Tarih Öncesi Dönemlerin İstanbul’u isimli makalesinde İstanbul’un geçmişine ilişkin araştırmasında Mehmet Özdoğan,Afrika’dan çıkan ilk insanın yaklaşık 1 milyon yıl kadar önce buradan geçtiğini söyler.
Göç yollarının zorunlu olarak geçtiği İstanbul; kıtalararası bilgi, mal, teknoloji aktarımında uygarlığın düğüm noktasıdır. Bu köklü ve renkli tarih, Anadolu’nun Avrupa’ya açılan kapısı konumundaki Pendik’te derin izler bırakır.
Türk Tarih Kurumu Başkanlığı da yapmış Şevket Aziz Kansu 1961 yılında Pendik’te bir süre kazı çalışması yürütmüştür. Marmara Bölgesi ve Trakya’da Prehistorik İskân Tarihi Bakımından Araştırmalar isimli yazısında Kansu, Pendik’te Paleolitik tipte piyeslere tesadüf ettiklerini bildirir.
Kansu, bu bölgede Fikirtepe kalkolitik yerleşme yeri kültür malzemeleriyle benzerlik gösteren keramikten geometrik desenli, büyük ve küçük kadeh, testi, küp, kemikten yapılmış bız iğne, olta, kaşık, sipatül, idol, obsidiyenden yapılmış minik kesici, cilalı balta vb. eserler bulduklarını anlatır. Kansu, makalesinde bu durumu “Pendik Prehistorik İstasyonunun önemi, Fikirtepe kültürü ile çağdaş ikinci bir yerleşme yeri olmasıdır. Biz bu kültüre Marmara Kıyısı Prehistorik Kültürü adını da şimdilik takabiliriz.” olarak açıklar.
1961, 1981 ve 1992’deki kazılar 7000 yıl öncesine ilişkin bilgiler sunarken Marmaray kapsamında Pendik Höyüğü’nde yürütülen bugünkü çalışmalar, Pendik’in geçmişinin 8400 yıl öncesine kadar gittiğini gösteriyor.
Kaynak:https://www.pendik.bel.tr/