Ne gariptir ki hayat bir ileri iki geriden ibaret, değer verdiğinin o kadar da önemli olmadığını görüyorsun zaman içinde.
Sadece gözümüzde büyüttüğümüz görmek istediğimiz gibi çıkıyor insanlar. Hayaller Paris , gerçekler malesef ki taşrada kalıyor.
Sadece düşünebilmek yeterli olacaktır aslında bakmakla görebilmek için. Hayatlar zaten net istekler de bir o kadar şeffaf.
Emekler, enerjilere bırakılıyor geriye sonuç alınmamış karmaşık duygular ve kullanılmış tüketilmiş umutlar kalıyor.
Kişilere katılan her anlam ve istek o kişinin sadece egosunu tamamlıyor
bittiğinde ise yabancı oluyor duygular hiç yaşanmamış olarak.
Ama bir yerde insanın gözüde açılıyor bu tecrubelerin karşısında verilen emeklerin alınamayan sonuçların çoğu acı da olsa yüzüne tokat gibi vurulacak olsa da yaşanması gerekiyordu diye düşünüyor insan.
Peki hayat bitiyor mu? tabii ki bitmiyor geriye yaşanması yeniden başlaması ve bitmesi gerekenler karmandaki kişilerin son durumları kalmakta.
Verilenler hayata alınanlarla birlikte yeni yolculuklara kucak açma zamanı gelmiştir artık.
buradan kendimize nasıl bir hisse çıkartıyoruz ?
İnsanları özel yapan sadece bizdeki duyguları vede bakış açımız.
Verilen değerlerin yapılan enerjilerin boş olduğunu görünce geri çekilmeli insan şöyle de düşünmeli hiç gerek yok diyerek kaldığı yerden yoluna devam etmeli çünkü kazanılan her zaman kendi
olacaktır.
Bağımlılık zayıf karakterli olanlara mahsustur
Eşsizlik almadan vermek sadece yüce Yaradan'a ait olduğunu bilmek gerekiyor.
İnsanoğlunun menfaate yatkın olduğunu bilinmeli vermeye değil almaya alışkın olduğu çıkarılmamalıdır akıldan.
Yaşamanın sürprizlerinden biride bu deneyimlerin sonucunda tecrübeyle oluyor .
Bence iyi de oluyor bu tecrübelerle neyin boş ve dolu, neyin önemli önemsiz olduğunu çok rahatlıkla görebiliyor insan.
Hikayene kaldığın ve hakkettiğin gibi gönül rahatlığıyla dönebilirsin artık.
Sevgiyle kalın
Emel Araz