HERKES KENDİ MERTEBESİNİ BULSUN!

HERKES KENDİ MERTEBESİNİ BULSUN!

 

Gerekli kontrolü sağlamadığımız, gereken terbiyeyi vermediğimiz ve dizginlerini elimize almadığımız takdirde nefis: Bâzen huysuz bir çocuk gibi arsızlık yapmak ya da bir âmir gibi dikte etmek, bâzen kandırmak ya da iknâ etmek, bâzen fısıldamak ya da bağırmak, .. sûretiyle; er ya da geç dediğini bize yaptırmakta, bizi istediği kıvâma getirmekte, sonunda murâda ermekte ve kerevete çıkmaktadır.


İşte bu âr etmez ve doymak nedir bilmez olan nefsin 7 mertebesi bulunmaktadır:


     1)-Nefs-i emmâre            ( emir veren nefis )

     2)-Nefs-i levvâme           ( kendini ayıplayan nefis )

     3)-Nefs-i mülhime           ( ilhâm alan nefis )

     4)-Nefs-i mutmainne      ( iknâ olan nefis )

     5)-Nefs-i râzıyye             ( râzî olan nefis )

     6)-Nefs-i merdıyye         ( râzî olunan nefis )

     7)-Nefs-i kâmile              ( kemâle eren nefis )


Bu mertebelere, aynı zamanda “atvâr-ı seb’a= 7 tavır” da denilmektedir.


Nefsin en kontrolsüz olduğu 1. mertebeden kontrol altına alındığı 7. mertebeye doğru sıralayacak olursak, nefsin her mertebedeki özellikleri aşağıdaki şekildedir:


1)-Nefs-i Emmâre:

Nefsin, sürekli kötülük emrettiği, en azgın ve cesûr olduğu, sâhibinden cesâret alarak cânının çektiği her şeyi sâhibine yaptırdığı, çok nâdir şekilde dizginlenebildiği en dip “emir veren nefis” mertebesidir.


Bu mertebede bulunan kişiler; “kendi istekleri olduğunu sandığı”, ama aslında nefsin arzu ve istekleri olan arzu ve istekler doğrultusunda hareket etmektedir.


2)-Nefs-i Levvâme:

Nefsin, yaptığı kötülük ve günahlar için kendini ayıpladığı “kendini ayıplayan nefis” mertebesidir.


Bu mertebedeki kimse, gafletten uyanmaya ve yaptığı kötü işler için pişmanlık duymaya ve bir daha günah işlememeye özen göstermeye ve önem vermeye başlamıştır.


3)-Nefs-i Mülhime:

Kişinin kalbinde, Allah tarafından gelen bir mânânın oluşmaya başladığı ve nefsin ilhâm aldığı “ilhâm alan nefis” mertebesidir.


4)-Nefs-i Mutmainne:

Hiçbir şüphesi kalmayan ve tamâmen mutmain olan “iknâ olan nefis” mertebesidir.


5)-Nefs-i Râzıyye:

Nefsin; gelmiş, geçmiş ve gelecekte olan her şey nedeniyle Allah'tan râzî ve memnûn olduğu “râzî olan nefis” mertebesidir.


6)-Nefs-i Merdıyye:

Allah’ın kuldan râzî olduğu “râzî olunan nefis” mertebesidir.


7)-Nefs-i Kâmile:

Nefsin tamâmen sâfîleştiği ve kemâle erdiği “kemâle eren nefis” mertebesidir.



Bu mertebelerin her biri, Allâh’ın isimlerini zikretmek ve fiillerde Allâh’ın rızâsını gözetmek sûreti ile aşılabilmektedir.


Kazık soruyu kendimize soralım ya da gördüğünü eğip bükmeden “gördüğü gibi gösteren” düz aynaya bakalım:


-Ben hangi mertebedeyim?

.

.


Yorum Yaz
  • UYARI: Konuyla ilgisi bulunmayan, hakaret içeren cümleler veya imalar, inançlara saldırı, şiddete teşvik yorumları onaylanmamaktadır.
  • Ebubekir 24 Ekim 2024 21:44

  • Ali Şahin / Ankara 24 Ekim 2024 19:10

    Elinize sağlık

  • Necmi Çelik 24 Ekim 2024 17:38

    Nefsimizin şerrinden Allah’a sığınırım. Tebrikler güzel konu.

  • Abdulmuttalip ARSLAN 24 Ekim 2024 16:25

    İMAMI RABBANİ HAZRETLERİ (NEFİS KAFİRDİR.) BUYURUYOR.

  • Adem Yivli. 24 Ekim 2024 16:02

    Eline sağlık, nefsimizi terbiye etmemizi hatırlattığın için de teşekkürler.