Yüzyıllardan beri tıbbi çalışmalarda yaygın olarak kullanılan sinir otu bitkisi anti inflamatuar ve antibakteriyel özellikler taşır. Kozmetik ve ilaç endüstrisinin büyük ilgi gösterdiği bitki, birçok cilt kremi içeriğinde yer alır.
Sinir otunda bulunan allantoin adlı kimyasal maddenin, yaraların iyileşmesine ve hücrelerin yenilenmesine katkı sağladığına ilişkin düşünceler de vardır. Kalsiyum, potasyum, çinko, fosfor, selenyum, C ve K vitaminlerini içeren bu şifalı bitki, halk arasında yaygın olarak kullanılır.
Sinir otu, çok yıllık otsu bitki özelliği taşır. Tüylü yaprakları vardır. Plantago, damar otu, yara otu, çıban otu ve pişik otu olarak da isimlendirilen bitki, sulak yerlerde yetişir ve birçok yabani çeşidi bulunur.
Temmuz ve ağustos aylarında çiçeklenen sinir otunun, hem tohumu hem yaprakları kullanılır. Sivri sinir otu (Plantago lanceolata) ve yapraksız sinir otu (Plantago major) çoğunlukla 40 santimetreye kadar büyüyebilir.
Faydalı bir bitki olan sinir otu bünyesinde: flavonlar, silisik asit, allantoin ve tanen gibi pek çok etkin maddeyi barındırır. Halk arasında çoğunlukla mide spazmlarında, yaraların ve kuru öksürüğün tedavisinde kullanılır.
Yapraklarını çiğnemenin, diş ağrına ve diş taşlarına iyi geldiği söylenir. Bitkinin 3 – 4 mm boyutunda kahverengi bir meyvesi vardır. Bir adet sinir otu tohumu yaklaşık 0.3 mg ağırlığındadır. Bir bitki tahmini olarak 10000 tohum üretebilir.
Tohumlar hayvanların boğazında yaşayabildiği için kolaylıkla farklı bölgelere ulaşabilir. Sinir otu tohumları, kozmetik ve dondurma endüstrisinde kalınlaştırıcı olarak kullanılır. İlaç endüstrisinde ise soğuk algınlığı, yüksek ateş, öksürük, bronşit ve ağrı tedavisinde kullanılan bir bitkidir.