İBB, Hatay’da koordinasyon toplantısı düzenledi

Belediye liderleri, milletvekilleri, belediye bürokratlarının katıldığı uyum toplantısı ve sonrasındaki açıklamalar, İBB’nin Antakya’da 35 dönüm arazi üzerine konumlandırılan Afet Uyum Merkezi’nde gerçekleştirildi.

“Sürece; ‘ilk hafta’, ‘ilk ay’ ve ‘ilk yıl’ formunda özetlenecek bir stratejiyle baktık”

İmamoğlu, sarsıntılar ve sonrasında çok acılar yaşandığına dikkat çekerek, “Ama bunun bir kırılma anı olduğunu hatırlatmak isterim. Bizim buradan apayrı bir yeni başlangıcı bu yörelerimizde, bu bölgelerimizde, 10 kentimizde birden var etme çabasını ortaya koymamız gerektiğini hatırlatıyorum” dedi.

AFAD tarafından zelzele sonrasında İBB olarak Hatay ile eşleştirildiklerini hatırlatan İmamoğlu, açıklamasında, 18 günlük süreçte kente yaptıkları katkıların detaylı bir dökümünü sundu.

Sürece; “ilk hafta”, “ilk ay” ve “ilk yıl” formunda özetlenecek bir stratejiyle baktıklarını belirten İmamoğlu, “İlk haftalar boyunca, takımlarımızın ağır bir lojistik seferberliğini ve bilhassa de çok geniş bir yardım seferberliğini İstanbul’dan yürüttük. İstanbul’un gücü ve dayanağıyla, afetzedelerimizin, değerli dostlarımızın, hemşehrilerimizin yanında olduk. Geride bıraktığımız 17-18 gün içerisinde her noktasına dokunmaya uğraş ettik ve buna da devam edeceğiz” diye konuştu.

“Süreci yönetmeye devam edeceğiz”

İmamoğlu, birinci 1 aylık süreç için ise; barınma hizmetleri, kent paklığı, beslenme dayanağı, kış kurallarıyla uğraş, birinci yardım faaliyetleri, su ve kanalizasyon hizmetleri, doğal gaz hizmetleri, altyapı ve etüt işlerine odaklandıklarını vurgulayarak, şunları kaydetti:

“Bu işleri süratli ve tesirli biçimde yapabilmek, işin gerekli iş birliğini organize etmek üzere bir idare modeli de geliştirdik. Bu idare modelinde ana uyumu ve yüzümüzün dönük olduğu kurumumuz, Hatay Büyükşehir Belediyemizdir ve değerli lideri sayın Lütfü Savaş’tır. Birinci etapta 130’un üzerinde belediyemiz ile buraya sunmuş olduğu katkıları koordine ediyoruz. Yeni oluşacak gereksinimleri ve takviyesi de kalıcı ve sürdürülebilir biçimde, alanda işlevlerini da sıkıntılarını da tespit ederek burada süreci yönetmeye devam edeceğiz.”

“En değerli gereksinim, çadır”

Şu itibariyle bölgedeki en değerli muhtaçlığın çadır olduğuna dikkat çeken İmamoğlu, şunları söyledi:

“İş birliğiyle çadır gereksinimini karşılama konusunda ağır bir çaba içerisinde olacağız. Şu ana kadar 4 bin 500’e yakın çadırı ya dağıttık ya kurduk ya depomuzda dağıtımını devam ettiriyor olacağız. Çadır sayısının, bilhassa bütün belediyelerimizle birlikte 16 bine yakın bir sayıya ulaştığını da söz etmek istiyorum. Tıpkı vakitte konteyner kurulumları da yürütüyoruz. 100’e yakın konteyneri bölgemizde hizmete sunduk.”

“Yerel aktörlerle koordineli bir biçimde çalışıyoruz”

İmamoğlu; kent paklığı, cenaze hizmetleri, İSKİ ve İGDAŞ’ın Hatay’daki çalışmalarıyla ilgili bilgiler de paylaşarak, Orhangazi ve Osmangazi vapurları tarafından sağlanan hizmetleri aktardı.

Bütün çalışmalarını Hatay Büyükşehir Belediyesi, ilçe belediyeleri, 593 mahalle muhtarı ve mahallî aktörlerle koordineli bir formda yürüttüklerini söyleyen İmamoğlu, “Bütün çalışma arkadaşlarımız, buraya gelen bütün kurum, kuruluşlardaki çalışma arkadaşlarımız, her birisi kardeşlik ve dayanışma hissiyle daha düzgününü, daha hoşunu, daha yararlısını yapma çabası içerisinde. Şehircilik Bakanlığı’ndan Kültür ve Turizm Bakanlığı’na, AFAD’tan başka konulara kadar bütün kurumlar yetkilidir. Lakin bizlerin de İBB olarak, uzman takımlarımızla, Hatay başta olmak üzere bütün kentlerimize katkı sunma uğraşımız devam edecektir.” dedi.

“1999’dan ders çıkartamadık”

İmamoğlu, 1999 sarsıntısından bu yana birtakım derslerin çıkarılmadığını ileri sürerek, şöyle konuştu:

“Bir kısım yanılgıları sürdürdüğümüzü, hatta kimi doğruların bile yapılmadığını, onu yerine yanlışların yapıldığını gözlemlemekteyiz. Ders çıkartmadığımız ve çok eksiğimiz olduğunu ve bunların da düzeltilmesinin kural olduğunu söz etmek isterim. Ülkemizi bu hastalıktan kurtarmak zorundayız. Bir kırılma anı yaşıyoruz. Bahtımızın, ortak aklın, iş birliğinin, uzmanlığın pahasını bilerek güzel örülmesi kuraldır. Aksi takdirde, bugün yaşadığımız acıları kuşaktan nesile yine yaşamaya devam ederiz.”

