İSLAM KARDEŞLİĞİ
İnsanoğlu, her devirde kötü niyetli küçük bir azınlığın sömürü, baskı ve kontrolünde inim inim inlemiş ve bunun sürekliliğininde baş mimarı olmuştur.
Hep bir çocuk gibi aldatılmış, oyalanmış.
Hani şekerle kandırılıp, kaçırılan ve kötü emellere alet edilen bir çocuk gibi.
Eziyet, açlık, kan, gözyaşı, ölüm, hep arkadaşı olmuş, bir türlü yakasını bırakmamış insanlığın.
Oysa öyle mi olmalıydı?
Âdem ile Havva’nın çocukları olarak KARDEŞ değil miydik?
Kardeş kardeşe, kalleşlik eder mi?
Kardeş, kardeşi ezer mi, söver mi, öldürür mü?
Kardeşiz biz, öyle de kalmalıyız.
Nedir bu kardeşliği bozan,
Kardeşliğin yerine, düşmanlığı koyan
Her ne ise, hem çok önemli, hem de hiç önemli değil
Durum ortada.
Kardeşlikten şu an çok uzağız
Çözüm nerede. Orada, şurada, ötede mi?
Evet, asıl olan çözümse
Herkes çok iyi bilmeli ki
ÇÖZÜM BENDE
Yani; bende, sende, onda:- BİZDE
Yani; önce ben kardeş olmalıyım, kardeş kalmalıyım, kardeşçe düşünmeli, davranmalı, yaşamalı ve kardeş duyarlılığında hareket etmeliyim.
Peki, ne kardeşliği
Çok özlü bir biçimde, net olarak ifade etmeliyim ki:
İSLAM KARDEŞLİĞİ
Samimi isek eğer, gidelim İslam’a. Çalalım kapısını. Soralım. Nedir diyelim, bu İslam kardeşliği. Dinleyelim bakalım. Ne diyor, neleri tavsiye ediyor. İnanıyorum ki, hayata bakışımızda çok büyük değişiklikler olacak.
İşte biz – İslam Kardeşliğini – tüm mana ve fiilleriyle öncelikle şahsi hayatımıza ve genel olarak hayata hâkim kılma konusunda çıkış noktasını kendimiz kabul edersek, göreceğiz ki başkaları da başkalaşacak.
Eğer buna samimiyetle inanıyorsak;
Gelin, İslam kardeşliğini önce kendimizden başlamak üzere yeniden ihya edelim, sonra görelim;
Görelim Mevla’m neyler
Neylerse güzel eyler
erolyazıcı / ABBEYT ♥️