SEÇİME DAİR

Yerel seçimler, AK Parti ve MHP’nin ‘birbirlerinden tamamen bağımsız hareket edeceklerini’ karşılıklı ilan etmeleriyle beraber farklı bir boyut kazandı.

Kişisel değerlendirmem; bu durumun her iki parti için de siyaseten olumsuz sonuçlar doğuracağıdır.

Öncelikle; seçim çalışmaları sürecinde, tarafların birbirlerini dozu aşacak şekillerde incitmeleri halinde, ‘Cumhur İttifakı’ olgusunda da erken bir yol ayrımı yaşanabilecektir.

Böyle bir ihtimalin gerçeğe dönüşmesi ise; yakın gelecekteki siyasi tarihimizde, daha kaotik bir ortam oluşmasına yol açar.

Bu durumda; hangi partinin siyaseten nasıl etkileneceği sorusu değil, ‘Türkiye’nin akıbeti ne olur?’ sorusu önem kazanır…

AK Parti ve MHP’nin yerel seçimlerde işbirliği söz konusu iken; (MHP İstanbul Büyükşehir’de aday dahi göstermeyecekti) İzmir değil ama İstanbul ve Ankara’da AK Parti’nin kazanma şansı daha yüksek bir orandaydı. (Cumhur İttifakı’nın ruhuna göre; AK Parti’nin kazanması MHP’nin, MHP’nin kazanması AK Parti’nin kazanması demekti.)

Oysa şimdi AK Parti’nin İzmir, İstanbul ve Ankara gibi üç büyük şehirde birden seçimi kaybetme ihtimalinden söz etmek mümkün görünüyor.

İbre bu şekilde dönerse; Cumhur İttifakı ruhu ile kazanılabilecek daha bir çok ilde de, hem AK Parti hem de MHP seçim kaybedebileceklerdir.

Ortaya çıkabilecek böyle bir tablonun ardından, erken genel seçim de elbette söz konusu edilecektir.

Vatandaşın cebine, geçimine ve geleceğine doğrudan etki eden (herkesin whatsapptan birbirlerine su, elektrik, cep telefonu, doğalgaz faturalarını görüntüleyip gönderdiği)  böylesi bir ekonomik kriz dönemi de; bu ihtimalin gerçekleşmesi yönünde (dip dalga) etkin – belirleyici unsur olacaktır.

Dolayısıyla AK Parti ve MHP, ‘Dere geçerken at değiştirilmez’ atasözünü dikkate almayarak; bir anlamda CHP’nin ekmeğine yağ sürmüşlerdir.

Pendik’e gelince:

Ülke genelindeki tablo, ilçelerden gelen sonuçlarla ortaya çıkar.

AK Parti’nin muhalefetteki partilerle arasındaki oy farkı oldukça fazla.

Ama gelişmeler yukarıda ifade ettiğim ihtimaller dahilinde seyrederse, Pendik’te de seçim ‘çantada keklik’ olmaktan çıkar. Yarış, sonucu peşinen ön görülemeyen bir yarış haline dönüşebilir…

Bana soracak olursanız; (Her ortamda ve her platformda açıkça – sorumluluk alarak söylüyorum) mevcut belediye başkanımız Dr. Salih Kenan Şahin, görev yaptığı süreçte son derece çalışkan ve başarılı oldu. Övgüye değer, örnek gösterilecek, alkışlanacak çok şey yaptı.

Yapamadığı en önemli şey belki de, yaptıklarını ilçe kamuoyuna yeterince anlatamamak oldu.

Bunda; komşunun komşudan haberdar olmadığı bir sosyal gerçekliğe rağmen, insanları her yapılandan haberdar edebilmenin zorluğu rol oynamıştır elbet.

Biraz da yalnız bırakıldığını ve hatta kendi partilileri tarafından da yıpratıldığını düşünüyorum.

Dilerim tekrar aday gösterilir.

Performansını Pendik için bir kazanç olarak görüyor, yaşam kalitemize katkı sunmaya devam edeceğine inanıyorum.

Diğer taraftan; aynı ya da farklı bir partiden, yeni bir adayın başkan seçilerek daha başarılı hizmetler üretebilmesi de tabii ki mümkün.

Henüz adayların tamamı netleşmedi.  Adaylar ortaya çıktığında, kişisel olarak mukayese etme ve değerlendirme şansı bulabileceğiz.

Ama nihayetinde en geçerli değerlendirmeyi, sandıkta halk yapacaktır.

Bekleyip göreceğiz…

 

Yorum Yaz
  • UYARI: Konuyla ilgisi bulunmayan, hakaret içeren cümleler veya imalar, inançlara saldırı, şiddete teşvik yorumları onaylanmamaktadır.