— Ne bakıyorsun bana öyle yiyecekmiş gibi Mustafa?..Hiç bakma öyle,çok yorgunum,uğraşamam senle şimdi..
— Olmuyor ama böyle Aysel..Ne zamandır “görüşemedik” seninle..Karı-koca mıyız,kardeş miyiz anlamadım..Eğer kardeş gibi olduysak,aynı yatağa girmeyelim,ayıp olmasın..
— Mustafa git Allahaşkına,dön öbür tarafa,uyu hadi..
— Gel kız,bişey yapmayacağım..
— Olmaz..Sen uyumadan girmem o yatağa..Bugün emekli maaşını da aldın,rahat durmazsın sen şimdi.Başım da ağrıyo zaten..
— Tabi tabi..Ben zaten ne zaman maaş alsam senin başın ağrır..Gel buraya!.Yatağa gel..
— Mustafa ayıp artık,yeter!..Torun torba sahibi olduk,torunlar bile büyüdü,yakında evlenecekler,ne azgın adamsın sen?..
–Ne yapayım,benim elimde mi?.Tabiatım böyle..Tabiata karşı gelmeyeceksin!.
— Hay senin tabiatın kurusun.Ne bitmez tabiatın varmış..Ben öbür odada yatacağım..(Battaniyeyi almak ister)
— Tamam tamam…(Battaniyeyi almasına engel olur) Sen istemiyorsan,ben de istemiyorum..Beni istemeyeni,ben de istemem..
(Aysel yatağa girer,kocasına arkasını döner ama tetiktedir)
— İyi geceler..
— Ama böyle de olmaz ki Aysel..Sen böyle yaparsan,ben de başka kadınlara giderim.
— İyi..Giderken ilaçlarını yanına almayı unutma..
(Mustafa usulca karısına sokulur,çıplak omuzuna dokunur,Aysel,hormonlarına soğuk su dökülmüş gibi aniden fırlar,yataktan çıkar.)
— İstemiyorum diyorum Mustafa anlamıyor musun?.Rahat bırak beni!..
— Tamam tamam,gel bişey yapmayacağım..
— Dön arkanı!.
— Tamam,döndüm..
— Kapat gözlerini!.
— Kapattım..
— Uyu şimdi!.
— Kızım,uyu deyince uyunur mu?..Tamam,bişey yapmayacağım,gel yatağa,yatakta ol bari..
— Azgın şey…
(Aysel yatağa girer,başucundaki gece lambasını söndürür,gözlerini kapatır.Aradan bir dakika geçer..)
— Mustafa çek elini!.
— O benim elim değil.
— Ya kimin eli?.
— Senin elindir,uyuşmuştur,hissetmiyorsundur.
(Aysel,ışığı yakar,yataktan çıkar.)
— Senin rahat duracağın yok,ben öbür odaya gidiyorum..
— Aysel bak boşarım seni!..Çıkarız mahkemeye,derim ki, “Hakim bey,karım vazifesini yerine getirmiyor.” derim..
— O zaman ben de derim ki, “Hakim bey,kocam orantısız güç kullanıyor” derim!.
— O ne demek Aysel?..Orantısız güç ne demek?.
— Ne demekse demek işte..Ben,vazifemi yerine getireyim diyorum,sen beni vazifemi yerine getiremeyecek hale getiriyorsun.Sabah bi kalkıyorum,bütün kemiklerim ağrıyo…
— Ne diyorsun sen Aysel?..
— İşte bunu diyorum!…(Çekmeceden bir kağıt çıkarır)
— Nedir bu?
— Doktor raporu…Bak ne yazıyo…”Kaburgalarda ezilme…Bacakta kalça çıkığı…Sol kolda deformasyon…Belde disk kayması…Omurgada kemik eğriliği..Boyunda ve vücudun muhtelif yerlerinde kızarıklıklar…” daha devam edeyim mi?..
— Ne bu Aysel??
— Ne demek ne bu?..En sonki şeyden sonra hastaneye gittim..
— Neyden sonra?.Seviştikten sonra mı?.
— Evet..Sabah sen işe gittikten sonra yataktan kalkamadım,ambulans çağırdım,komşular yardım etti,hastaneye gittim,dayak yedim sandılar,polise haber vereceklerdi,ben istemedim..
— O doktor raporunda yazanlar…Onlar sevişirken mi oldu??
— Evet..
— Onları ben mi yaptım??
— Evet..
— Niye söylemiyorsun bana Aysel?..Söylesene!..Biraz yavaş ol desene!.
— Ne bileyim..diyemedim işte..
— Yahu Aysel,sen manyak mısın?..Seveyim derken,kaburgalarını eziyorum,diskini kaydırıyorum,nerdeyse kemiklerini kırıyorum,sen sesini çıkarmıyorsun.Hoşuna mı gidiyo?.
— İşte…
— Tövbe yarabbim…Ufak tefek olduğun için sevimli görünmüştün gözüme,o yüzden evlendim seninle.Demek ki aradaki siklet farkına dikkat etmek lazımmış…İyileştin mi biraz?
— İyileşiyo..
— Gel o ezilen yerlerini öpeyim de geçsin..
— Mustafa,yapma..
— Tamam kız,daha dikkatli olurum merak etme..Dudağına ne oldu senin?
— Sen ısırdın ya?..Dikiş attırdım..
— Tamam,daha yumuşak olurum.Işığı kapatayım mı?
— Kapat..
(Mustafa ışığı kapatır,karanlıkta sesleri duyulur..)
— Böyle iyi mi?
— iyi..
— Böyle?
— İyi..
— Şu şekil?
— İyi.
— Bu senin bacağın mı?
— Benim.
— Benimki nerde?.Burdaymış..Şurdan şöyle şey yapayım mı?
— Yap.
— İyi mi böyle?
— İyi.
— Mustafa de bana!
— Mustafa diycem tabi,başka ne diycem?
— İşte onu de bana!.
— Mustafa!.
— Efendim?
— Yok sen Mustafa de dedin ya?..
— Erkeğim de bana!
— Erkek değilim ki ben?
— Hayır yani,kendin için değil…Bana…..Hadi iyi geceler!..
— Nasıl iyi geceler??
— Benim işim bitti,ben uyuyorum.
— Ben ne olacağım peki?..Sen bitirdin,ben daha başlamadım bile!..Beni böyle azdırıp bırakma Mustafa!..Sabaha kadar uyuyamam ben böyle Mustafaaaaaaa!….