SARI TORBA MÜPTELÂSI: PKK - 4

KCK yılanının başı, Abdullah ÖCALAN’dır.

Abdullah ÖCALAN, bu toprakların insanı olduğu hâlde; kendi bileğinin gücüyle değil de Bu Millet Ve Vatanın Hattâ Herkesin Düşmanı Olan, “TÜRKLER’İN VE MÜSLÜMANLAR’IN OLMADIĞI BİR ANADOLU HAYÂLİ İLE YATIP KALKAN” Müstevlîler İle İş Birliği Yapan vatan hâinidir.

Hâin olduktan sonra;  cinsi ve cibilliyeti, cinsiyeti ve ırkı hiç önemli değil.

Onun için; Apo’nun Kürt olup olmadığı hiç umûrumda değil; Apo’nun Ermeni mi  ya da Kürt mü olduğu konusunda yapılan bir tartışma, abesle iştigal mâhiyetinde bir tartışmadır!

Eğer:

      -Ermeni  ise, Osmanlı’ya ihâneti nedeniyle HINÇ duyacak,

    -Kürt ise: “Küresel terör şebekesiile iş birliği”ne gitmiş bir teröriste;Sütçü İmam, Şahin Bey, Yörük Ali, Çerkez Ethem, Kara Fatma, Mustafa Abdulcemil Kırımoğlu, İmam Mansur, Şeyh Şâmil, Hacı Murat, Ebulfez Elçibey, Cahar Dudayev,Şamil Basayev, Şeyh Ahmet Yâsin, İsmail Haniye, Yahya Sinvar, Hâlid Meşal, ..vb. kahramanlara duyulan şekilde SAYGI mı duyacağız?

Ayrıca: "MÜSLÜMAN KÜRTLER"in,Türkler’in irâdesi dışında Türkiye’ye "EL KOYAN KÂFİR KLANLAR" tarafından gasp edilen haklarının;  söz konusu "KÂFİR DÜVELLER" ile iş birliği yapan bir örgüt eliyle "MÜSLÜMAN TÜRKLERİ KATLEDEREK" aranmasına göz yumması ve böyle bir örgütü desteklemesi, târih ve Allah önünde verilecek bir hesap ve utanılacak bir ayıp olarak zâten yetecektir.

Abdullah Öcalan, bütün “siyâsî ve terörize politikaları” KCK terör örgütünün liderliği altında plânlamakta, alt örgüt ve kişilere dikte etmektedir.

“KCK = Kürdistan Topluluklar Birliği” örgütü:

      -Uluslararası örgütlerde ve ilgili ülkelerde kafa karışıklığı yaratmak

      -Kendisini destekleyen ülkeler üzerindeki baskıyı kırmak

      -Kendisine yönelik baskıyı önlemek ya da bölmek

Amacıyla; hareketini her ülkeye özgü tanımlamalarla, İslâmcılık da dâhil olmak üzere değişik amaç ve isimler altında organize etmektedir.

Dolayısıyla, girişimden kesin sonuç alınmak isteniyorsa KCK feshedilmelidir.

KCK feshedilirken; diğer siyâsî ve silâhlı örgütlerin başı olan PKK, AÇİ, YDG-H, HPG, HPJ, YRK, YJ-ASTAR, PYD ve PKK‘nın ilgili ülkelerde isimlendirilmiş hâli olan PYD/SDG/YPG/YPJTEV-DEM (Suriye), PJAK (İran) ve TAVGARİ AZADİ (Irak) vb. örgütlerle birlikte feshedilmelidir.

Söz konusu fesih sürecine; başta Avrupa olmak üzere, yurtdışında bulunan bütün örgütlerin de dâhil edilmesi aslâ göz ardı edilmemelidir.

Bütün terörist örgütler: Türk devletine ortak olmak değil, İNFÂZ EDİLİP GÖMÜLMEKTEN KURTULMAKVE DAHA UZUN SÜRE YAŞAMAK İSTİYORSA, kendini "DERHÂL VE ŞARTSIZ ŞEKİLDE" feshetmelidir!

