O ne dedi ?Bu ne söyledi ?Sana
mı dedi? Bana mı dedi? Öyle mi dedi ?Böyle mi istedi???
Kafamdaki deli sorular bir türlü susmak bilmiyor.
Nasıl bu kadar üretken olabiliyor anlamış değilim.
Keşke biraz da iyi şeyler söylese. Nerede olumsuz absürt düşünceler varsa hepsi kafamda.
Artık fazla zorlanmıyorum geliyorum hakkından .
Zira benden daha akıllı zekiyle yapamam .
O konuştukça ben dinlemiyor susuyorum bu da onu çok kızdırıyor mesela dediğini yapmıyorum tersini yapıyorum
Yani o beni değil ben onu yönetiyorum bu yüzden konuşup konuşup gidiyor.
Bir de her zaman sığındığım dualarımla birlikte koskoca bir yaradanım var benim.
Her şey onun yolundan geçiyor
Ve bu inancım beni ayakta tutmaya yetiyor da artıyor.
Oldum olası akıl almayı sevmem dinler gibi gözüksem de asla dinlemem beni güçlü kılanda bu davranışım .
Bu özelliğimi pek kimse bilmez sadece bu konuda mış yaparım.
Karşımdakini çözmem gerektiğini ve zaman harcamamak konusundaki katkısını.
Bazen kendimi x-ray cihazı gibi hissettiğim de oluyor.
Bunu sadece kendi kendime soruyorum. karşımdakinin bunu hissetmesi ise mümkün değil.
Çünkü safı oynamayı seviyorum.
Herkes hayatı kolaylaştırmak için bir şeyler yapar ben önce zorlaştırırım sonra çözerim.
Şüpheciyim kolay kolay güvenmem hemen iyi demem en kötüsünden ele alır yavaş yavaş iyiye kadar gelirim sınavı geçen benimle kalır gidense zaten bende kalmamıştır bunu da sonuna kadar hak etmiştir.
Çoğu kişiden bana çok tehlikelisin sözünü çok kez duymuşumdur tehlike karşımdakinin tutumuna bağlı olduğunu göstermek kendi karakterlerini onlara yansıtmanın çok da zor olmadığını bilmem söylememe gerek var mı ?
Ama benim eğlendiğim çok net. Bu arada kafamdaki deli sorular da yavaş yavaş güncelliğini kaybetmekte.
Ben çaresine baktım umarım siz de bakarsınız.
Yoksa bu deli konuşmalar çok kişiyi rahatsız edecek boyutlarda .
Çarelerde çaresizlik aranmaz bakış açısında saklıdır.
Emel Araz