Asbest tehlikesine dikkat çekti

Hatay’daki en değerli problemlerden birinin enkaz problemi olduğunu öne süren İmamoğlu, “158 bin bağımsız üniteden, 124 bin bağımsız ünitenin yıkık, ağır hasarlı ve acil yıkılması gereken durumda olduğu nettir. Bu, 18 milyon ton metreküp civarında bir enkaza düzeyine ulaşması manasına gelir. Bir tırın yaklaşık 18 ton taşıdığını düşündüğümüzde, tam 1 milyon sefer enkaz çalışması bu kent etrafında yapılacaktır” bilgilerini paylaştı.

İmamoğlu, taşınacak birtakım enkazlardaki molozları asbest içerdiğine vurgu yaparak, bu durumun da değerli bir çevresel tehdit olduğuna dikkat çekti.

“18 milyon ton molozun süreksiz olarak toparlanması için, 2,5 metre yüksekliğinde 4 kilometrekare genişliğinde bir alana muhtaçlığı vardır” diyen İmamoğlu, “4 futbol alanı büyüklüğünden bahsediyoruz. Bunun en aza indirgenmesi için ve inşa faaliyetlerinin de finansmanına katkı sunması için, ayrıştırmanın sağlanması ve bir geri dönüşüm modelinin uygulanması koşuldur. Depolama alanlarının, kent merkezine ve insan yerleşimlerine uzak, tarım alanları, sulak alanlar, çayırlar, meralar, dereler ve dere yatakları üzere üretim ve etraf açısından kritik alanların dışında olan bölgelerde seçilmesi, çok değerli bir husustur.” formunda konuştu.

“Vatandaşların taleplerini, isteklerini, tekliflerini not almaya devam eden yöneticiler olmalıyız”

İmamoğlu, Hatay’ın ve sarsıntıdan etkilenen tüm kentlerin mahallî dinamiklerinin tekrar inşa sürecine iştiraklerinin sağlanmasının zorunlu olduğunu belirterek, “Bu kentlerin, yapılan yanlışlardan dönülen, vizyonel bir geleceğin tasarlandığı bir imalat biçimine evrilmesi kaidedir. Yöneticiler, gerçekleri lisana getirenleri, kendilerini eleştirenleri fişlemek, tehdit etmek, cezalandırmak için not almaya başlamışsa, artık yöneticilerle, vatandaşların yolları ayrılmış demektir. Biz, her şartta vatandaşımızla tıpkı yolda, tıpkı gayeye hakikat yürüyen yöneticiler olmak zorundayız.” sözlerini kullandı.

“İstanbul halkı ismine ağır bir gayret ortaya koymaktayız”

Devletin ve bütün kurum, kuruluşların sahibinin millet olduğunun altını çizen İmamoğlu, konuşmasını şu sözlerle noktaladı:�

“Milletler, bu türlü vakitlerde milleti olur. Bugün yaşadıklarımızın da bu topraklarda, milletle devlet ortasında çok güçlü bir bütünleşmeye yol açacağına, kimi mahzurları ortadan kaldıracağına ve kimi kötülükleri de yok edeceğine inanıyorum. İBB olarak, İstanbul halkı ismine burada ağır bir efor uğraşı ortaya koymaktayız. Önümüzde göç problemleri var. Önümüzde eğitimle ilgili sıkıntılar var. Bunları başka konuşacağız. Üniversiteli gençlerimizin okullarından koparılması var. Buna şiddetle karşı çıkıyoruz. Kesinlikle bu yanlıştan dönülmesini istek ediyoruz ve ısrar ediyoruz. Bütün bu gündemler devam edecek. Bu kırılma anının, memleketimizin bu hoş coğrafyası için çok ihtimamlı yeni bir başlangıca dönüşmesini umut ediyorum”

Savaş: “Kayıp sayımız 22 bin civarında”

Hatay Büyükşehir Belediye Lideri Lütfü Savaş, başta İBB olmak üzere, sarsıntı felaketinde yanlarında olan bütün kurum, kuruluş ve şahıslara teşekkürlerini sunarak, şunları söyledi:

 “Deprem, üssü her ne kadar Kahramanmaraş olsa da en fazla etkiyi bizim havaalanından itibaren Ova, Antakya, Defne, Samandağ, Kırıkhan, İskenderun ve Arsuz bölgesi yaşadı. Ve bunu yaşarken de insanlarımızın birçoğunu kaybettik. Muhtemelen şu anda kayıp sayımız 22 bin civarındadır. 30 bini aşkın da maalesef zelzelede yaralanan insan sayımız var. Ve hala enkaz altından çıkartılmasını beklediğimiz insanlarımız var. İnsanlarımızı çok kaybettik. Ancak gördük ki, insanlık kaybolmamış. Ve bundan sonraki süreçte de en büyük desteğimiz onlar.”

 “Bugüne kadar çok badire atlatan bir milletiz, ama”

Kendilerinden bekleneni yapmaya uğraş ettiklerini tabir eden Lider Savaş,  “Bugün 18 gün oldu. Biz, bugüne kadar çok badire atlatan bir milletiz. Ve çok sorunlu günlerde bir yumak olmayı bilen milletiz. Lakin rahatlayınca da birbirimizin gözünü oymaktan geri kalmayan milletiz. Şu anda birlik günü, ancak bu birliğin devam etmesi gerekir. Ekrem Bey’in de tabir ettiği üzere, bizim bu işi sahiden de ‘3 gün sonra 3 oy daha fazla alalım’ diye eksejere ederek yapmamamız gerekir.” diye konuştu.

Hibya Haber Ajansı