BİR DİN ALİMİNİN ESERİNDE AKIL VE BİLİM DIŞI İFADELER
18. yüzyıl klasik İslam kültürünün Osmanlı'daki son temsilcilerinden biri olan Erzurumlu İbrahim Hakkı, tasavvuftan edebiyata, dil, kelam ve ahlak konularından astronomiye kadar birçok alanda eserler vermiştir. En bilinen eseri Marifetname, İbrahim Hakkı'nın farklı alanlardaki bilgi birikimini bir araya getirdiği kapsamlı bir çalışmadır. Ancak, eserinde yer alan bazı ifadeler ve tavsiyeler, günümüz okuyucuları tarafından tartışmalı bulunabilir.
Örneğin, İbrahim Hakkı, Marifetname'de, cima (cinsel ilişki) ile ilgili tavsiyeler sunarken doğacak çocukların karakteristik özelliklerini bu ilişkinin zamanına ve mekânına bağlamaktadır. Ona göre:
Kurban Bayramı gecesi cima yapılırsa doğan çocuğun parmakları altı ya da dört parmaklı olur.
Pazar gecesi cima yapılırsa doğan çocuk yol kesici olur.
Pazartesi gecesi yapılan cima sonucunda doğan çocuk Kur'an hafızı olur.
Öğleden sonra cima yapılırsa doğan çocuğun gözleri şaşı olurken, öğleden önce yapılırsa çocuk hakim ve kerim olur.
Salı gecesi cima yapılırsa çocuk cömert olur.
Ayakta yapılan cima sonucunda doğan çocuk yatağını ıslatır.
Bir erkek baldızıyla cima yaparsa doğan çocuk çift cinsiyetli olur.
Meyve ağacının altında cima yapılırsa doğan çocuk zalim olur.
Bu tür ifadeler, dönemin inançları ve düşünce sistemini yansıtıyor olsa da modern okuyucular için hayli ilginç ve şaşırtıcıdır. Erzurumlu İbrahim Hakkı'nın astronomi gibi bilimsel konularla ilgilenmiş bir alim olarak böyle görüşler dile getirmesi, onun eserlerinin eleştirel bir gözle incelenmesi gerektiğini ortaya koymaktadır.