Cumhurbaşkanlığı İrtibat Lideri Fahrettin Altun, Yunanistan’ın gazetelerinden Kathimerini’nin Türkiye’de 11 ili etkileyen ve asrın felaketi olarak nitelendirilen deprem afetiyle ilgili sorularını yanıtladı.
Türkiye’de 1939 yılından beri yaşanan en büyük iki sarsıntının yaklaşık dokuz saat ortayla yaşandığını, ülkenin iki çok büyük sarsıntıyla sarsıldığını anlatan Altun, “Bu depremlerin ikisi de 1999’da Marmara bölgesinde yaşadığımız depremden daha büyüktü. Üstelik on bir ilimiz ayrı ayrı bu durumdan etkilendi. Milletimiz de yaşanan bu depremleri ‘asrın felaketi’ olarak adlandırdı.” dedi.
Bu süreçte arama-kurtarma işçisinden güvenlik güçlerine ve sağlıkçılara kadar herkesin insanüstü bir efor gösterdiğinin altını çizen Altun, “Ancak hem yaşanan afetin boyutunu hem de birinci andan itibaren alanda hayat kurtaranların emek ve fedakarlığını göz arkası etmek isteyenler var. Devletimiz var gücüyle depremzedelerin yaralarını sarıyor. Vatandaşlarımız da AFAD başta olmak üzere yardım faaliyetlerinde bulunan kurumlara maddi ve birebir takviyelerini esirgemiyor. Sahiden de Türkiye’nin devleti ve milletiyle birliğini, bütünlüğünü bu güç periyotta açıkça ortaya koyduk. Şu anda hükümetimizin vatandaşlarımızın gereksinimlerini karşılamak ve sarsıntıdan etkilenen kentlerimizi tekrar ayağa kaldırmak dışında bir önceliği bulunmuyor.” sözlerini kullandı.
Türkiye’de seçimlerin ertelenmesi konusunun gündemde olup olmadığının sorulması üzerine Altun, “Bizim böyle bir gündemimiz yok. Şu anda bir numaralı önceliğimiz yaraları bir an önce sarmak. Depremde kaybettiklerimiz ve yaralılarımız var. Tek derdimiz yaralılara, yakınlarını kaybedenlere, depremden etkilenen tüm vatandaşlarımıza devletin şefkatli elini uzatmak. Elbette acımız büyük. Fakat devlet-millet birlikteliğiyle bu zor günleri de aşacağız.” karşılığını verdi.
“Twitter’da sahte ihbar yapıldığını tespit ettik”
Arama kurtarma sürecinde Twitter’ın çalışmaması ya da ağır çalışması tartışmalarının hatırlatılması üzerine Altun, son yıllarda dezenformasyonla gayretin, sadece Türkiye’de değil tüm dünyada öncelikli bir problem haline geldiğinin altını çizdi.
Bu kapsamda Twitter üzere global şirketlerin devletlerle nasıl bir münasebet kurması gerektiğinin de tartışıldığına dikkati çeken Altun, sarsıntının akabinde toplumsal medya üzerinden birçok geçersiz ihbar yapıldığını tespit ettiklerini belirtti.
Altun, “Bunun kasıtlı olup olmadığını veya arama-kurtarma çalışmalarını sabote etmek isteyen iç ve dış unsurlarca mı yapıldığını soruşturuyoruz. Dolayısıyla idari bir karar alındı. Twitter da endişelerimizi anladığını söyledi ve somut adımlar atarak kaygılarımızı giderdi. Zaten birkaç saat sonra da kısıtlamalar kaldırıldı.” dedi.
“Vatandaşlarımızı güvenli ve kaliteli barınma alanlarına kavuşturacağız.”
“Deprem bölgelerinde Mart ayında yeniden bina inşaatların başlamasının söyleniyor. Bu bir realist vaat mi?” formundaki soru üzerine de Altun şunları kaydetti:
“Kesinlikle gerçekçi bir amaçtır; zira Türkiye Cumhuriyeti güçlü bir devlettir. Önemli bir kapasiteye sahiptir. Gerçekten dünyanın dört bir yanında inançlı binalar inşa eden, dev projelere imza atan bir ülkeden bahsediyoruz. En değerlisi de Türkiye, Sayın Cumhurbaşkanımız üzere güçlü bir öndere sahiptir. Maalesef hükümetin attığı her adımı eleştirmeyi siyaset yahut entelektüelite zannedenler var. Bizim bunların her tenkidine yanıt vererek kaybedecek vaktimiz yok. Daha evvel yaşanan afetlerde vatandaşımızı nasıl mağdur etmediysek bugün de yaraları gecikmeden saracağız. Vatandaşlarımızı inançlı ve kaliteli barınma alanlarına kavuşturacağız.”
“Türk milleti kendisine uzatılan dost elini hiçbir zaman havada bırakmamıştır”
Yunanistan’ın birinci andan itibaren hem dayanak bildirisi yayınladığını hem de arama kurtarma takımı çalışmalara katıldığının hatırlatarak, bunun Türkiye ile Yunanistan bağlantılarında ”yeni bir sayfa” açıp açmayacağının sorulması üzerine, Türkiye’nin birinci büyük zelzelenin akabinde derhal milletlerarası yardım davetinde bulunduğunu ve bu kapsamda onlarca ülkeden arama-kurtarma grupları Türkiye’ye geldiğini hatırlattı.
Bunların ortasında Yunanistan’ın da bulunduğuna işaret eden Altun, “Elbette Yunanistan’a ve destek veren tüm ülkelere müteşekkiriz. Yunanistan’la ilişkilerimiz konusunda şunu söyleyebilirim: Biz tüm komşularımızla her zaman iyi ilişkilere sahip olmak isteriz. Devletler arasında zaman zaman anlaşmazlıklar olması da doğaldır. Bu anlaşmazlıkları, uluslararası hukuka uygun olarak, anlamlı ve samimi diyalog ve hakkaniyet zemininde çözmemiz gerekir. Türk milleti kendisine uzatılan dost elini hiçbir zaman havada bırakmamıştır.” formunda konuştu.
Hibya Haber Ajansı