SEBAHATTİN OKUMUŞ'UN YÜRÜYÜŞ FELSEFESİ 4

SEBAHATTİN OKUMUŞ'UN YÜRÜYÜŞ FELSEFESİ 4

Sebahattin Okumuş, yürüyüş felsefesini derinlemesine benimsemiş bir gezgin ve yazar olarak, yürümeyi bir varoluş deneyimi ve kendini keşif süreci olarak görür. Onun yürüyüşlerinde yalnızca fiziksel bir eylem değil, aynı zamanda ruhsal bir arınma, düşünsel bir yolculuk ve varlığının özünü keşfetme arayışı da vardır.

Sebahattin Okumuş’un yürüyüş felsefesinde öne çıkan bazı özellikler şunlardır:

1. Kendini Tanıma ve Derinleşme: Yürüyüş onun için bir içsel yolculuktur. Kendi sınırlarını keşfetmek, zihinsel ve fiziksel dayanıklılığını zorlamak, yürüyüşlerinde ona rehberlik eden en temel unsurlardır. Uzun yürüyüşlerinde, sık sık yalnız kalmayı tercih eder ve bu yalnızlık, onun içsel bir yolculuğa çıkmasına, zihinsel berraklık kazanmasına olanak tanır.

2. Doğa ile Bütünleşme: Doğada yapılan uzun yürüyüşlerde Sebahattin Okumuş, kendini doğanın bir parçası olarak görür. Yürüyüşlerinde doğayı yalnızca bir güzellik olarak değil, kendisini ona bıraktığı bir alan olarak deneyimler. Doğa ile iç içe olmanın huzurunu bulur ve bu, onun yürüyüşlerinin temel bir motivasyon kaynağıdır.

3. Ruhsal ve Bedensel Sınırları Aşmak: Sebahattin Okumuş, yürüyüşlerinde bazen dağları, bazen uzun ve zorlu yolları geçerken, yürüyüşün getirdiği zorlukları manevi bir sınav olarak görür. Dağ zirvelerini aşmak, geceleri yürüyerek korkularıyla yüzleşmek onun yürüyüş felsefesinin özünü oluşturur. Bu zorluklar, onda bir çeşit içsel dayanıklılık ve cesaret geliştirmiştir.

4. Sadelik ve Yavaşlık: Okumuş, yürüyüşte acele etmez; her adımı hissederek atar. Hayatı sadeleştirme arayışında yürüyüş ona bir rehberdir. Modern dünyanın hızından uzaklaşarak, yürüyüşlerin ona sağladığı yavaşlık ve sadelikle hayata dair derin bir bakış açısı kazanır.

5. Felsefi ve Düşünsel Bir Deneyim: Sebahattin Okumuş, yürüyüş sırasında düşünce dünyasına dalmayı sever. Filozofların izinden giderek her adımı bir meditasyon, bir tefekkür vesilesi yapar. Özellikle geceleri yürüdüğünde, düşünceleriyle baş başa kalır ve hayatın anlamına dair derin düşüncelere dalar.

Bu yönleriyle Sebahattin  Okumuş, yürüyüş felsefesini yalnızca fiziksel bir aktivite olarak değil, varoluşsal bir yolculuk ve kendini anlama sanatı olarak değerlendirir.
Yorum Yaz
  • UYARI: Konuyla ilgisi bulunmayan, hakaret içeren cümleler veya imalar, inançlara saldırı, şiddete teşvik yorumları onaylanmamaktadır.