… Saf?

… Saf?

 

. Saf

 

Allah’a savaş açmak belki kendince mümkün olabilir.

Ama kazanmak, ihtimallerle bile ifade edilemez.

Mutlak mağlubiyet. Kaçınılmaz sonuç.

Böyle bir beyhude gayretin mensubu olmak, tarafları olmak ne büyük bir gaflet, zavallılık ve hüsran.

Bir tarafta milyarlar olsa ne yazar…

Safınızı iyi belirleyin.

 

. İltifat

      

İltifat görmek güzel şey.

Tenkit ise sıkıcı.

Ancak daha da önemlidir. Bu değerlendirmelerin kaynağı.

Size kim iltifat ediyor veya sizi tenkit eden nasıl bir insan.

Yani ne söylendiğinden çok daha önemli, kimin söylediği.

İltifatta, tenkitte ancak ve ancak kaynağı kadar değerlidir.

Kaynak sıfırsa, iltifatta sıfırdır. Tenkitte.

Kaynak 10 numaraysa iltifatta hoş, tenkitte.

İltifatta, bu temel yaklaşımın hemen yanında, en az onun kadar önemli bir diğer hususta, niyet.

İltifat ve tenkit kaynağı ve niyeti bir bütünlük ve güç oluşturur.

Ancak bu arada şu noktada çok iyi bilinmelidir ki iyi niyeti insanlara yıkıcı tenkitlerde bulunmazlar.

Yıkıcı tenkitlerde bulunanlarda ancak kötü insanlardır.

İyi niyetli insanların tenkitlerinde de bir muhabbet, sevgi, hoşgörü vardır. Onların tenkitleri de yapıcı, bütünleyici ve geliştirici özelliklerine sahiptir.

 

. Hürriyet

 

Hürriyeti bize çok kötü anlatmışlar.

Adeta hürriyetle insan hangi kötülüğü işlerse işlesin, başkasına bir zarar vermiyorsa onda bir problem yoktur diye tanımlamışlar.

Aslında bu insanlar, hürriyeti değil, kendi zevk ve heveslerini ifade ediyorlar. 

Ve insanları çocuk yerine koyuyorlar.

Zira hürriyeti – HUKUK- altında anlaşılırsa hürriyettir.

Bunun dışında anlaşılan hürriyet, insanı şerefinden uzaklaştıran, nefsi arzularına köleleştiren bir saplantıdır.

Hürriyetin özü, insanın kendisine ve çevresine, hem dünya hem ahiret planında zarar vermeyecek şekilde hayatın icrasıdır.

Gerçek hürriyet, kişinin zalimleşmemesi ve başkasının hürriyetiyle alay etmemesidir.

İnsanın, insanlara karşı hürlüğü insanı, Allah’a gerçek kulluğa taşır.

Hürriyetin, imanın bir işaretidir.

Çünkü,

Kulluğunu, Allah’a iman ile ilan eden insan bir başkasına tabii olmaya, kul olmaya asla razı olmaz.

Böyle bir kul, insanın Allah’ın kendisine verdiği şeref ve özgürlüğü bir başkasının kontrolüne asla vermemeli.

İnsan, Allah’a imanın kendisine lütfettiği hürriyet ve hukukuna tüm varlığıyla sahip çıkmalıdır.

 

 

…Önyargısız ve samimiyetle sorgularsanız, gerçeğin bilgisi size sunulur…

 

erolyazıcı / ABBEYT ♥️

 

 

 

 

Yorum Yaz
  • UYARI: Konuyla ilgisi bulunmayan, hakaret içeren cümleler veya imalar, inançlara saldırı, şiddete teşvik yorumları onaylanmamaktadır.