ALTILI MASA
Ülkemizde seçme ve seçilebilme yeterliliği olan ve hatta 12-18 yaş aralığı çocuğun bile bildiği/bilebilir olduğu şey altılı masanın + bir (HDP’siz) siz seçim kazanamayacağıdır, ayrıca; ülkemizi siyaseten takip eden, ülkemiz üzerinde kirli emelleri olan dış çevrelerin bile + birsiz altılı masanın seçim kazanamayacağını bilirken + bir in masaya dahil edilmemesi, hatta bulaşıcı hastalıklı/cüzzamlı gibi muameleye tabi tutulması ki; öyle değil tabii ki bu muamele altılı masanın seçmen tabanını manipüle etme amaçlı olduğu düşünme yetisini kaybetmemiş insanlar tarafından bilinir, her şeye rağmen bu tür muamele/davranışın + bir in unsurlarında hangi travmalara sebep olduğunu ve/veya travmayı hissedecek belleğe, şahsiyete sahip olup olmadığı ile ilgili olmakla beraber ve/veya altılı masa unsurlarının amaçları ile kendi amaçlarının örtüşmesi hali, yaşadığı travmadan daha öncelikli olduğunu varsayabilir.
Sadece; ırkçılığı siyaset merkezine koymuş, terörü amaçlarına ulaşmanın aracı yapmış ve bu uğurda aynı masada yemek yediği aynı kahvede çay içtiği, kız alıp kız verdiği insanları, ırkçı ve kirli emelleri ve ABD,AB’nin kirli amaçları için yok sayıp terör faaliyetlerini destekleyen + bir ile; kol kola, yan yana olmayı içine sindirmeyi başaran altılı masanın chp hariç diğer unsurları ve chp dahil diğer partilere gönül vermiş insanların bireysel ruh hali ile kabullenemeyeceği /hazmedemeyeceği kuvvetle ihtimaldir. Altılı masanın bu durumunu, besicilerinin kurumsal yapıların yönetimindeki zayıf karakterlere dayatmalarının sonucu olduğunu düşünmek, belki de daha insanidir.
Gönültaşlar; altılı masa unsurlarının tek tek geçmişlerini, başarı ve başarısızlıklarını, milli ve manevi hassasiyetlerini ve tanınan yüzlerini; ideolojik saplantıdan arınmış, başkalarına duyduğu kin ve nefretin sebep ve nedenlerini düşünüp/düşünerek ve ön yargısız yani bağımsız bir hafıza ile araştırıp/inceleyip muhakeme ettiğinde bilerek veya bilmeyerek şahsi menfaatlere ve/veya hangi ve kimlerin kirli amaçlarına hizmet ettiğini görebilirler.
Bunu anlamanın asgari şartı; ülkesinin derdi ile dertlenen insan olmaktır.