EGEMENLİK, BAĞIMSIZLIK, CUMHURİYET ve SİYASET KURUMU
Egemenlik; bir ülke ve ulusun, onun tüzelkişiliği olan devletin yasama, yürütme, yargılama vb. yetkilerinin tümü olup; devletin yönettiği ülke ve hükmettiği insanlar üzerinde kural koyma ve son sözü söyleme yetkisidir. Bu açıdan egemenlik kavramı, siyasal otoriteye hukuk açısından dayanak oluşturur, devletin karar ve uygulamalarının hukukî bir nitelik kazanmasını sağlar. Egemenlik; bir toprak parçası ya da mekân üzerindeki kural koyma gücü ve hukuk yaratma kudretidir. Ülkemizde; Bu güç Millet iradesi ile seçilmiş Milletvekili ve Cumhurbaşkanı tarafından kullanılır.
“Egemenlik Kayıtsız Şartsız Milletindir.” Gazi Mustafa kemal ATATÜRK
Bağımsızlık; Herhangi bir kişi, kuruluş ya da ülkenin, yabancı bir gerçek ve tüzel kişilerin denetim ve güdümünde olmadan kendi kendini yönetebilmesi, siyasî, malî, iktisadî, adlî, askerî, kültürel ve benzeri her hususta bağımsız ve tam serbestlik demektir. Bir ulusun kendi kendini yönetme ve dış müdahalelere karşı koyma yeteneği olarak tanımlanan bağımsızlık değeri, o ulusun egemenliğine, bağımsızlığına ve ulusal kimliğine verdiği değeri yansıtır.
Cumhuriyet; ulusun, egemenliğini kendi elinde tuttuğu ve bunu belirli süreler için seçtiği milletvekilleri aracılığıyla kullandığı devlet biçimi, devlet yönetiminde ve düzeninde millet iradesinin egemen olması, toplumsal anlamda ise kamusal yarara ve yurttaşlık erdemine dayalı bir özgürlük anlayışına dayalı, egemenliğin halka ait olduğu bir politik sistem olup, kısacası; devleti idare edenlerin seçimle iş başına geldiği yönetim şekline cumhuriyet denir. Cumhuriyetle yönetilen ülkelerde egemenlik milletindir. "29 Ekim 1923 ten beri Türkiye Devleti Cumhuriyettir."
Siyaset kurumu; devletin kamu düzenini sağlama, ülke ve insan yönetimini gerçekleştirme görevini yerine getiren bir kurumdur. Ülkemizde bu kurum; millet iradesi ile şekillenir, millet iradesini bu kurum vasıtası ile kullanır. Ülkemizde; 1946 Türkiye genel seçimleri, 21 Temmuz 1946 tarihinde 8. dönem milletvekillerini belirlemek için yapılmıştır. Türkiye Cumhuriyeti'nin ilk çok partili genel seçimi olan bu seçim adli denetim dışında, açık oy, gizli sayım ve liste usulü çoğunluk sistemi esasına göre yapıldı (açık oy - gizli tasnif). Usulsüzlüklerle "şaibeli seçim" anılan bu genel seçim ile TBMM 8. dönem milletvekilleri seçilmiştir(CHP 395 Millet Vekili, DP 66 Millet Vekili). 1950 Türkiye genel seçimleri, 14 Mayıs 1950 tarihinde düzenlenen ve TBMM 9. dönem milletvekillerinin belirlendiği seçim. "Gizli oy, açık tasnif" yönteminin ilk kez uygulanmış olup, Türkiye tarihinin ilk demokratik seçimi olarak kabul edilir.(DP 416 Millet Vekili, CHP 69 Millet Vekili)
Cumhuriyetimizin ilanında (29 Ekim 1923) rol almış bir kısım kişi/kişilerin Cumhuriyetin ilanından 23 yıl sonra usulsüz "şaibeli seçim" (açık oy, gizli sayım(tasnif), milletin dayatması sonucu 27 yıl sonra ise usule ve etik değerlere uygun yapılan (gizli oy, açık tasnif) çok partili Milletvekili genel seçimlerini yapmıştır. Kurucu iradenin liderinin “egemenlik kayıtsız şartsız milletindir” söylemine rağmen Atatürk sonrası Atatürkcü cü cü lükle beslenenler dün olduğu gibi bugünde “Egemenlik, Bağımsızlık ve Cumhuriyet ilkelerini kendi siyasi kurumsal yapılarına slogan, ANTİ egemenlik, bağımsızlık ve Cumhuriyetçilik davranışlarını kültürleri yapmış olmakla birlikte kurumsal yapılarının hayat bulduğu siyaset kurumuna halkın güvenini sarsmakta bir sakınca görmemektedirler.