2022 denince aklınıza ne geliyor?
Kadir Doğulu: Koza, hazırlanma.
Neslihan Atagül Doğulu: Hız.
2023 için ne dilediniz?
Kadir Doğulu:�Bu zamana kadar beklediğimiz koza evresinin bereket ve sefasını süreceğimiz bir yıl olsun. Ürettiğimiz, kendimizi olduğumuz gibi gösterebileceğimiz alanların doğduğu, halkın ihtiyaçlarını karşılayabileceğimize inandığımız ve güçlendiğimiz bir tarafımızın da
olmasını dilediğim bir yıl… Bir de sürekli bir devinim var dünyada. Bunun idrake geldiği bir yıl da olsun.
Neslihan Atagül Doğulu: Sağlık, sıhhat, yaratım gücü, cömertlik, herkesin birbirini sevmesi ve bunu söyleyebilme yürek genişliği, bereket dilerim.
Yeni yılın ilk sabahı ne yaparsınız?
Kadir Doğulu: Baş başa kalacağımız bir ortam yaratmaya çalışır ve sakin geçiririz.
Siz eğlenceli bir çift misiniz, yoksa biraz cool ve sıkıcı mı?
Neslihan Atagül Doğulu: Sence?
Eğlencelisiniz ama bir yandan işlerinize biraz fazla bağlı gibisiniz. Evde iş mi daha çok konuşulur, yoksa o kapı kapanınca eğlence mi başlar?
Neslihan Atagül Doğulu: Hepsi… Kadir’le çok iyi anlaşıyor, anlaşamadığımız noktalarda da eğleniyoruz. Birbirimizi çok iyi tanıyoruz. Cool görünüyor olabiliriz ama aslında onunla dilediğimiz kadar saçmalayabiliyoruz. Tabii senaryo ve iş de konuşuyoruz.
Sizce çift olarak hakkınızda bilinen en büyük yanlış ne?
Neslihan Atagül Doğulu: Birbirimizi çok sevdiğimizi her şekilde söylemeye çalışıyormuşuz gibi bir algı var. Oysaki sorulduğu için söylüyoruz.
Kadir Doğulu: Röportajlarda bir sürü soru soruluyor ama sadece o kısımlar kullanılıyor. Belli bir bölüm alınıp başlık yapılıyor ve biz sadece ilişkimizin yarattığı güzel enerjiyi anlatmaya çalışıyoruz gibi görünüyor. Bu da bir süre sonra bizi sığ gösterebiliyor. Biz tek yönlü bir çift değiliz. Ama bence başka bir şey daha var.
Nedir o?
Kadir Doğulu: İnsanların bizi bazen kendilerinden ayırıyor olmaları. Oysa biz halkın ta kendisiyiz. Halkın içerisindeki bir çiftiz. Tek farkımız yaptığımız işten dolayı bizi birilerinin takip edip görünür kılması. Aile yaşantımız, arkadaşlıklarımız, hayata bakışımız kültürümüzle iç içe. Bu da bizi halkla iç içe tutuyor.
Neslihan Atagül Doğulu: Sence hakkımızdaki yanlış algı ne mesela Hakan?
Sosyal medyada çeşitli videolarda Kadir’in ciddi ve uzun konuşmalarına denk geliyorum. Evde de öyle mi?
Kadir: (Gülüyor) Bu piyasanın yarattığı bir algı. Aslında bizim nüktedan taraflarımız çok fazla. Birbirimizden hiçbir halimizi saklamıyoruz. Bu da bir komedi çıkarıyor ortaya. Biz bu kadar komik bakış açısıyla devam edemiyor olsaydık bu ilişki buralara kadar gelemeyebilirdi. O sebeple insanların bizde gördüğü ciddiyetin içinde de aslında saf bir nüktedanlık, komiklik var.
Neslihan Atagül Doğulu: Bir de insanlara bir kolaj veriliyor, onu değerlendiriyorlar.
Kadir Doğulu:�Evet. Aynı zamanda o kamera ve mikrofon halka açılan bir pencere benim için. Yaşadıklarımı içlerinden biri olarak yansıtmaya çalışıyorum. Bir hata yaptıysam ya da bir şeyi becerdiysem bunun üzerine ciddi bir konuşma yapma isteğim olabiliyor. Çünkü belki yıllar sonra biri bir fikri, bir konuyu araştırırken karşılarına bunlar çıkar.
Bütün dünyamı değiştirdi
Şimdiye kadar birbirinizde neleri değiştirdiniz?
