Mesleki eğitim merkezi programına kayıt yaptıran öğrencilerin mesleki eğitim ve istihdam süreçlerini yürütmek, öğrencilere burs desteği sağlamak, Teknopark İstanbul bünyesinde faaliyet gösteren işletmelerde öğrencilere nitelikli istihdam olanakları sunmak amacıyla Millî Eğitim Bakanlığı ve İstanbul Teknopark AŞ arasında imzalanan protokol için yapılan törende konuşan Millî Eğitim Bakanı Mahmut Özer, mesleki eğitimin yakın tarihteki gelişimine dair bilgiler paylaştı.
Yanlış eğitim politikaları ve toplumsal mühendislik projeleri nedeniyle mesleki eğitimin iş gücü piyasasının taleplerini karşılayamaz hâle getirildiğini anımsatan Bakan Özer, imam hatip ve meslek liselilerin yükseköğretime erişimini engellemek için yapılan katsayı müdahalesinin topluma büyük bedeller ödettiğini kaydetti.
2012 yılında katsayı uygulaması kaldırıldıktan sonra Millî Eğitim Bakanlığının mesleki eğitimi güçlendirmek için büyük hamleler yaptığını ifade eden Özer, şöyle devam etti: “Dedik ki iş gücü piyasasının temsilcilerinin tamamını eğitim süreçlerinin içine dâhil edelim. Biz birlikte müfredatı güncelleyelim. Öğrencilerin işletmedeki beceri eğitimlerini, stajlarını birlikte planlayalım. Mesleki eğitimin kalitesinde kritik rol oynayan, öğretmenlerin eğitimlerini birlikte planlayalım. Tek bir istediğimiz var: O da istihdama öncelik sağlansın.”
Bu adımın son iki üç yıl içinde mesleki eğitimin ayağa kalkışının, umut oluşunun başlangıç noktası olduğuna dikkati çeken Özer, şunları kaydetti: “Bu yaklaşımla ASELSAN Mesleki Teknik Anadolu Lisesini kurduk. Yüzde 1’lik başarı diliminden öğrenci aldık. Bu yaklaşımla Teknopark Meslek Lisesini kurduk. Bu yaklaşımla İstanbul Teknik Üniversitesi ve Yıldız Teknik Üniversitesi Mesleki Teknik Anadolu Liselerini Kurduk. Bu yaklaşımla İSO’yla, İTO’yla çok farklı iş birliklerinin içine girdik. Şu anda eğitim vermiş olduğumuz tüm alanlarda sektörün en güçlü temsilcileriyle iş birliği yapıyoruz. İş birliği yapmadığımız tek bir mesleki eğitim alanı yok. Tüm müktesebatı tek bir noktaya teksif edebilmek kısa sürede meyveler vermeye başladı. Eğitim verilen tüm alanlarda, meslek eğitimde üretim kapasitesi devasa noktalara ulaştı. 200 milyonluk gelirler elde edilirken 2021 yılını 1 milyar 161 milyonluk gelirle kapattık. 2022 yılındaki hedefimiz 1.5 milyar.”
Mesleki eğitimde patent, faydalı model, marka ve tasarım konusunda da eğitimler verildiğini kurulan AR-GE merkezleri ile tesciller alınmaya başlandığını anlatan Özer, “Geçmişe baktığınız zaman yıllık 3 ürünün tescilinin aldığını görüyoruz. Bakın Ağustos ayına yeni girdik. 2022 yılında Millî Eğitim Bakanlığının almış olduğu tescil sayısı 7 bin 538. Bizim hedefimiz 2022 yılında da 7 bin 500’dü. Onu aştık. Hedefimiz aslında bunun ticarileşmesiydi. Meslek liseleri bunu da sağladı. 74 tane ürünle ticarileşme sağladı. Artık meslek liseleri yurt dışına ihracat yapmaya başladı.” dedi.
Meslek liselerinin Kovid-19 sürecinde de devletinin milletinin yanında olarak maske, dezenfektan, maske makinesi, hızlı antijen kiti, solunum cihazı gibi ürünleri üreterek çok önemli bir fonksiyonu yerine getirdiğini hatırlatan Bakan Mahmut Özer, son dönemde tarım ön plana çıktığı için bu alanda Tarım Bakanlığı ile birlikte eğitim vermek ve üretim yapmak için seferberlik ilan ettiklerini söyledi.
“Mesleki eğitim ne kadar güçlü olursa ülke o kadar güçlü olur.” diyen Özer, mesleki eğitim merkezinde eğitim alanlara lise diploması imkânının da getirildiğini, 3308 Sayılı Kanun’da yapılan değişiklikle burada hem öğrenci hem de işveren için cazip bir mekanizma oluşturduklarını ifade etti.
Yasa çıkmadan önce Türkiye’de 159 bin çırak ve kalfa olduğunu, bugün bu sayının 580 bine ulaştığını kaydeden Bakan Özer, sahadaki durumu şöyle özetledi: “Tüm Türkiye işverenler, gençler bu sürece katılmak istiyor çünkü mesleki eğitim merkezine katılan her öğrenci ayda asgari ücretin yüzde 30’u kadar ücret alıyor. Onu da devlet olarak biz üzerimize aldık. Çırak kalfa sertifikasyonu farklı olduğuna göre alacağı ücretin de farklı olması gerekiyordu. Kalfaların ücretini yüzde 50’ye, 3 bin liranın üzerine çıkarttık. Sayın Cumhurbaşkanımızın açıklamış olduğu gibi bu sayıyı 2023’ün sonuna kadar 1 milyona çıkaracağız.”
Bugün imzalanan protokolle Teknopark İstanbul’un yerleşkesine mesleki eğitim merkezi kurduklarını belirten Özer, “Teknopark İstanbul’da yaklaşık 8 bin 300 istihdamın olduğu bir yerleşke. Tüm firmalar mesleki eğitim merkezi üzerinden çırak ve kalfa ihtiyacını karşılayabilecekler. Ama iki ilave katkı olacak. Birincisi kıymetli yönetim kurulu başkanı ve ekibi, Teknopark İstanbul’da bu mesleki eğitim merkezi üzerinden Teknopark İstanbul’daki bir firmada çalışan çıraklara ilave 500 TL burs verecekler. Dolayısıyla 1.700 lirayı biz vereceğiz. 500 TL’yi de yönetim kurulumuz verecek. Ama en kritik şey, mezun olduğu zaman istihdam garantisi olacak.” diye konuştu.
Protokolün Türkiye’deki diğer teknoparklara örnek olmasını dileyen Özer, projeye emeği geçenlere teşekkür etti.