KALIPLARIMIZMI BİZİ YOKSA BİZMİ ONLARI KORURUZ
Kalıplarımızdan çıkabilseydik okadar çabuk kavuşurduk benliğimize, öyle bir yaftalanmışız ,şartlanmışızki kendimizi
Ne olduğumuzu bilemeden yaşamaktayız
İstediğimize erişmeden mutlu olmamıza izin vermiyoruz.
Formlarını kaybeden her kadın doğurduğunu yönlendiremez büyütemez kendisi de yetiştirilirken eksik büyümüştür ne kendine ne ailesine yetemez oda babasından görmemiştir bunu. çocuğunada bu şekilde yeterli olamayacaktır.
Olmayan şey verilmez ,sistemi ihlal etmek yaradana baş kaldırmaktan öte gitmez ,nereden tutarsan tut elinde kalacaktır,isyan sonucu değiştirmeye yetmeyecektir.
Eğer kendini arıyorsan ne kadar dibe inersen okadar bir yerden yakalarsın toplumu,çevremizi,kendini araştırırsan doğa ile bütünleşmesini de göreceksin.
Her bedene uymaz kendini yetiştirebilmek kendini bulabilmek önemli olan bir yerden başlamak, başlayabilmek .
Sadece bunu yaparken özünden vazgeçmemek gerek teknolojiden yararlanmak güzel olsada zararlarını da görebilmek doğru kullanabilmek sanal dünyadan Kuklalar ,robotlar yaratmadan kendi özüne dönebilmektir her ailenin ilk görevi de bu olmalıdır.
�
Çocuklar artık özünden çıkmak üzereler doğadan koptular sanal bedenlerde yaşamaya başladılar bunun bilincine sahip olmayan toplumlar haline geldik tehlike çanlarının çaldığını görmüyoruz git gide değersizleştirdiğimizi ve değersizleştiğimizi hissediyoruz.
yalnızlığı seçerek kendimizi soyutlaştırıyoruz ve çevremizle birlikte belirsizliğe gidiş başlıyor.
Tahammülsüzlük sabırsızlıklar artıyor sonuçta mutsuzluk geliyor.
Eskiden kötü insanlar parmakla gösterilir di şimdi iyi olan insanlar parmakla gösterilir hale geldi.
Bu kadar vahim durumlardayiz işte , sonumuzu kendimiz hazırlıyor acı da olsa bu durumlarla yüz yüzeyiz.
Hiç şikayet etmeyerek durup önce kendimize bakalım.
Sevgide kalın…
Emel Araz