Hiçbirimiz dilimizi, dinîmizi, ırkımızı seçmedik. Süregelen düzene uyum sağladık. Doğduğumuz aileye, ülkeye göre şekillendi her şey. Yaşam biçimimiz, bazı davranışlarımız gelenek göreneklere göre oluştu. Kuzey Suriye'de bayrağımızın yakılması beni de çok üzdü. Atatürk'ün Yunan bayrağına basmak istemediğini unutmuyoruz. En çok üzüldüğüm; orada askerlerimizin şehit olması. Evlatları ölen anne babaların acısını kimse dindiremez. Yetim kalan çocuklar... Ben bu üzüntüme rağmen sosyal medyada yapılan provokasyonları doğru bulmuyorum. Yaptıkları çok kötü. Evet. Bunca şeye rağmen... Ama onların içlerinde de suçsuz, masum insanlar var. Hiç bir kesimi insanları genelleyerek yargılamamamız gerektiğini düşünüyorum. Okuduğum haberler de içimi sızlattı. Nasıl düşünüleceğimi bilemeyerek duygu ve düşüncelerimi kaleme dökmek istedim.
Bir başka değinmek istediğim konu çevreye verdiğimiz zararlar. İzmir'de izmarit çöpünden çıkan orman yangını izmarit çöpünün yere atılmasından çıkmış. Çevreye karşı daha duyarlı olmalıyız. Can kaybının olmaması acımızı bir nebze hafifletse de, olanlar çok üzücü. Doğaya karşı daha duyarlı olmalıyız. Etrafta yeşil alan çok az.
Son olarak Avrupa Şampiyonası'nda yarı finale çıkan A Milli Futbol Takımımızı tebrik ediyorum. Hepimiz çok gururlandık.