Dışarda soğuk ve çiseleyen yağmur.
İçimi daraltan bir beni saran bir hüzün.
Nedendir bilmem
Aşkla bakan gözlerin geldi birden
Sonra istemeyerekte olsa o masada bırakıp gidişin geldi aklıma
İçimden gelmiyor seni unutmak
Maziye gömmek.
Rüyamda sen hayalimde sen
Kalbimde birtek sen varken.
Dudaklarımda ismin.
Giderken biraktıgın
Elimde sararmış son resmin
Ve masamızda kalan içemedigimiz iki bardak çay
Bir kaç şiir.
Ve yaşamamız mümkünken yaşayamadigimiz onca yıllar
Ve
Günler git gide kısalıyor ve ömür bitiyor.
genç değiliz artık.
Bak yine bir yağmur mevsimi daha sensiz.
Vuslata ermemiş yüreklere kar da yağar yakında..
Benimki sitem değil ah değil.
Yazılmamış kadere elden ne gelir.
Bedelini ağır ôdedigimiz bu hayatta
Yaş aldıkça daha bir sever oldum çayı
Kimbilir belkide hiç oturup içemedigimizdendir.
İyiki yanlışlığıma eşlik eden bir bardak çayım.
Ve çayın deminde buluşmuş hayallerim var.
Şimdi dönüp sana geldim desende.
Masanın üzerinde icilmeden bırakılmış çay gibi soğudum artık.
Ben sensiz senli hayallerle mutluyum
Hoşçakal sevdiğim.
Seni içilemeyen çayların yanında boş masada bırakıyorum.
Tıpkı yıllar önce senin beni bıraktığın o yerdee..
O masada
Şenay Içlek Bilgiçli ,İstanbul.