Neslihan Atagül Doğulu: Birbirimizi değiştirmeye hiç çalışmadık, sadece birbirimize katmak istedik. Halen de birbirimizi geliştirmeye çalışıyoruz. O gelişimle birlikte dönüşüm oluyor. Kadir benim kendi potansiyelimi keşfetmeme çok yardımcı oluyor. Kendime olan güvenimi onun sayesinde çok daha pekiştirirken buluyorum kendimi.
Kadir Doğulu: Neslihan beni ehlileştirdi. Dünyamı değiştirdi. Bana ayna tuttu. Hayatımda tanıdığım en açıksözlü, mert ve istediğini kırmadan söyleyen ender insanlardan. Bugün bende var olan ve çevremden bana iltifat olarak gelen her şeyin Neslihan’dan kaynaklandığını bilmelerini isterim. Bana tuttuğu aynayı topluma da tutacağını biliyorum ve o gün için çalışıyorum.
Özleme metodu
Yeni işinizle yeniden ekranda birliktesiniz…
Kadir Doğulu: Birçok yapımcı bizi bir araya getirmek için envai çeşit proje yolladı. Biz de ‘Gecenin Ucunda’da karar kıldık. Hikâyesiyle, anlattıklarıyla ilgimizi çekti.
Birlikte oynamanın avantaj ve dezavantajları neler?
Kadir Doğulu: Neslihan’ın bir metodu var. Özlemeyi ateşleyici bir yöntem olarak kullandık. Setten önce birbirimizin planlarına saygı duyarak bir süre görüşmedik. Özlemin tutkuyu ortaya çıkardığına inandık ve oldu. Sette yanımda olmasını istediğim kişinin benimle olması büyük avantaj.
Neslihan Atagül Doğulu: Huyunu suyunu bildiğim, tek bakışımdan ne hissettiğimi anlayan eşim yanımda. Bu demek değil ki diğer oyuncularla çalışmak zor. Ama âşık olduğum işi eşimle yapmak bana hiç çalışmıyormuşum gibi hissettiriyor.
Sektörümüze yatırım yaptık
Âlim Yapım olarak diziniz ‘Gecenin Ucunda’nın ortak yapımcısısınız...
Kadir Doğulu: Evet, sektörümüze yatırım yapmak istedik.
Bundan sonra nasıl projeleriniz olacak?
Kadir Doğulu: ‘Leylifer’ yurtdışı için tasarladığımız işimiz. 120 bölümü çekildi bile. Müzik yapımcılığı yapıyoruz. ‘Mitat’ filmimiz var. 2023’ün ilk çeyreğinde vizyona girecek. Yakında Seyfi Dursunoğlu’nun (Huysuz Virjin) hayatını Sinema perdesine yansıtacağız. Neslihan için özel bir kıyafet diker gibi üzerinde çalıştığımız projeler var.
Hiç şifacıya gitmedim
Dizide şifa konusu da işleniyor. Şifaya inanır mısın? Hiç şifacıya gittin mi?
Neslihan Atagül Doğulu: Yok, hiç gitmedim. Ama dizide “Şifa aşktan geliyordur belki de” diye bir repliğim vardı. Sende neyin aşkı varsa senden o şifayı alabileceğimi, bende neyin aşkı varsa benden o şifayı alabileceğini düşünüyorum.
Kadir’den ‘Sütlaç’ diye bahsedince…
Birbirinize taktığınız lakaplar var mı? Mesela Kadir, Neslihan sana ‘Sütlaç’ dermiş, doğru mu?
Kadir Doğulu: İstihbaratın da sağlammış.
Neslihan Atagül Doğulu: Sütlaç en sevdiğim tatlı.
Evde “Sütlacım” diye mi çağırıyorsun mesela?
Neslihan Atagül Doğulu: Hayır ya, o kadar değil (gülüyor). Arkadaşlarımlayken “Benim bir ‘sütlaç’ yiyesim geldi” falan diyorum.
İnsanlar şaşırmıyor mu?
Neslihan Atagül Doğulu: Sorma, Bodrum’da bir dizi için çekimdeydik. Oyuncu arkadaşım Edip Tepeli’nin de eşi şehir dışındaydı.Ben Kadir’den ‘Sütlaç’ diye bahsederken, o da eşine ‘Sütlaç’ demeye başladı. Biz “Sütlaç özledik”, “Canım ‘sütlaç’ çekti” falan diye konuşuyoruz. Ekiptekiler de canımız gerçekten sütlaç çekti sanmış. Bir gün karavana girdim; tüp getirilmiş, koca bir kazan sütlaç yapılıyor.
Sen Neslihan’a ne dersin?
Kadir Doğulu: Ateş parçası, iki gözüm derim.
