OTİZMLE YAŞARKEN...

MERHABA MELEĞİM                                                      BEN....ANNEN...
       Dile  dökülmemiş cümlelerle sesleniyorum sana..28 yılı düşünüyorum her anı SEN le geçen..
       Doğumunu, seninle göz göze geldiğimiz o muhteşem buluşmayı...                          Yaşayacaklarımızı..
Otizmle buluşmayı hayal bile edemediğim o ilk çocukluğunu..
            Sonra uzun uzun seyrediyorum o masum çehreni , anlamlı bakışlarını.. Bir iki damla göz yaşımı bırakıyorum ellerine..
Nasıl farklı olduğunu..Tüm kapanmaz sandığım yaralarıma ilaç olduğunu..İlk anda aramızda herkesten farklı bir anne-kız olacağımızı..Öğreten değil,öğrenen bir ANNE olacağımı.
Kalemim donuyor...
Nereden başlayacağımı bilemediğim bir yolculuğa çıkıyoruz ikimiz.Sana dair yazacak ne çok kelimem var, yazı uzun olacak belli..
    Farklı bir bebektin. İlk iki yıl ; yüzü ışıl ışıl parlayan,ağlaması gülmesi hayranlık uyandıran,seni gören herkesin aşık olduğu bir melektin bu kirli dünyaya düşmüş..Sana sarılan dokunan herkesin tespiti aynıydı. Farklı bir enerjin vardı.İnsanın tüylerini ürpertiyordun.Sanki bu dünyaya ait değildin.
Derindi bakışların....
Göz temasın kaybolmadan önce ,baktığın kişinin gözüne değil,çok daha derinine bakıyordun.
Daha 1,5-2 yaşındaydın..
Kaybolmamıştı kelimelerin..O yaşında nasıl kuvvetliydi hislerin...! Seçiyordun..
İnsanları daha o yaşta çok iyi biliyordun.
Herkese gülmüyordun mesela, ama bunun yabancılamayla ilgisi yoktu.Derindi hislerin..
Tebessümün güneşi kıskandırıyordu..
Sen büyüdün,ve sende değişmeyen 2 şey kaldı..:
-Derin bakışların,
-Tesirli tebessümün..                                              MERHABA MELEĞİM...                                                          Ben ....ANNEN...
    Bir gün...
Bir gün kayboldu o yüzündeki ifade.Soldu dünyanın tüm çiçekleri..
Güneş parça parça oldu ve yere döküldü..
Ellerin kolların bir taş parçası gibi düştü iki yanına.
Önce sesin kayboldu,
Sonra gülüşün..
Yine derin bakıyordun ama 
Sen çok uzaklara gitmiştin..
Sanki bir peri tutmuştu elinden,alıp seni bilmediğim bir cennete götürmüştü.
Ayrılmıştın dünyamızdan ; -ki geriye sadece bedenin kalmıştı..
         “ANNE “ demiyordun artık...Seninle aramızdaki o bağ,aslında daha güçlüydü.Çünkü sadece BENİM komutlarımı alıyordun. ’ Yat Kuzum’ dediğimde yatıyordun mesela sadece.
Sen ,
Giderken beni de götürmüştün aslında.Zaten bir bütündük.Bir fanusun içindeydik..İçinde sadece İKİMİZ vardık.Anlamıyordum.. Büyüyordun sessiz bir dünyanın içinde.
Kahredici çaresizliğimi yaşıyordum.
Kalbim iki parçaydı..Ablan ve SEN...
     İki farklı melek..Ablan inanılmaz sahiplenmişti seni.Aranızda 4 yıl vardı,ve sanki küçük bir anne gibi ,ileride yaşayacaklarımızı tahmin edermiş gibi elim kolum olmuştu sana uzanan..4 kollu bir varlığa dönmüştüm..
Ve sen 5 yaşına geldin.
Bitmeyecek hastane günlerimiz başladı.
Ama bir sorun vardı..Ablan hastalanmıştı...
Bir yıldızın parçalanması,göktaşının hızla dünyaya çarpması gibi, Otizmden önce LÖSEMİ girmişti hayatımıza..Nasıl bir dünyadaydım,nasıl yaşıyordum,nasıl nefes alıyordum,bilmiyordum artık...
Hüma kuşu gibiydim..
Kolsuz ve kanatsızdım..Konacak yeri bulamıyordum. Bir yanda SEN vardın, diğer yanda iki kolum yok olmuştu.Varlıkla yokluk arasında boşlukta bir yerde savruluyordum. Serumlar,iğneler,sabırla ve sessizce hastalığını yaşayan 9 yaşında bir kuzu..Ve derinlerde kaybolmuş, SEN....
