Oblomovluk Üzerine Bir Deneme

İnsanın var oluşundan günümüze süregelen trajedileri vardır, var olmaya da devam edecektir. “Hangi insanın?” sorusu gelir akla hemen. Var oluşu düşünen, sorgulayan insanın elbette.
Oblomovluk da tıpkı diğer trajediler gibi insanın var oluş trajedilerinden biridir. Bir çoğunun aksine bilinçli bir tercihtir oblomov insanın tercihleri. Uzağı gördüğü için, attığı adımların, yaşanan ve yaşanacak hayatın sonrasını bildiği için bilinçli bir tembellik de diyebiliriz. Sıradan ve sürü tembelliği aksine, hatta uyanıklık derecesinde bir tembellik. Bir veya bir kaç adım sonrasını gören insan, sonunu bildiği bir yolu yürümek istemez. Modern çağın getirdiği tükenmişlik sendromuna bir yenisini ekler oblomov insan ve kendini gerçekleştiremez. Sosyal hayattan kopar, topluma uyum sağlayamaz. Farkı farkındalığındandır. Bilinçli bir vazgeçiş, bilinçli bir tükeniş-tüketiştir.
Sürekli düşünen, projeler üreten, sınırsız hayal gücü olan oblomov insan düşüncelerine, projelerine hayat veremez. İlerlemeli mi, durmalı mi? Kafası karışıktır karar veremez. Var oluş trajedilerinden biri olan “Olmak mı olmamak mı?” Sorusunu akla getirse de daha içsel daha derin bir açmazdır bu. Bir adım sonrayı görebilmek, hiçbir şeyin değişmeyeceğini düşünmek dahası bilmek, kendi değişimine engel olur. Hayalleri vardır ama hayallerinin gerçekle karşılaşmasından da korkar. Oblomov insanda benim en dikkatimi çeken, başkalarının aklını kendine mal etme hali ve bu konuda çok başarılı olmasıdır. Kendi zayıf yanlarını sürekli dile getirmesi ise karşısındaki insandan övgü almak içindir. Hayatlarındaki neredeyse tüm eylemleri saik zorunluluk nedeniyledir. Ancak; bazen zihninde konuşlandırdığı fikirler uykusundan uyandırır bir oblomovu ve korkunun kucağına fırlatır. Korkular gerçektir. Yarım kalmışlık duygusu sızlatır içini. Yetenekleri olduğunu ancak bu yeteneklerinin yeterince hayatına geçmemiş olduğunu düşünür.
Hayatın böyle seyretmemesi için ne yapmalı surusunun cevabı yoktur oblomovda. Karşı tarafın önerilerini dinlemez. Çünkü o hiçbir şeyin değişmeyeceği inancına sahiptir. Dünyanın aynı düzende devam edeceğine de.
Halbuki bulunulduğu yerden bir adım atılması bile bir değişimdir.
Kaynak:
Oblomov/ İvan Gonçarov

Yorum Yaz
  • UYARI: Konuyla ilgisi bulunmayan, hakaret içeren cümleler veya imalar, inançlara saldırı, şiddete teşvik yorumları onaylanmamaktadır.