PARAYLA SAADET OLMAZ…

Ama hiç parasız da mutlu olunmadığını,çoğumuz tecrübeyle biliyoruz en azından..

Peki bunun ölçüsü nedir?.

Kaç para mutluluk getirir,kaç para mutluluk götürür?..

Bunu nasıl bileceğiz?..

Bence herkes,kendisinin ve ailesinin mutluluğu için ne kadar parasının olması gerektiğini öğrenmeli,fazlasını götürüp geri vermeli…

Bunun için,aşağıda yazdığım alıştırmaları örnek alarak, ihtiyacımız olan mutluluk miktarını bulabiliriz..

Örneğin,

“Mehmet,bin lirayla,tek başına 16 gün mutlu olabiliyor,

Hüseyin ise aynı parayla 8 gün mutlu olabiliyor..

Buna göre,

Mehmet ile Hüseyin’in,birlikte iki gün oldukları mutluluğu,Mehmet,tek başına kaç gün olabilir?…”

(cevap: a)

Veya,

“2 İşadamı bir havuzu üç ayda doldurabiliyor,

3’üncü işadamı ise çok yağlı bir ihale aldığı için,havuzu tek başına iki haftada dolduruyor..

Buna göre,

Havuz boş iken,3 işadamının muslukları aynı anda açılırsa,20 gün sonra havuzun kaçta kaçı dolar?…”

(cevap: b)

Veya,

“Mahir bey,bir anda 20-30 milyon lira kazanıyor..

Mahir beyin bir anda kazandığı parayı,Hasan ve 350 arkadaşı,ömür boyu çalışsalar kazanamıyorlar..

Buna göre,

Bu dengesizlikler artarak devam edip,ileride bir sosyal patlamaya yol açarsa,sorumluların ödeyecekleri bedel miktarı nedir?…”

(cevap: ü)

Dünyanın en zengin ülkesi Katar’da kişi başına düşen gelir,en fakir ülke Zimbabwe’nin 500 katı..

Neden?

Çünkü Katarlılar çok çalışkanlar.

Zimbabwe’lilerden 500 kat daha fazla çalışıyorlar..

Bir Zimbabwe’li günde 8 saat çalışıyorsa,8’i 500’le çarp,Katarlı günde 4000 saat çalışıyor.

Yani,

“Gün yirmidört saat…Ben ne zaman yemek yiyeceğim?..Ne zaman uyuyacağım?..Ne zaman sosyal hayatım olacak?..”gibi bahanelere sığınmıyorlar..

İsteyen,herşeye zaman ayırabilir.

Zimbabwe’liler gibi tembel değiller..

Zimbabwe’liye iş buluyosun,gitmiyo abi…

Afrikalıların hepsi öyle..

İş beğenmiyorlar…Önüne yemek koyuyorsun,yemeği beğenmiyorlar…

Somali’de birkaç sene önce yemek beğenmediği için 100 bin kişi açlıktan öldü..

Allah da çalışana yardım ediyor tabi…

Nitekim etmiş de..En zengin petrol yataklarını Katar’a vermiş..

Ne yapacaklardı?.İstemiyoruz mu diyeceklerdi??..

“Biz burada sefahat içinde yaşarken,yanıbaşımızdaki insanların sefalet içinde yaşamalarına,açlıktan ölmelerine göz yumamayız.

Bu dinende,insanen de doğru değil,Allahın gücüne gider ” mi diyeceklerdi?..

Allah isteseydi,Zimbabwe’ye de petrol verirdi,Somaliye doğal gaz verirdi.

Demek ki onları sevmiyor..

Sen şimdi Allahın sevmediği insanlara yardım edersen,asıl o zaman Allahın gücüne gider.

Bunun hesabını öbür dünyada veremezsin..

Bizim memleketimizde durum nasıl?

Bizim memleketimizde nüfusun yüzde 35’lik kesimi yoksulluk sınırında,sadece geçinebiliyor…

Yüzde 25’lik kesim açlık sınırında,sadece yemek yiyebiliyor…

Yüzde 15, açlık sınırının altında,sadece bulursa yiyor..

Yüzde 5, sadece nefes alıyor…

Peki yukarıda durum nasıl?.

Yüzde az bi kesim,tokluk sınırının üzerinde…

Yüzde bazıları, plazaların,yatların,katların,lüks arabaların,güzel kadınların üzerinde…

Yüzde birileri de hak,hukuk,kanun,adalet,insan hakları dahil,herşeyin üzerinde…

Hepsi bir yana da…

Anasını satayım,paranın icat edilmesinin üzerinden 2500 sene geçti,şu anda cebimde 50 lira para var…

Ben mi çok tembelim anlamadım ki?….

Yorum Yaz
  • UYARI: Konuyla ilgisi bulunmayan, hakaret içeren cümleler veya imalar, inançlara saldırı, şiddete teşvik yorumları onaylanmamaktadır.