HER GÜNE BİR HİKAYE

Adamın biri Nasreddin Hoca’ya gitmiş.
Hayli sıkıntılı, ‘’Hocam ne olur derdime bir çare bul. Evim çok dar. Dört çocuk bir hatun, tek göz odaya sığamıyoruz. Bunaldık vallahi,’’ diye dert yanmış. Hoca gayet sakin, ‘’Hallederiz. Sen bu akşam keçiyi de odaya al,’’ demiş. Adam şaşkın bir halde dönmüş. Akşam olunca keçiyi odaya almış.

Adam ertesi sabah telâşla hocanın kapısını çalmış,’’Hocam, biz altı kişi sığamazken bir de keçiyi aldık. Sabahı zor ettik,’’ demiş. Hoca pamuk sakalını sıvazlamış, ‘’Bu akşam eşeği de odaya al,’’ diyerek içeri girip kapıyı kapatmış.

Zavallı adam, ‘’Bir bildiği var herhalde,’’ diye söylenerek eve gitmiş. Akşam olunca eşeği de odaya almış.

Ertesi sabah, alacakaranlıkta hocanın kapısına dayanmış,’’Hocam bittik biz. Odada dönecek yer kalmadı,’’ diye sızlanmış. Hoca yine sakin, ‘’Bu akşam da ineği odaya al ve iki gün sonra gel,’’ deyince adam çıldıracak gibi olmuş. Hoca, ‘’Sen benim dediğimi yap hele,’’ diyerek adamı başından savmış.

İki gün sonra adam bitkin bir halde hocaya koşmuş. ‘’Hocam perişan olduk! Çoluk çocuk uykusuz kaldık,’’ diye feryada başlamış.

Nasreddin Hoca, “Git şimdi içeriye aldığın hayvanları dışarıya çıkar.”

Adam sevinçle eve koşmuş. Hayvanları dışarıya çıkarmış. Hep birlikte odayı bir güzel temizlemişler. Ardından adam tekrar hocaya gitmiş, “Hocam kusura bakma, benim oda saraymış da haberim yokmuş. Sayende öğrendim. Allah senden razı olsun!”


KISSADAN HİSSE;


Elindeki ile yetinmesini bilen herkes ,dünyanın en zengin insanıdır.VESSELAM.


ADNAN KESİK