Neslihan senin geçen haftalarda “Kocamı o kadar çok seviyorum ki o ne isterse yaparım” diye bir cümlen oldu. Bütün gazetelerde de manşetti…
Neslihan Atagül Doğulu: Ben almışım, kabul etmişim, “Eyvallah, bu benim eşimdir” demişim. Kendimi ondan ayrı göremem ki. Onu da kendimden ayrı göremem. Benim mutluluğum onun, onun mutluluğu benim mutluluğum. O bensem, ben oysam… O zaman o neden mutlu oluyorsa, elimden de geliyorsa, onu yapayım isterim. Ama bu sadece Kadir için geçerli değil, başkalarına da elimden gelenin fazlasını vermeye çalışırım.
İlişkinin serserisi benim
6 yıldır evlisiniz, hiç ilişkide zedelenmeler olmadı mı?
Kadir Doğulu: İlişkinin bugünkü mimarı o zedelenmeler. Gediklerimiz, tartışmalarımız ve her iki tarafın gönlünün genişliğiyle, bunları kabul etmesiyle bugüne geldi ilişkimiz. Tartışmalar bu işin temelini oturtmak için gedikleri bulma yöntemimiz oldu.
Romantik misiniz?
Neslihan Atagül Doğulu: Kadir’in çok romantik hareketleri var. Evlenmeden önce, bir gün çok büyük kavga etmiştik. Motosiklete binmeyi çok sever. Bir sürü kaskı var. Onları kırdım. Evinde her yer cam kırıkları. Çıktım evden. Arkamdan gelmesi lazım, değil mi? Filmlerde öyle oluyor ya…
Evet…
Neslihan Atagül Doğulu: Bekliyorum, bekliyorum ama gelmiyor. Çok sinirlendim. Tüm serseriliğimle gece kapısına gittim. “Kadir aç kapıyı” diye vuruyorum. İnsanlar pencerelerden bakıyor. Açtı kapıyı. Yerler cam kırığıydı. Ayaklarımı ayaklarının üzerine aldı. Belimden tutup beni içeriye öyle götürdü. Bu çok romantikti. Bu arada söyleyeyim, ilişkinin serserisi benim.
Peki, Neslihan’ın en romantik hareketi ne?
Kadir Doğulu: Düşüneyim.
Neslihan Atagül Doğulu: Olmayabilir bu arada.
Kadir Doğulu: Hayatımı organize eder… Romantizm duygusallıksa, yaratıcılıksa ve hediye vermekse onun kendi varlığı bir hediye.
Neslihan Atagül Doğulu: İşte bu kadar benim romantik hareketim (gülüyor). Benim de düşününce aklıma gelmiyor, biliyor musun?
Etrafında pervane gibi olmak vardır ya, ben Neslihan’ın etrafında öyleydim
Kadir ilk tanışmanızı anlatmıştı. ‘Fatih Harbiye’ dizisi çekimleri başlamadan sizi bir araya getiriyorlar. Ve orada Neslihan’a vuruluyorsun. Neslihan senin için bu hikâye nasıl başladı?
Kadir Doğulu: Neslihan “Kim bu ya diyerek kafamı çevirdim” dermiş (gülüyor).
Neslihan Atagül Doğulu: Aslında tam da öyle oldu Kadir (gülüyor).
Nasıl ya…
Neslihan Atagül Doğulu: Şapkasını düzelterek geldi. Elini cebine mi koysa, nereye koysa bilemedi. Döndüm, “Kadir mi?” yüzümle yani falan gibi bir şey yaptım. Orada da kaldı. Sonra sette yavaştan başladı ilişkimiz.
Neyine vuruldun Kadir’in?
Neslihan Atagül Doğulu: Merhameti, vicdanı, set ekibiyle uyumu, insanlarla muhabbeti, disiplini beni çok etkilemişti.
Kadir Doğulu: Bunları ilk defa duyuyorum. Ben ilk görüşte çarpılmıştım.
Neslihan Atagül Doğulu:�Ama ilk ben tavladım.
Kadir Doğulu: Evet, uzun süre bunu kabul etmemiştim ama artık ediyorum.
Nasıl tavladı?
Kadir Doğulu:�Etrafında pervane gibi olmak vardır ya, ben Neslihan’ın etrafında öyleydim. Sonra kendimi toparladım, ‘Bu kadar da çaktırma’ diye düşündüm. Uzaktan gözlemleme evresine geçtim. Bir süre sonra o halime, farklı bir enerji ve bakış açısıyla cevap verir oldu. Dengeli bir yakınlaşma evresine geçtim. Bir gün sette çok yorgundum. Koltukta oturuyordum. Omzuma ve boynuma masaj yaptı, beni orada bitirdi zaten.