3 kişiydi dünyam.Mücadele ediyorduk LÖSEMİ denen canavarla..
    İlk kazancım LÖSEMİ yi yenmek oldu.Tamamlandık yeniden.Kaybettiğim iki koluma bedel,bu kazancın mükafatı olarak artık iki kanadım vardı.
Uçmaya hazırdım..Otizm geliyordu ,ve ben bilmiyordum o iki kanadın beni bambaşka bir diyara götürmek için geldiğini..
Kuşlar.....
Ne çok korkuyordun...Oysa ilk HÜMA Kuşunu bilmiştim ben.Sense güvercinleri seçmiştin kendine,ruhuna en çok uyanı nasıl da hissetmiştin..Ama garip şekilde uzaktın ve uçması seni çok korkutuyordu..
Belki sen ömrün boyunca kendi kanatlarından başkasını bilip tanımadığındandı..
başka gökyüzünü yadırgıyordun,yabancı ve senin dışında olan dünyayı tanıtmam gerekiyordu sana,
çünkü o gözlerine yerleşmiş hüzünlü çaresizliğine dayanamıyordum.Korku ve öfke nöbetleri geçirdiğin anlarda çektiğin acı benimde çok canımı yakıyordu..
Ve ilk kulacı attık sonunda o dalgalı denizde..
   Terapiler başladı..Sen sessiz bir dünyada adım adım yol alıyordun.Hala ANNE demiyordun.
MERHABA MELEĞİM...                                                          Ben...ANNEN....
    Bir gün bir kitapta sana çok benzeyen küçük bir çocuğun hikayesini okudum..Otizmliydi..Bir ışık yanmıştı karanlıklarda bir yerde. Bir yol açıldı önümüze..Seni saran,ikimizi içine alan görünmez fanus çatladı..
İçine BİR DAMLA umut girdi. 
Sen tüm hallerinle garip ve uzaktan çalan bir müziği duyar gibiydin.OTİZM artık kesin tanı olarak girmişti yaşamımıza. Onunla beraber müzikte girdi..
    Sen farklıydın..Üstün yetenekli olduğunu anladım tam o sıralar..Yeteneğini uzmanlar tescilledi.Eğitimlere başladık sonra...Biz yeni bir yolu yürürken,hayatımıza ansızın sevimli şekilde giren müzik,ikimize de iyi geldi.
BÜYÜDÜN..
28 YAŞINDASIN..Genç bir akademisyen adayısın..
Ve kanatlarım seni uçurmayı başardı..Artık kendi gökyüzünde süzülüyorsun.
        SEN,cennetten ödünç aldığım bir peri kızısın..
Biraz muzip,hayatı ağır yaşamayı seçmiş,içinde bitmeyen bir sevgiyi taşıyan,verdiğin tatlı isimleri ile herkesi kendine aşık eden, 
Ve seni tanıyan herkesin asla unutamadığı ,yüzünde masumiyetinin çevrelediği asaleti taşıyan bir meleksin..
Senden çok şey öğrendim.
Sabrı,insanlığı,
anneliğin çok farklı boyutunu,
bana emanet olduğunu,
bir cennet ehli olduğunu ve bunun nasıl özel bir duygu olduğunu..Ve en önemlisi nasıl seçilmiş ve şanslı bir kadın olduğumu..
Ve bana ikram edilen ömrün,aslında sana ve ablanı iyi bir insan, Rabbine iyi bir kul olarak yetiştirme görevi ile verildiğini...
        CAN PARÇAM..
     Dilerim Rabbimden, Hüzün bulutu değmesin güzel çehrene..Işık saçmaya devam et yaşamın boyunca..
İyilikten ve iyilerle olmaktan hiç vazgeçme olur mu ?
Hayatının içinde seni üzen olaylar olsada,tıpkı bu günkü gibi gülümsemeye devam et..
Sözümü senin sözlerinle bitirmek istiyorum  : 
Hep dersin ya sen ;
Her şey şu 3 kelimede bitiyor  ;

SABIR...
SABIR....
SABIR....

 SENİ ÇOK SEVİYORUM...                                                                                                          
Annen CANAN ÇATAL..

Yorum Yaz
  • UYARI: Konuyla ilgisi bulunmayan, hakaret içeren cümleler veya imalar, inançlara saldırı, şiddete teşvik yorumları onaylanmamaktadır.