SÖZÜN ÖZÜ ( DARBELER ve SİYONİZM (2))

                                                DARBELER ve SİYONİZM (2)

Bütün;  muhtıra, darbe girişimleri ve darbelerin ortak amacı “Siyonizm’e hizmet” olduğundan, Saikleri; dün Abdülhamit Han’a yaptığı gibi Cumhuriyet Türkiye’sindeki yönetim erkine yani Milli İradeye aynı/benzer yalan, iftira üretip işlem ve eyleme dönüştürerek Siyonizm’e,  Siyonizm’in kirli amaçlarına hizmet amaçlanmıştır.

Siyonizm’in kirli amaçlarından olan Yahudilerin Filistin'de devlet kurma isteği, vadedilmiş topraklar safsatası, Yahudilerin önderi Theodore Herzl tarafından rahmetli Abdülhamit Han’a iletilmiş, izin verilmesi halinde Osmanlı Devleti'nin borçlarının silineceği teklifinde bulunmuştur. Rahmetli Abdülhamit Han bu teklifi kabul etmediğinden İç ve dış düşmanlar Sultan Abdülhamit Han'ı tahttan indirmek için cephe aldılar.  Sultan'ı (Rahmetli Abdülhamit Han) gözden düşürmek için her türlü yalan, iftira atılırken diğer taraftan suikastlar yapılmış,  Ermeni asıllı Fransız yazar Albert Vandal'ın "Le Sultan Rouge (Kızıl Sultan) şeklinde ortaya attığı iftiraları aynen alanlar ansiklopedilere bunları yazarak genç nesilleri aldattılar, dimağlarını zehirlediler. Bu gün ülkemizde atamız rahmetli Abdülhamit Han’ı bu dille ananlar darbelerin unsuru, Siyonizm’in uşaklarıdırlar.  

Dine olan bağlılığı, güzel ahlakı, edep ve hayâsı, akıl ve adaletiyle bilinen Abdülhamit Han, milleti için gece gündüz çalışmış 33 yıl idarede kalan Abdülhamit Han, tahtan indirilmesinin üzerinden 10 yıl geçmeden devletin dörtten üçü elden çıkmış. Ortadoğu kan gölüne çevrilmiş Arap alemi Siyonizm’in kölesi haline gelmiştir. Günümüz Sn Recep Tayyip ERDOĞAN’nın dine olan bağlılığı, güzel ahlakı, edep ve hayâsı, akıl ve adaleti ve milleti için gece gündüz çalışıyor olması, hayat tarzının Abdülhamit Han’a benzerlik göstermektedir. İslam ve Türk düşmanlığını ilke edinmiş Emperyalist, siyonist, dış dünyada başta ABD ve AB olmak üzere bu ülkelerin uydusunda ki diğer ülkelerin hükümet ve devlet başkanları ile bu ülkelerin iletişim kanalları, koro halinde yalan iftira üreterek ülkemiz üzerinde ki kirli emellerine ulaşmanın çabasını sergilerken dış dünya ile söylem dili aynı olan içerdeki gayri milli, siyonizme uşaklığı görev bilen kişi/kişilerin çabası, tarih tekerrür mü ediyor sorusunu akıllara getirmektedir.

 Ülkemizde 2003 yılından beri başbakan ve Cumhurbaşkanı olarak millet iradesini temsil eden Sn Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip ERDOĞAN için üretilen yalan, iftira ve diktatör söylemleri, Rahmetli Abdülhamit Han’a ve bu her iki devlet adamının arasında bu ülkeye hizmet etmiş her kim varsa aynı söylemlere muhatap olmuş,  CHP'ye yakın basın yayın organlarının yalanları;  o günkü gazete haberlerinde rahmetli Menderes'in Kars ve Ardahan'ı Ruslara satmak istediğinden, Cumhurbaşkanı Bayar'ın banka hesabında 103 milyon lira bulunduğuna, Fatin Rüştü Zorlu'nun Avrupa'da bindiği arabanın altınla kaplandığından, yüzlerce öğrencinin cesetlerinin kıyma makinesinden geçirildiğine, Hasan Polatkan'ın zimmetinde 4 milyon lira çıktığından, Menderes ve Bayar'ın 12 uçak dolusu altın ve parayı kaçırdıklarına kadar yüzlerce haber yapılmış,  .hizmet üretmeyenler ise baş tacı edilmiştir.  Bunlar dün olduğu gibi bu günde ideolojik saplantılı ve/veya onun bunun taşeronluğunu/uşaklığını yapan bir avuç azınlık olmakla birlikte baronlar tarafından beslenen ekonomik güçleri ve iletişim araçlarını yoğun bir şekilde elinde bulunduran gayri milli varlıklardır. 

Yorum Yaz
  • UYARI: Konuyla ilgisi bulunmayan, hakaret içeren cümleler veya imalar, inançlara saldırı, şiddete teşvik yorumları onaylanmamaktadır.