Bugün pahalı bir kafe’de çalışan bir arkadaşımın daveti üzerine,çalıştığı kafe’ye çay içmeye gittim..
Lüks,havalı,pahalı,kaliteli bir Kafe..Bir bardak çay 10 lira falan..
Tabi ben çayı bedava içtim..
Arkadaşım,biyandan çalışırken arada sohbet ettik.
Bir saat kadar kaldım Kafe’de..
O arada tuhaf bişey oldu..
Kendimi farklı hissettim..
Bütün günü çayın 2 liraya satıldığı,onu da zor içebildiğim kahvede geçen biri olarak,bir bardak çayın 10 liraya,15 liraya satıldığı o pahalı ve kaliteli mekanda otururken kendimi pahalı ve kaliteli hissettim..
Önlerinden geçerken sıra sıra dizilmiş o pahalı mekanlara dışarıdan bakar,içerdeki yığınla kalabalığın,musluk suyuyla yapılmış çayın bir bardağına neden 12 lira verdiklerini anlayamazdım..
Meğer mesele o bir bardak çay değilmiş.Mesele o çayı o lüks mekanda içmekteymiş..
Kaavede değersiz değersiz otururken,o lüks Kafe’lerden birinde çalışan arkadaşım telefon etti, “Gel bi çay içelim” dedi,gittim,iki çay içtim ama çayın ötesinde o pahalı,kaliteli mekanın ortamında kendimi pahalı ve kaliteli hissettim..
Mesela diyelim ki 10 üzerinden 5 kalitesinde biriysen,bir bardak çayın 16 liraya satıldığı kaliteli bir mekanda kaliten bir anda 10 üzerinden 8’e falan çıkıyor…
Bir saat kadar oturdum,iki çay içtim,kendimi iyice kaliteli hissettikten sonra arkadaşıma kolay gelsin deyip ayrıldım..
Mekandan çıkarken,kapıda bir kaç dakika durdum.Oradan geçen tanıdık birileri beni o lüks mekandan çıkarken görsün diye ama gören oldu mu,olmadı mı görmedim…
Tavsiye ederim.Eğer kalitesiz biriysen,kendini kaliteli hissetmenin en iyi yolu bir bardak çayın 25 liraya satıldığı pahalı mekanlara takılmak…