Ondan ötesi ve ondan gayrisi boş hayaldir!

PKK=KCK’da, özellikle yönetici seviyesinde yer alan ve suça karışanların; bir anda hidâyete ermesi,uzun yıllar menfâatlendiği eski örgütsel ve şahsî emellerinden vaz geçmesi ve Türkiye ve Türkler ile bütünleşmesi mümkün değildir.

Zâten terör örgütü PKK’nın sevk ve idâresinde yer alanlar, feshedilme konusundaki isteksizliklerini de açıkça bildirmişlerdir.

Bu kapsamda, söz konusu yöneticiler örgütü feshetmiş olsalar bile; dâimâ gizli organizatörlüklerle örgütü diri tutmaya çalışacak, harekete geçmek için kulağı kirişte ve gözü kapıda bir şekilde tetikte bekleyecektir.

En önemlisi; kendi başına bir halt olmayan, “uluslararası kollektif bir gücün ürünü olan KCK ve maşası olan KCK’lılar” kendilerini nîmetten ve adamdan sayadursun:

Onlar hedeflerinden vaz geçse de onları sebepsiz yere desteklemeyen, onlara sınırsız yatırım yapan ve “işletmeye geçtiğinde kazanmayı umudu taşıyan” 140 ülke kolay kolay bu dâvâdan vazgeçmeyecek ve örgütün feshedilmesine müsâade etmeyecektir.

Hasbelkader; KCK’lılar kendini nimetten ve erkekten sayıp sâhiplerinden müsâade almadan örgütü feshetmeye kalktığı takdirde, bunun bedelinin burunlarından fitil fitil getirileceği kesindir.

     *İç cephe güçlendirme ve iç cephe kaplama  girişimini uygularken bâzı temel tedbirler alınmadığı takdirde, önlenmesi büyük mâliyetlere neden olacak ya da büyük mâliyete katlanılsa bile önlenemeyen risklerle karşılaşılacaktır:

          -PKK, sivil hayâta geçme ve Türklerle kamuda iş sâhibi olma ayağıyla; silâh zoruyla yıkamadığı Türk Devleti’nin en ince kılcal damarlarına davullu zurnalı bir şekilde giriş yapmış olacak, “kılıç hakkı” ve “diş kirâsı” bile alacaktır.

           -PKK’nın; Kürtler’in tamâmının temsilcisi olduğu tescîl edilmiş, Kürtler’in üzerinde “başa kakılacak ve kalıcı olacak şekildehegemonya kurma”sının önü açılmış olacaktır.

         -Her şey göstermelik olacak ve dağ fâre doğuracaktır. Ancak, artık gücünü kaybetmiş olan bu fâre; alkol almaya bile gerek duymadan, aslana kafa tutan bir cânâvâra da dönüşecektir.

          -Târihî ve uluslararası niteliği ve derinliği olan sıkıntı, vakti gelince harlanacak kül altındaki köz gibi hasır altı edilmiş olacaktır.

         -"Sen beni biliyon mu?" tehditleri ile jargon kesen mafya sektörü için yeni bir mafya ve mevcut mafyalara takviye eleman olacaktır.

         -Hiçbir şekilde artniyet taşımasalar da en sonunda: Kadir Mısıroğlu’nun dediği gibi, PKK’lılara alan açanlar ve nefes almasına neden olanlar “vatana ihânet etme suçu ve bedduâsı” ile karşılaşabilecektir.

(  D e v â m  E d e c e k )

NOT: 

    *"Sanat, Hak ve halk içindir!" düstûruyla, elimiz ve dilimiz döndüğü kadar bir şeyler yazmaya çalışıyoruz.

    *Bu nedenle, yazı ve şiirlere yönelik yorumlarınız biz yazarlar için çok değerli! 

   *Yüz yüze ve telefonla görüşmelerde veyâ gazetedeki yorum bölümünde yorumda bulunan dostlara çok teşekkür ederim!