Boykot çağrısı, Bulgaristan’da yaşayan Türklerin seçme hakkının bulunduğu fakat seçilme hakkının olmadığı ve ikinci sınıf vatandaş muamelesi gördükleri gerekçesi ile yapılıyor.
Bulgaristan Türkleri Kültür ve Hizmet Derneği Genel Başkanı Araştırmacı Yazar Rafet Ulutürk gazetemize bir nezaket ziyaretinde bulundu. Ulutürk’ü Genel Yayın Yönetmenimiz Metin Yazıcı karşılayarak ağırladı.
Karşılıklı sohbette gündem 27 Ekim Pazar günü Bulgaristan’da yapılacak olan genel seçimler oldu.
Rafet Ulutürk yaptığı bilgilendirmede;
“Bulgaristan’da 1 milyonun üzerinde Türk seçmenimiz mevcut. Bu seçmenlere ilaveten Türkiye’de 600 bin civarında ve Avrupa’nın çeşitli ülkelerinde yaşayan 1 milyon Bulgaristan göçmeni seçmen mevcut. Bu seçmenlerimize Bulgaristan’da ‘seçme hakkı’ veriliyor ama maalesef ‘seçilme hakkı’ verilmiyor. Diğer taraftan Bulgaristan’da yaşayan soydaşlarımız yıllardır ikinci sınıf vatandaş muamelesi görüyor. Son 35 yılı değerlendirdiğimizde Türk vatandaşlarının durumu Bulgaristan’daki faşist ve ardından komünist yönetim döneminden daha kötü durumda. Üzücü olan diğer bir husus da bu ülkede yaşayan ve politika yapan Türk yöneticilerimizin, vatandaşlarımızın hak ve menfaatleri adına mesafe alamamış olmalarıdır.
Bütün bunları göz önünde bulundurarak; dernek olarak Bulgaristan vatandaşlığı da olan Türk vatandaşlarımıza, genel seçimlere katılmama çağrısı yapıyoruz” sözlerine yer verdi.
Bulgaristan’da yapılacak genel seçimlerde göçmen vatandaşlarımız için Türkiye genelinde de 168 sandıkta oy kullanılacak.
2021 seçimlerinde Türkiye’de 93 bin, 2024’te ise 60 bin Bulgaristan göçmeni oy kullanmıştı. Bu seçimlerde tavsiye edilen boykot kararı ile kullanılacak oy oranının daha da düşeceği ön görülmekte.
ULUTÜRK’ÜN BASIN AÇIKLAMASI
Bulgaristan Türkleri Kültür ve Hizmet Derneği Genel Başkanı Araştırmacı Yazar Rafet Ulutürk konu ile ilgili olarak yazılı bir basın açıklaması da yaptı.
Ulutürk açıklamasında şu sözlere yer verdi:
"Değerli Basın Mensupları, Sevgili Vatandaşlar, Bugün burada toplanmamızın nedeni, 27 Ekim 2024 tarihinde Bulgaristan’da yapılacak erken genel seçimlerle ilgili olarak Türkiye'deki Bulgaristanlı çifte vatandaşlarının oy kullanmama ve seçimi boykot kararını açıklamaktır.
Bu karar, yıllardır biriken adaletsizliklere, hayal kırıklıklarının, ihmal edilen hakların ve göz ardı edilen taleplerin sonucudur. Tam 34 yıldır Türkiye’de yaşayan Bulgaristan vatandaşları olarak her seçimde yeni umutlarla sandık başına gittik. Zor şartlarda ve engellemelere rağmen vatandaşlık sorumluluğumuzu yerine getirdik. Ancak, ne yazık ki, Türk kimliğini kullanan Ahmet DOĞAN ve ekibi (HÖH),gerek Bulgaristan’daki soydaşlarımız gerekse Türkiye’deki Bulgaristan vatandaşları için hiçbir somut adım atmamıştır. Seçim dönemlerinde göstermelik olarak kapımıza geldiler, ama seçimden sonra bizleri unuttular.
Haklarımızın korunması adına ve savunmak, sorunlarımızı çözmek adına hiçbir çaba göstermediler. Ailelerimiz, yaşlılarımız ve soydaşlarımız Bulgaristan’da yalnız bırakıldı. Türkiye'den Bulgaristan'a giden vatandaşlarımız bile en basit sorunlarını çözecek bir yetkili bulamadılar. Ahmet DOĞAN ve ekibi, sadece seçim dönemlerinde ortalıkta görünüp, seçim sonrası tamamen kayboldu. Şimdi hangi yüzle tekrar karşımıza çıkıyorlar? Bu kadar utanmazlık, yüzsüzlük ve halka saygısızlık tarihte nadir görülür. Seçim dönemlerinde halkın karşısına çıkan, ama seçimden sonra ortadan kaybolan Ahmet DOĞAN ve ekibi, hangi yüzle tekrar karşımıza çıkabiliyor? Bu kadar utanmazlık ve yüzsüzlük, dünya siyasi tarihinde görülmemiştir. Ahmet DOĞAN, yıllarca "İki sarayım var, bu partiyi ben kurdum" diye övündü. Ancak bugün anlaşıldı ki, ne saraylar ne de parti hiç biri onun değilmiş. Saraylardan kovulduğu gibi partiden de dışlandı. Şimdi ise başka partilerle işbirliği yapma acziyetine düştü. Kendi kurduğunu iddia ettiği partide mücadele edemeyecek kadar aciz, korku ve panik içinde. Ahmet DOĞAN’ın derdi para değil, zaten yolsuzluklarla büyük bir servetin sahibi oldu. Asıl korkusu, yaptığı yolsuzlukların ve hak ihlallerinin hesabının sorulması. Bu yüzden dokunulmazlık zırhıyla kendini korumak istiyor.
