NASILIZ?

NASILIZ?
İnsanoğlu, “hayat” adı verilen bir sermaye ile dünya pazarına indirilmiş.
İnsanın kendisine lütfedilen yaşamı ise hayat sermayesinden ona düşen payı.
Yaşamı belli bir vakitle sınırlı olan insan, çok iyi bilmelidir ki: “Vakit nakittir.”
Evet, bu nakitle, dünya pazarından iyi şeyler satın alamayan, evine eli boş dönen insan, hem vakti, hem de nakdi ziyan etmiş olur.
Yaşam sermayesinin (geçici) güzellikler ve (her an kaybedebilecek) sağlıklı günlerle dolu olduğunu ve hiç tükenmeyecek olduğunu sanarak israf etmemek lazım.
Yaşam sermayesini, dolandırıcılara, sahtekârlara, münafıklara kaptırmamak lazım.
Sermayeyi iyi bir işletmeci gibi çok iyi kullanarak, kazanca dönüştürmeliyiz.
Yalnız unutulmamalı. Bu manevi sermayeyi kazanca dönüştürebilmenin yolu baştan belli.
Ancak bu doğru kendine göre ya da ona – buna göre bir doğru değil. Yaratıcının olmasını istediği emrettiği gibi.
Yani Hud suresinde “Emrolunduğun gibi dosdoğru ol” emrinde olduğu gibi.
Ölçüde – tartıda, alış – verişte, sözde – işte, yaşamın her alanında doğru olmak, doğru davranmak.
Burası kurnazlar değil, kumarbazlar değil, kahramanlar diyarı. Yani bir başka anlatışla akıllı adam o ki, elde yaşam sermayesi varken ve ölüm meleği gelip henüz kapıyı çalmamışken, ölüm ötesi ve ebedi hayatın kazanıldığı eldeki yaşamın kıymetini bilmek ve onun her anını, çok olumlu değerlendirmek.
Bir daha düşünelim?
Böyle miyiz?

erolyazıcı / ABBEYT ♥️

Yorum Yaz
  • UYARI: Konuyla ilgisi bulunmayan, hakaret içeren cümleler veya imalar, inançlara saldırı, şiddete teşvik yorumları onaylanmamaktadır.