Rus tarihinin en ilginç ve tartışmalı figürlerinden biri olan Grigori Yefimoviç Rasputin, özellikle ikna kabiliyeti ve esrarengiz kişiliği ile öne çıkar. Grigori Yefimoviç Rasputin'in Gizemli Hayatı...
Rus tarihinin en ilginç ve tartışmalı figürlerinden biri olan Grigori Yefimoviç Rasputin, özellikle ikna kabiliyeti ve esrarengiz kişiliği ile öne çıkar. Hakkındaki kadın düşkünlüğü söylentileri ve 'seks makinesi' imajı, ölümünden sonra organının alınarak deneylerde kullanılmak üzere saklanması gibi sıra dışı olaylarla daha da gizem kazanmıştır. Ancak onu "ölümsüz" yapan asıl olay, zehirlenmeye ve defalarca ateş edilmesine rağmen hayatta kalma çabasıdır.
Sibirya'dan Saraya: Kehanetlerle Dolu Bir Çocukluk
Rasputin'in hayatı, Sibirya'da, doğayla iç içe bir çiftlikte başlar. Uzun boyu ve derin mavi gözleriyle dikkat çeken bu çocuk, çevresini en çok şaşırtıcı kehanetleriyle etkiler. Dile getirdiği tahminlerin birçoğunun gerçekleşmesi, onu küçük yaşta bir 'kahin' olarak kabul görmesini sağlar.
Özellikle bir olay, ailesini ve köylülerini hayrete düşürür: Babasının çalınan atını görmemiş olmasına rağmen, hırsızın adını doğru bir şekilde söyler ve bu kişi kısa süre sonra suçunu itiraf eder. Bu olay, çevresinde doğaüstü güçlere sahip olduğu inancını pekiştirir.
Manastırdan Saray Koridorlarına: Kehanetlerin Yükselişi
Ailesi tarafından din eğitimi alması için Verkhoturye Manastırı'na gönderilen Rasputin, burada da ilginç yeteneklerini sergilemeye devam eder ve kısa sürede keşiş olur. Manastırın vaiz heyetine katılarak Rusya'yı gezmeye başlar. 1886 ve 1901 yılları arasında Rusya, Balkanlar, İtalya ve Yunanistan'ı dolaşır, hatta Kudüs'e kadar gider. Vaazlarında yaptığı doğru çıkan kehanetler, popülaritesini giderek artırır.
1904 yılında Çar Romanov'un hemofili hastası olan küçük oğlu Aleksi'nin durumunu öğrenir ve çocuğu ancak kendisinin tedavi edebileceğini iddia eder.
Rus Burjuvazisinin Merak Edilen Adamı: Sarayda Yükseliş
1905 yılı, Rasputin'in ülke çapında büyük bir üne kavuştuğu yıl olur. St. Petersburg'da verdiği bir vaazda 1. Dünya Savaşı ve yaklaşmakta olan Bolşevik devriminden bahseder ve tarih onu haklı çıkarır.
Artık saraya yakındır ve Çariçe Aleksandrova'ya Aleksi'nin hastalığını tedavi edebileceğini söyler. Çariçe tarafından saraya çağrılmasıyla Petersburg ve Kremlin saraylarının kapıları Rasputin'e sonuna kadar açılır.
Saray çevresi ve Rus yüksek sosyetesi için verdiği vaazlar, radikal görüşleri ve ilginç kehanetleri onu Rus burjuvazisinin en merak edilen adamı yapar. Uzun boyu, heybetli sakalı, derin bakışları ve etkileyici hitabeti özellikle kadınlar arasında büyük bir hayran kitlesi oluşturur. En büyük hayranı ise Çariçe Aleksandrova'dır.
Ölümü Bile Bir Efsane: Öldürülemeyen Adamın Sonu
Rasputin efsanesinin en dikkat çekici bölümü, hemofili hastası Aleksi'yi tedavi etmesidir. 1907 yılında ağır bir kanama geçiren Aleksi için Çariçe, Rasputin'i çağırır. Rasputin'in parmaklarıyla çocuğun yaralarına dokunarak ve dualar okuyarak kanamayı kısa sürede durdurması, Çar'ın da güvenini kazanır ve Rasputin'in saraydaki konumu iyice güçlenir.
Artık adeta aileden biri gibi olan Rasputin'in dış politikadan aile meselelerine kadar her konuda Çariçe üzerinde büyük bir etkisi vardır. İddialara göre aralarındaki yasak ilişki bu dönemde daha da ilerler. Çariçe'nin tamamen Rasputin'in etkisi altında olması, saray ahalisi ve geleneksel rahip kesimini rahatsız eder.
Hayatı ilginç hikayelerle dolu olan Rasputin'in ölümü de en az hayatı kadar sıra dışı olur. Prens Yusufov tarafından bir davete çağrılan Rasputin'e, siyanürlü yiyecek ve içecek sunulur. Ancak zehir onu etkilemez. Telaşa kapılan komplocular, İngiliz bir ajandan yardım isterler. Ajandan aldıkları silahla Rasputin'i vururlar. Ancak iki metrelik Sibiryalı dev ölmez. Bahçeye kaçmaya çalışırken tekrar vurulur ve cesedi Neva Nehri'ne atılır. Otopsi raporuna göre Rasputin, kurşunlardan değil, ciğerlerine dolan sudan boğularak ölmüştür. Onu öldürmek gerçekten de kolay olmamıştır.
Rasputin'i Öldürmekteki Asıl Amaç Neydi? İngilizlerin Rolü
Cinayetle ilgili detaylı bilgilere, cinayeti planlayan İngiliz ajanının günlüklerinden ulaşılmaktadır. İngiliz istihbarat kayıtları da İngiliz hükümetinin Rasputin'in öldürülmesinde rol oynadığını doğrulamaktadır. Kayıtlarda Rasputin'den "KARA GÜÇLER" kod adıyla bahsedilmektedir ve ölüm emrinin bizzat İngiliz Savaş Dairesi tarafından verildiği belirtilmektedir.
İngilizlerin Rasputin'i öldürme nedeni ise, onun hükümet ve saray çevresindeki savaş karşıtı lobinin sözcüsü olması ve Çar'a Rusya'nın savaştan çekilmesi için baskı yapmasıdır. Rasputin, bu savaşın bir aptallık olduğunu ve Çar'ın kaybedeceğini, hatta Rusya'da sosyalistlerin iktidara gelebileceğini öngörmektedir. Rusya'yı savaşta tutmak isteyen İngilizler ise Rasputin'i susturma yoluna giderler.
Rasputin Ölmeseydi Ne Olurdu? Tarihin Akışı Değişir miydi?
Seksenli yıllara kadar bir sır olarak kalan bu gerçekler, Rasputin'in sadece içkiye düşkün bir saray karakteri olmadığını, dünyanın kaderini değiştirebilecek kadar önemli bir adam olduğunu göstermektedir. Ya Ruslar savaştan çekilseydi? 1. Dünya Savaşı'nı kaybedenler İngiliz ve Fransızlar olsaydı? Osmanlı yıkılır mıydı veya Sovyetler kurulur muydu? Bu sorular, Rasputin'in gizemli hayatının bize düşündürdüğü önemli noktalardır.