ŞİKÂYET YOK ŞÜKRET

Sıcak bir Temmuz gecesinin sabahında erken saatlerinde gülümseyerek uyandığımda şükredecek o kadar çok şeyim olduğunu anladım ki.

Her şeyden önce sağlığım yerinde sevdiklerimin de yerinde en önemlisi bu olmalı diye düşündüm.





Olanla yetinmek daha iyisi için çaba sarf etmeyi bildiğimiz takdirde şükür etmeleri de içine katarak  kendimizi daha iyi hissedebiliriz.

Hep şikayet etmek, yok demek kıtlık bilincimizi tetiklemek demektir. halbuki sahip olduğumuz olanakları Bir başkasında olmayışını düşünmek bizlere çok şey anlatabilir.

Şu anda hastane köşelerinde veya evlerinde ümitsiz ce hastalıklarıyla uğraşan şifa arayan kişiler varken bu dünyada şikayet etmek çok büyük haksızlık bence.

Doğal afetlerde canından malına kadar her şeyini kaybetmiş olan kişilerin yanında sudan sebeplerden şikayet etmek karşısındakiyle alay etmektir bence.

Elbette zor günler geçiriyoruz bu kafayla da hep geçireceğiz çünkü dünyanın çivisi çıkmış durumda buna zemin hazırlayan anlamak istemeyen veya işine gelen çok büyük güçler varken bireysel olarak hiçbir şey yapamamak çok doğal değilmi?

 Şikayet ederek ne kazanabiliriz ki? daha olumsuzlukları getirmekten başka, bu bu yüzden diyorum ki hırsa gerek yok kıskançlıklara yer yok mutlu olmak için elinden ne geliyorsa onu yaparak yaradanın sana daha iyilerin getireceğini umut ederek teslimiyetle yoluna devam etmelisin. 

Dön bir etrafına bak tabiatın her gün uyanışına tüm canlıların hareketlerine gökyüzündeki kuşların ahenkle uçmasına , çiçeklerin rengarenk açmasına, yerdeki karıncanın bile varolma, yaşama sebebinin oluşumunu düşünmek bile nefes almanın ne kadar önemli olduğunu yeni yeniden uyanışına geçme sebebin olduğunu unutmamak gerek.

Çabanın elbet yapılması gerektiğini elden geldiğince doğru amaçlar doğrultusunda dürüstçe kendini yetiştirmekle bağlantılı olan bir olgu olduğunu unutmadan yola devam etmek kendine ve çevrene güzellikleri katabilmektir hayat dediğin.

Yoksa hep bana, hep bana diyerek hırslara bürünmek zaaflarla tükenmek demektir, hiçbir zaman mutlu olmamak demektir, sadece mış yapmak demektir, buna da hayat denmez zaten.

Yaşamlarda biri söyler biri dinler ama çoğu kesim koyun gibi topluluğu takip eder aklını kullanmadan kafasını yormadan fikri üretmeden kolayı seçerek bitkisel hayatı sürdürerek yaşamanın sonunu bitirerek insan olmanın hazzını tatmadan özentilikler içerisinde ve de yok oluşunu pişmanlıklar içerisinde son buldurarak.

Hayat kısa uzun gibi gözükse de inanın çok kısa göz açıp kapayıncaya kadar geçmekte bir bakın haftalar nasıl bitmekte şimdiki yaşlanılan ömürler ise tükenmekte.

Kendinize gelin yaşamanın nefes almanın ne kadar önemli olduğunu bilerek farkındalığınızı hissederek

hakkını vererek insan olmanızın dünyaya gelişimizin mutlak bir nedeninin olduğunu bilerek ona göre yaşamınızı gerektiğini anlamanız zaten yeterli.

Uyandığınız her günün sonunda gülümsemeniz dileğiyle,

Sevgiyle Kalın….

Emel Araz

Yorum Yaz
  • UYARI: Konuyla ilgisi bulunmayan, hakaret içeren cümleler veya imalar, inançlara saldırı, şiddete teşvik yorumları onaylanmamaktadır.