Öz eleştiri; kişinin kendi düşünce, davranış ve eylemlerini nesnel eleştiriden geçirmesi işi. Bir militanın ya da bir siyasal partinin, bağlı olduğu amaç, ülkü açısından kendi eylemlerini yargılaması.
Öz eleştiri’ye ben “ İnsan davranışlarının sigortasıdır” diyorum. İnsan yaptığı işlem ve eylemler ile sarf ettiği söylemleri, yapmadan ve söylemeden önce yaptığında, istenmeyen sonuçlara muhatap olmaz, karşılaşmaz.
Ülkemiz insanının kültürünün istenen düzeyde olduğunu söylemek; kişilerin birbirleri ile olan ilişkilerine, iletişim kaynakları unsurlarının ve sivil toplum örgütlerinin siyasi partiler dahil işlem ve eylemleri ile söylemlerine bakıldığında “öz eleştiri” kültürü eksikliği olduğunu söylersek yanlış olmaz.
İnsan davranışlarının sigortası olan “öz eleştirinin” yüksek olduğu kişi, grup, toplum ve milletlerde; kişilerin düşünce sistemlerinin çalışır, grup ve toplum içi faaliyetleri barışık, milleti huzur, barış ve güven içinde olduğunu görürüz.
Huzur; adaletin sağladığı ve insanın layık olduğu önemli bir kavram olup, insan sağlığına ve yaşam kalitesine doğrudan etkilidir.
Barış; barış içinde olmak, insani davranışların gelişmişliğinin göstergesi olup, birlikte yaşamanın öznesi ve insanlığın özlemidir.
Güven; iş hayatında işini bilen insanın ruh hali, grup ve toplum hayatında sürekliliğin, bir milletin hayatında ise sürekli ve uzun ömürlü olabilmenin unsurudur.
Öz eleştiri kültürünün sağladığı huzur, barış ve güven ortamının kişilerde, gruplarda, toplumlarda ve milletlerde öz güveni sağladığından karşılaşılan olumlu ve/veya olumsuz vakalarda kararsızlık yaşanmayacaktır. En kötü karar, kararsızlıktan iyidir. Ayrıca; öz eleştiri kültürü gelişmiş ülke insanının ülke yöneticilerinde “güç zehirlenmesi” olmayacağı gibi milleti oluşturan dini, dili,ırkı ve rengi ile mezhebi,meşrebi ne olursa olsun herkese eşit mesafede olacaktır.
Millet iradesi ile ülke yönetimini elinde bulunduran kişilere milletin teveccühünün sürekliliği, öz eleştiri kültürün ürünüdür.