Pendik Gazetesi için İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener ile bir röportaj yaptım..(mesela)
– Hoş geldiniz Sayın Akşener.
– Hoş bulduk Sayın Ziko.
– Sayın Akşener siz önümüzdeki yerel seçimlerde Cumhuriyet Halk Partisi ile ittifak yapmayacağınızı seçimlere kendi adaylarınızla katılacağınızı açıkladınız.
– Evet öyle yaptım.
– Ama CHP ile ittifak yapmazsanız büyük ihtimalle İstanbul ve Ankara kaybedilecek gibi görünüyor.
– Eğer öyle bir şey olursa hiç kimse merak etmesin sorumluluğu alır gerekeni yaparım.
– Gerekeni yaparım derken istifa etmeyi mi kastettiniz?
– Evet.
– Peki siz istifa edince İstanbul ve Ankara’yı geri mi verecekler?
– Şimdi Sayın Ziko..
Biz bu partiyi Cumhuriyet Halk Partili adaylara seçim kazandırmak için kurmadık.
– Ne için kurdunuz?
– Kendi adaylarımıza kazandırmak için kurduk..Bir belediye başkanının maaşı 50 bin lira.O parayı CHP’li adaylar alacağına bizim adaylar alsın.
– Ama ittifak yapmazsanız İstanbul ve Ankara’yı kaybedeceksiniz.Siz de kazanamayacaksınız,CHP de kazanamayacak.
– Olsun.Bana yar olmayanı kimseye yar etmem.
– Peki bu kararınız kesin mi?
– Evet,kararım kesin.
Yarın çıkarlarımız başka türlü gerektirirse bu karardan vazgeçip başka bir karar verebilirim ama o kararım da kesin olur.
Benim bütün kararlarım kesindir.
– Eğer yerel seçimlere kendi adaylarınızla katılıp da kaybederseniz bütün sorumluluğu alır istifa ederim dediniz. Peki Mayıs ayında yapılan genel seçimleri kaybettiniz neden onun sorumluluğunu alıp istifa etmiyorsunuz?
– Genel seçimleri kaybetmemizin sorumlusu ben değilim.
– Kim peki?
– Erdoğan..Eğer Erdoğan kazanmasaydı biz kazanacaktık.Asıl istifa etmesi gereken Erdoğan’dır.Erdoğan bizim seçimleri kaybetmemizin sorumluluğunu üzerine alıp istifa etmelidir.
– Seçimlerin kaybedilmesini,sizin altılı masadan kalkmanıza bağlayanlar var.Herşey yolunda giderken birdenbire neden masadan kalktınız?
– Bakın Zeki bey..
– Zeki değil efendim,Ziko.
– Her neyse..
Bu konuda yanlış bilinen birşey var.Ben masadan kalkmadım,sandalyeden kalktım.
– Sonra geri döndünüz.Neden geri döndünüz?
– Seçmen de benim peşimden gelir sandım.Ama baktım ki ben masadan kalkınca oylarımız düşmüş,oyları tekrar toparlayayım diye geri döndüm.
– Ama bu da işe yaramadı?
– Yaramadı..Geri dönünce oylarımız biraz daha düştü..Masadan kalktım,seçmen bizi cezalandırdı.Masaya geri döndüm,yine cezalandırdı.
Hatırlarsanız,Saadet Partisi binasının önünde Kemal Kılıçdaroğlu’nun Cumhurbaşkanlığı adaylığı açıklanırken ben arkada kıpırdamadan duruyordum.
Çünkü seçmen cezalandırır da oylarımız daha da düşer diye kıpırdamaya korkuyordum.
– Zamane seçmeni işte.Eskisi gibi körü körüne liderlerinin peşinden gitmiyorlar.
– Çok doğru Ziya Bey.
– Ziya değil efendim Ziko.
– Efendim,bizimle röportaj yaptığınız için çok teşekkür ederiz.
– Rica ederim Hamdi bey.
– Hamdi değil efendim,
neyse……