi için şu bu sebep neden, iyi hal vs gibi sebepler öne sürülerek örneğin 10 yıl ve/veya beraat gibi kararlar verilebiliyor, yani; istenen ceza ile verilen ceza arasındaki orantısızlık ? ile örneğin, Bin TL ağır para cezası, iki bin yıl hapis cezası, aynı kişiye bir başka davadan ise elli yıl hapis cezası vs gibi hukuki ifadeler “hukukun dili” hukuk camiasında bir anlam ifade ediyordur belki ancak; millet nezdinde bu ifadeler yargıya olan güveni sarsmakta hatta yok etmekte olduğunun bilinmesi gerekir.
Hukukun dili; milletin dili ile aynı, anlamının millette oluşturduğu algının yargıya güven amacına hizmet etmelidir.