Bu panik hali, suçunun büyüklüğünü ve halktan ne kadar korktuğunu ve suçunun büyüklüğünü gösteriyor. Seçilme Hakkı Neden Verilmedi? Ahmet DOĞAN, Türkiye’deki vatandaşlara oy kullanma hakkı verdi, ama seçilme hakkını vermeyi hiçbir zaman gündeme getirmedi. Buradan soruyorum: Türkiye’deki Bulgaristan vatandaşlarına seçilme hakkını neden vermeyi düşünmediniz? Çünkü sizin derdiniz, sadece Türkiye’den oy alıp saraylarda lüks içinde yaşamaktı.
Halkın taleplerini göz ardı ettiniz, umutlarını çaldınız. Bugün Ahmet DOĞAN, hangi hakla Kırcaali’den aday olabiliyor? Kırcaali, Bulgaristan’daki Türklerin kalbi - merkezidir. Ahmet DOĞAN ve ekibi, Türk mezarlıklarını bile hayvan otlağına çevirenlerdir. Bu bölgeden aday olma cesaretini nereden buluyorlar? Hangi cesaretle Kırcaali gibi kutsal bir yerden aday olabiliyor? Bu utanmazlığa artık pes denilir.
Türkiye’deki Vatandaşlarımıza Çağrımız Değerli Basın Mensupları, Sevgili Vatandaşlar, biz, Türkiye’de yaşayan Bulgaristan vatandaşı Türkler olarak, onurlu her Türk ve Müslüman kardeşimize sesleniyoruz: tüm hemşerilerimize sesleniyoruz: Ahmet DOĞAN’a oy vermeyin. Kendini bilen, onurlu hiçbir Türk ve Müslüman, Ahmet DOĞAN’a asla oy vermemelidir.
BULTÜRK Derneği olarak bu seçimlerde oy kullanmama kararı aldık. Temsil ettiğimiz Türk vatandaşlarını ikinci sınıf vatandaş olarak görenleri desteklemeyeceğiz. Bu kararlılığımız, seçilme hakkımız verilene kadar devam edecektir. Buradan Bulgaristan’daki tüm siyasi partilere sesleniyoruz: Kim Türkiye’deki Bulgaristan vatandaşı Türklere seçilme hakkı için adım atarsa, bizi temsil edecek aday gösterirse o partiyi destekleyeceğiz. Artık sadece adından dolayı değil, icraatlarıyla Türk halkından yana olan partileri destekleyeceğiz. Ayrıca, Ahmet DOĞAN’a oy veren herkes, bu ihaneti onaylamış olacaktır. Seçim günü Hainlere oy veren herkes bu ihanetin ortağıdır.
İhanete Karşı Birlikte Durma Zamanı Ahmet Doğan’ın yıllardır Türk halkını nasıl kandırdığını ve umutlarını nasıl söndürdüğünü hepimiz yaşadık, gördük. Artık bu milletin yakasından düşme zamanı geldi. Ancak Doğan’ın sadece kendisi değil, onunla işbirliği yapanlar da unutulmayacak. Ahmet Doğan'ın ülkemizdeki işbirlikçileri bilsinler ki, onların kim olduğu da eninde sonunda ortaya çıkacak. Halkın karşısında hesap verecekler. Bu seçimde, Kırcaali'de ve diğer bölgelerde yaşayan soydaşlarımız iyi bilsin ki, hainlere karşı durmak bir zorunluluktur. Ahmet Doğan’ın ve onun gibi düşünenlerin devri bitmeli.
Ahmet Yesevi’nin erenlerinin diyarı olan Kırcaali'de, bu ihanete artık dur demenin vakti geldi. Tarihe damga vurma zamanı: Gelin bu seçimde hainlere ders verelim. Türk milletine ve soydaşlarına ihanet edenlerin cezası sandıkta verilecektir. Hakkın yanında olmalı, geleceğimizi bu tür ihanetlerle kirlenmiş siyasetçilerden arındırmalıyız. Biz, Türkiye'deki Bulgaristan vatandaşları olarak, haklarımızın sonuna kadar takipçisi olacağız. Seçilme hakkımızı alana kadar mücadelemiz sürecektir. Bu mücadele sadece bizim değil, geleceğimizin ve çocuklarımızın da mücadelesidir. Hak verilmez, alınır! Biz hazırız. Bizim çocuklarımız neden milletvekili olmasın?"
Seçimleri boykot etmek Bulgaristan da Türk yok demektir. Ahmet Doğanı göstererek boykot çağrısı yapan neden acaba ahmet Doğan ın olmadığı diğer Türk partilerinden bahsedemiyor?? Türkler oylarını kullanmalıdır! Boykot, bulgara yaranmaktır...