Yıllar önce, bir adam varmış. Bu adam çalışmak amacı ile evinden, yurdundan ayrılmış ve çalışmaya gitmiş, çok uzaklara. Yıllarca çalışmış. Sonunda memleketine dönme zamanı gelmiş. Çalıştığı süre içinde tam 3000 akçe biriktirmiş. Evine doğru yola çıkmış. Yolu büyük bir şehirden geçiyormuş, yolda yürürken köşe başında birisi:
"Bir nasihat bin akçe, bir nasihat bin akçe" diye bağırıyormuş.
Adam düşünmüş: 'Nasıl olur, bir nasihati bin akçeye satarlar, ben yıllarca çalıştım ve sadece 3000 akçe biriktirdim' Bu işe pek aklı ermemiş ama merak işte. Duramamış ve adama bin akçe vererek o nasihatı satın almış. Nasihat:
"KADERDE NE VAR İSE O ÇIKAR" Adam yoluna devam etmiş.
İlerde yine köşe başında başka bir adam bağırıyormuş:
"Bir nasihat bin akçe, bir nasihat bin akçe" diye.
Adam yine dayanamamış bin akçe de o adama vermiş ve ikinci nasihatı da satın almış. İkinci nasihat da:
"GÖNÜL KİMİ SEVERSE GÜZEL ODUR" Kalan son bin akçesi ile de yoluna devam etmiş.
Daha şehrin çıkışına gelmeden yine gene köşe başında bir başka adam da bir nasihati bin akçeye satıyor. Adam bir parasına bakmış, bir de nasihatı satan şahsa, dayanamamış ve kalan son akçesiyle de o nasihatı da satın almış. Son nasihatte:
"HİÇ BİR İŞ ACELEYE GELMEZ".
Adam parasız pulsuz yoluna devam etmiş. Şehrin çıkışında büyük bir kalabalıkla karşılaşmış. Kalabalıktaki insanlar telaş içindeymiş. Yaklaşmış ve içlerinden birine neler olduğunu sormuş. Oradan birisi açıklamış, demiş ki:
"Burada şehrin tüm su ihtiyacını karşılayan bir kuyu var, ama kuyunun içinde de canavar var. Canavar suyu tutmuş, göndermiyor. Aşağıya kim indiyse bir türlü yukarıya çıkamadı. Şimdi herkes korkuyor aşağı inmeye"
Adam düşünmüş ve ilk satın aldığı nasihat aklına gelmiş. " KADERDE NE VAR İSE O ÇIKAR" aşağı inmeye karar vermiş.İnince canavar hemen adamı yakalamış ve yerine götürmüş. Demiş ki:
"Buraya gelenlerin hepsine bir soru sordum ve bilemediler. Eğer sen bilirsen seni serbest bırakırım" Sonra bir dizine dünya güzeli sarışın bir kadın, diğer dizine de bir kurbağa koymuş. "Söyle bakalım hangisi güzel?" demiş.
Adam düşünürken aklına ikinci nasihat gelmiş. "GÖNÜL KİMİ SEVERSE GÜZEL ODUR." demiş. Bu cevap canavarın çok hoşuna gitmiş. Çünkü canavar, kurbağanın gözlerine aşıkmış. Adamı serbest bırakmış, suyu salmış. Adam kuyudan yukarı çıkınca onu hemen krala götürmüşler ve kral ona ağırlığınca altın vermiş .
Adam sonra sevinçle yoluna devam etmiş, uzun bir yolculuktan sonra nihayet evine varmış. Evinin camından içeri bakmış ki ne görsün; karısı genç bir delikanlı ile diz dize oturuyor. Hemen kılıcını çekmiş ve içeriye tam girerken üçüncü nasihat aklına gelmiş. "HİÇ BİR İŞ ACELEYE GELMEZ". Kılıcını kınına koymuş ve içeri girmiş. Karısıyla sarılıp kucaklaştıktan sonra:
"Kim bu delikanlı?" diye sormuş. Kadın da:
"Bey"demiş, "sen giderken ben hamileydim ve sen gittikten birkaç ay sonra bir oğlumuz oldu. İşte bu genç senin oğlun..."
KISSADAN HİSSEMİZ;
Bazen sözler anlamsızmış gibi görünür ama altında yatan derinlik ,belli zamanlarda türlü zorlukları giderebilir.O yüzden her sözün yerine göre değeri vardır her zaman.Vesselam ,
Adnan KESİK