MÜJDE!
Fakirlik artık sorun olmaktan çıktı!
Çok para harcamadan her sabah sekiz çeşit kahvaltı yapabilirsiniz..
Nasıl mı?.
Size soruyorum,nasıl mı?.
Şöyle..
Yiyebileceğiniz kadar peyniri veya zeytini sekiz eşit parçaya bölün,sekiz ayrı tabağa koyun.Bir o tabaktan yiyin,bir öbür tabaktan.
Sekiz çeşit kahvaltı tadı vermez ama sekiz çeşit kahvaltı hissi verir..
His ise az şey değildir.İnsan hisleriyle insandır.
Bazan bana “Sen çok zekisin..Süper zekisin..Ultra zekisin..Mega zekisin..Zepzekisin..” diyorlar.Ben de “Estağfurullah..” diyorum..”Doğru sölüyosun” desem,bu sefer de “Şuna bak,ne kadar da kendini beğenmiş” diyecekler..İnsanları anlayabilmek mümkün değil.
Demek istediğim,zeki olmanın sebebi ne diye soruyorlar, “Fakirlik” diyorum..
Fakirlik insanı zeki olmak zorunda bırakıyor.Hayatta kalabilmek için,çare üretebilmek için kafan sürekli çalışıyor.Çalıştıkça gelişiyor.
Zeki olmak isteyenlere tavsiyem,fakir olun.Paranızı pulunuzu elinizden çıkarın. (Paranızı ihtiyacı olanlara,pulunuzu postaneye bağışlayın)
Ülkenin getirildiği bu şartlarda artık hayatta kalabilmek için zeki olmak da yetmez.Dahi olmak lazım.
Hatta dahi olsan dahi,çok zor.
(Ya da seni yönetecek politikacıları doğru seçeceksin…)
☆☆☆☆☆
DENİZ YILDIZININ ÖYKÜSÜ
Bir adam okyanus sahilinde yürüyüş yaparken,denize telaşla bir şeyler atan birine rastlar. Biraz daha yaklaşınca bu kişinin, sahile vurmuş deniz yıldızlarını denize attığını fark eder ve
– “Niçin bu deniz yıldızlarını denize atıyorsun ?” diye sorar.
Topladıklarını hızla denize atmaya devam eden kişi, “Yaşamaları İçin” yanıtını verince, adama şaşkınlıkla:
– “İyi ama burada binlerce deniz yıldızı var.Hepsini atmanıza imkan Yok. Sizin bunları denize atmanız neyi değiştirecek ki ?” der.
Yerden bir deniz yıldızı daha alıp denize atan kişi
— “Doğru söylüyosun.Yemişim deniz yıldızını.Dünyayı ben mi kurtaracam” der ve denize deniz yıldızı atmayı bırakır.Birlikte içmeye giderler…
….
Bu öyküden çıkarılacak ders :
Onu da siz çıkarın.Herşeyi ben yapacak değilim.