ON BEŞ TEMMUZ AKŞAMIYDI

Onbeş Temmuz akşamıydı

Karadan daha karaydı

Bulutsuzdu gece ay tutulaydı

Başımıza sağanak kurşun yağdı.

 

Akıllar tutuktu zahir

Vijdanlar münkire emanet

Gözlerde efsunlu bir bağ

İbadet denilen dehşetli bir ihanet.

 

Yurtta sulh deyip sükûneti bozan

İnsan elbiseli şizofren hayvan

Kardeş eti helal diyen yamyam

Elinde gül, gözünde yaş, ağzında kan.

 

Sinirler gergin sinelerde hapis nefesler

Gökyüzünde heyula homurtulu jetler

Bir ses böldü geceyi “Yetiş ey milletim”

Sırtından hançerlendi zira yıkılıyor devletim.

 

Gerek yok başka söze çağırıyor tarihin

Tehlikede istiklalin şehadete davetlisin

Fırladılar boşalır gibi yaydan, ayaklar yalın

Genç,ihtiyar, erkek ve kadın.

 

Caddelerde insan seli, meydanlar mahşer

Ölüm kusuyor tanklar, gökten çelikler

Geçit yok haine bir bir düşse de yiğitler

Elde bayrak dilde tekbir Allahuekber.

 

Bombalara karıştı dalga dalga salalar

Kurşunlandı kardeşlik, ezildi tanklarla başlar

Bu kadar sinsi olamaz asla yılanlar

Şeytan ile ittifak etmiş münafıklar.

 

Şehitler köprüsünde can mezata düştü

“Kardeş!” elinde kurşunlar bağrımızı deşti

Türk düşmanı zalimler kapımıza üşüştü

Gecenin sonu masuma bayram, haine kabuslu bir düştü.

 

Bil ki! Abad olmaz asla devletini satan

Önce Kur’an, sonra bayrak, sonra namustur vatan

Düşecekse bayrak, susacaksa ezan, tende yüktür can

Ölüm yok savaşmadan, zinhar helal etmez hakkını kefensiz yatan.

 

Atam Oğuz’un mirası bağımsızlık şarkımız

Boyun eğmeyiz kafire budur gayrıdan farkımız

Esir olacaksa milletim, yıkılacaksa devletim,  inecekse sancağımız,

Köpeklere düğün bayram, helal olsun etimiz kanımız.

 

Ezelden ebede ya istiklal ya ölüm andımız

Her Türk asker doğar ilahi yazımız

Eritip demir dağı düştük yola Ergenekon’dan

Dönmek yok yola devam, istikamet Kızıl Elma Turan.

 

Açık gitti gözleri aslan gibi yüzlerce yiğit

Ne bilecek ısıracak, ekmeğini paylaştığı soysuz it

Korkak olur hainlerin yüreği, geceye büründü ihanet

Bükülmez asla Türk’ün beli nasip değilse şehadet.

 

Ne Müslüman, ne Türk, ne de insan

Hayvan dahi olamaz kardeş namusuna göz koyan

Nice çakallar çıktı da aslan yatağından

Hiç kimse alçalmadı bu kadar aşağı tabandan.

 

Namusa göz koyanın hakkı ölümdür ancak

Aslanlar yurduna çakallar baş olamaz, olmayacak

Analar ne Mehmet’ler ne Ömer’ler doğuracak

Siper edip gövdesini bu hayasız Akını! durduracak.

 

Durdurdu nihayet alçak haçlı Akını

Aziz evlatları milletimin erkeği ve kadını

Bir kez daha gördü alem, kimmiş Yafes’in nesli

Kirletmedi namusunu parçalandı da gövdesi.

 

Korkaklık yok kanımda, geri duran kansız alçak

Yiğitlik meydanda bellidir, azdan az çoktan çok çıkacak

Kiminin kanı kırmızı kiminin çamur akacak

Muhlisler ile müflisler bir bir ayrılacak.

 

Aklımda hilal, gönlümde her daim Allah olacak

Ölürsem cennet, kalırsam devlet bizim olacak  

Düşene kadar son kale, sönene kadar son ocak, 

Vatan bir, bayrak bir, devlet bir, millet birdir, bir olacak.

 

Öleceksek adam gibi ölelim, dîlimizde şehadet türküsü

Kalbimizde Allah, ne dünya arzusu, ne de ölüm korkusu

Kefenimizle çıktık yola ata yurdu Türkistan’dan

Dönmek yok bir adım geri, zira bu İslam’ın son ordusu

(Adnan SAYIN 16.07.2016)

Yorum Yaz
  • UYARI: Konuyla ilgisi bulunmayan, hakaret içeren cümleler veya imalar, inançlara saldırı, şiddete teşvik yorumları onaylanmamaktadır.
  • Abdullah 17 Temmuz 2024 08:34

    Gönül dökülen en derin nameler. Yüreğine diline sağlık kardeşim.

  • İlhan Taşcı 16 Temmuz 2024 10:41

    Elinize sağlık Adnan hocam.