SİZİ TANIMIYORUM

SİZİ TANIMIYORUM

Bir ülke ki, tarihi iman abideleriyle süslü.

Bir ülke ki, ataları yedi kıt’a, dört iklime adaletle hükmetmiş.
Bir ülke İslam’a hizmetle, takva merdiveninde zirveye çıkmış ve hatta bir ülke ki diye devam edecek onlarca vasfı hak etmiş.
İşte böyle bir ülkede gel zaman git zaman olanlar olmuş ve şöyle bir durum yaşanır ve kimse tarafından da hiç yadırganmaz olmuş. Hem de yan yana konulduğunda bile.

Bu pek inanılır gibi olmayan, içinde utanç, ayıp, hüzün, dram ve herkese bolca düşecek büyük bir vebal paylayan durum, şöyle bir manzara koymuş, o bir ülke ki, diye başlayıp sayamayacağımız gurur verici tablonun sahibi atalarımızın, biz torunlarına.

Bu ülkenin, güzel bir şehrinde, insan haklarının çok tabii bir yaklaşımı olarak kendi kız kardeşleri, kızları, kadınlarının daha rahat bir ortamda; (Çaresizlikten, sahipsizlikten, adaletsizlikten, imkansızlıktan ve sayılamayacak çok mecburiyetten) bedenlerini isteyerek veya istemeyerek satmalarına uygun, özel, pırıl pırıl, banyolu, barlı, bir mimari harikası genelev…

Garip, acı, iç sızlatıcı, ağlatıcı ama gerçek.

Ve bu genelev bu güzel şehrin o seçilmiş belediye başkanınca, çok özel bir törenle, büyük bir hizmet olarak açılmış.

Bu yaşandı, yaşanıyor…

Bir de aynı ülkenin, bir başka güzel şehrinde, bir başka uygulama.

Orada da konuya şöyle yaklaşılmış;

Dul kalmış, kocası tarafından terkedilmiş, her ne sebeple olursa olsun kötü durumlara düşmüş ancak pişman olarak geri dönme fırsat ve imkânı arayan kadınlarımıza, çok özel bir hizmet başlatılmış. Adına da “şefkat konutları” denmiş. Bu konutlar yukarıda zikredilen durumdaki kadınlarımıza hiçbir ücret alınmadan, bedavaya verilecek.

Hem de bu şefkat konutları da birçok sosyal hizmetlerle donatılmış. Evet, (+)’lar bir yerde, (-)’ler bir yerde. Çünkü hizmette sınır yoktur. O da hizmet, o da.

İkisi de bu ülkede.

Bu belli zihniyetlerin, belli uygulamalarla “insani yaklaşım” da ortaya konulmuş tezat. İki uygulama ama sanmayın herkes bir tarafta, birileri bir tarafta, birileri diğer.

Niye mi?

Cennet boşuna yaratılmadı, cehennem de.

Kimseye zorla cennet ya da cehennem bileti verilmez. Ama herkes istediği bileti satın almakta sonuna kadar hürdür.

Zaten demokrasi denen menemen şey de hürriyetin diğer adı değil mi?

Gidin. Taraf olun.

Herkes bir şeyler açıyor.

Birileri “kerhane” birileri “Gülhane”

Siz birilerin birilerine iltifat olarak dedikleri gibi “seni gidi kerhaneci” misiniz yoksa değil misiniz?

İşte bütün mesele bu…

İYİLERDEN OLALIM, İYİ OLALIM, İYİLİĞİ HAYATA HÂKİM KILALIM.

erolyazıcı / ABBEYT ♥️

Yorum Yaz
  • UYARI: Konuyla ilgisi bulunmayan, hakaret içeren cümleler veya imalar, inançlara saldırı, şiddete teşvik yorumları onaylanmamaktadır.