İNSAN OLMAK
Sevgi saygı ve hoşgörü insan olmanın asgari şartlarından sadece bir kaçı olup; bu kavramların insan ve insanlık için çok önemli olduğu bilinen bir gerçekliktir.
Sevgi; “yaratılanı yaratandan ötürü severiz” sözü yaratanı sevmek ile ilgili olduğu söylenebilir ki; İslam toplumlarında bu İslam’ı yaşamın bir gereğidir. Kitabi bütün dinlerde “sevmek” önemli bir dayatmadır. Peki; ateist bir insanın sevgi ile bağı ne olabilir gibi düşünüldüğünde, sevmeyi sevilmenin şartı olduğu, insanın toplumsal bir varlık, toplum içinde yaşamın asgari gereğinin sevgi ile yüzleşmek olduğu gerçeğinin baskısı ile bütün canlıları sevmenin gereklilik, “Sevgi’nin herkese lazım olan bir duygu olduğunu ifade eder.
Saygı; İnsanın toplumsal bir varlık olduğundan toplum içinde yaşamı, toplumsal iletişimi vs. insanlığın birbirlerine “saygı” duyması ile mümkündür. İnsanlığın birbirlerine “saygı” göstermediği durum, mutsuzluk, huzursuzluk ve güvensizliği doğuracağından insanlık için yalnızlığa neden olur.
Sevgi, saygı ve hoşgörü kavramlarını; “yani, fakat, ancak ve ama” gibi iç boşaltma sözcüklerini kullanarak anlamsızlaştırıp kirli amaçlara hizmetin aracı yapma çabasının sergilendiğini görmek, gayri insani davranışlara liman hazırlama gibi söylem içinde olunduğuna herkes bir şekilde şahit olmuştur.
İnsanlığın düşünme yetisini çalışır tutması kirli amaçların en büyük engelidir.