Yaşadığımız dünyada; kendi benliğimizi, doğrularımızı, dürüstlüğümüzü koruyabilmek, iyi olarak kalmak epey güç. Hem de bu kadar kişiliksiz bencil insanların arasında. İnsanları ayrıştırmak, ötekileştirmek, kendisi gibi olmayanı dışlamak çoğu insanın yaptığı davranış. Çocukken sınıfın başarısız ya da yoksul çocuklarına yardımcı olmak yerine onları dışlarlar. Söylemek isterim ki; ben de orta halli bir ailenin kızıyım. Herkes gibi sıradan bir vatandaşım. Ama toplumdaki adaletsizlikler statüsüyle ya da bilgisiyle insanların birbirini ezmesi benim de canımı sıkıyor. İnsanların bazıları sahip olduklarını toplum yararına kullanmak yerine; başkalarına üstünlük sağlamak yerine kullanıyor. İnsanların egosu devreye giriyor. Bir arkadaşımızla ya da tanımadığımız bir insanla münakaşaya girdiğimizde baskın çıkmaya çalışırız. Kendimizi ezdirmemek gibi bir düşünce var içimizde. Alttan alırsak imanımız zedelenir. Kimilerine göre; bu bir eziklik göstergesidir. Ben de insanlarla kötü olmamak adına çoğu zaman cevap vermem. Sevdiklerime gelinceye kadar. Kimisine biz bağırır, kimisi de bize bağırır. O kadar stresli birbirini anlamaz duruma gelmişiz ki. Ben göçmen bir ailenin kızı olarak bunları çevremdeki bazı insanlarda da gözlemliyorum. Ben, ego ve hırs. Gündüz vakti gökte bir yıldız aramayalım. Dilek tutmak için bir yıldızın kaymasını beklemeyelim. İnsanlar için karanlıktaki ışığı kendimiz yakalım. Daha iyi, daha huzurlu bir yaşam için.