Herkes yaşam enerjisi kadar ve kendi algılamaları kadar vardır.
Senin frekansına senin algılamalarına yetişemiyorsa bırakacaksın orada ait olduğu yerde öğrensin hayatı.
Hiç kimse değişmez, değiştirilemez zorlanmaya ile hiç gelmez.
Olduğu gibi kabul edilmelidir böyle insanlar kimisi çok hevesli, kimisi rutin, kimisi hayalperest, kimisi hırslı her biri ayrı bir karakterde.
Sadece renk farklılığı ile kendilerini gösterebilmekteler ne sarı kırmızıya Ne yeşil beyaza dönüşür ama bilinmezki beyazın içinde bütün renkler birleşir.
Bu ayrıntıyı görebilmek için yılların geçmesi gerekir, çalışmak ,emek vermek belli bir olgunluk ve bilgi birikimi ister.
Maalesef insanlar yollarına devam ederken amaçlarına ulaşmak için merdivenleri ikişer üçer çıkarlar bilemezler ki altyapı olmayınca çıkan merdivenlerin de çürük olacağını.
Ego ve hırs bölünmez bir bütündür her ikisi birbirini besler büyütür.
zaaflar istekler girince ortaya kaos çıkar ve işler bilinmeze dönüşür.
Dengeleri bozmamak lazım merdivenleri teker teker çıkmak, her bir basamakta durup hazmetmek içindir.
İnsanlar aceleci ,insanlar telaş halinde hemen bir yerlere gelmek istiyorlar hak etmedikçe. Çıkışlar ne kadar hızlı olursa inişler bir o kadar hızlı olacaktır.
Konusuna hakim bir insanla sadece sağdan soldan duyduğu sözler birikimiyle bilgileri aldığını zanneden bununla birlikte yola çıkmaya çalışan insan bir olur mu?
Bir doktoru düşünün pratik kazanabilmek için insanların hayatını ele alıp tedavi edebilmek için kaç yıl bekliyor?
Bir öğretmen çocuklara o bilgileri verebilmek için senelerini veriyor doğru aktarım yapabilmesi için.
Her sektörde durum böyledir işine hakim bilgili kişi mutlaka yıllarını vermiştir, deneyimlerine bir şeyler katabilmek için.
Bu yüzden yanılgılar, tükenişler yenilgilerle hazmedemeyen bir sürü insanlar türemiştir ortalarda boş kalabalıklar yapmak için.
Her bir yenilgi tükenişliği getirir kişi güçlüyse eğer tekrar başlamayı seçer doğru bilgiler eşliğinde.
Bir diğeri pes ederek geri çekilir. Çünkü istediği bu değildir. önce hayallerine kavuşamadığı ve kendini ispatlayamadığı için çünkü egoları üstündür.
Çalışmak için amacı olmalıdır bir insanın istediği arzu ettiği yerlere gelebilmesi için öncelikle sabırlı olması ham halini hazmedemeden olgunluğa geçmemesi gerektiğini bilmesi gerekmektedir.
Mutluluk için başarı altın tepside kimseye sunulmamıştır . Ona ulaşmak için zaman, emek, çabalamak ve sabretmek zorunda olduğunu bilmelidir bir insan .
Mutlu olmayı gerçekten istiyorsa vazgeçmemek gerektiğini öğrenmelidir.
Düşünce yapısının eksikliği ile öğrenmek her zaman boşuna bir çabadır, kaybedilen ise enerjidir.
Deneyerek başarısız olursak ileride hatırlayabileceğimiz geçici hayal kırıklıklarımız olabilir ama hiç denemezsek çok kalıcı pişmanlıkları hayatımıza sokabiliriz.
Hayat çok uzun görünse de akıp giden bir yoldur. Bu yolculukta hem ne istediğimizi bilmek ve bizlere eşlik edecek kişileri ise iyi seçmek gerekmektedir.
Yarına en iyi hazırlığı yapabilmek bugün elinden gelenin en iyisini yapmaktan geçecektir.
Sevgiyle kalın.
Emel Araz
BAŞARININ ANAHTARİ