İSRAİL TERÖRÜ ve MEDYA
Ülkemiz yazılı ve görsel medyasında düşünme engelli unsurlarının ürettiği haberlerdeki iletim dilinin; İsrail terör devletinin terör faaliyetlerinin amacı olan İsrail’in resmi ideolojisine hizmet ettiğini düşünme engeli olmayan her kişinin anlayacağı kadar berraktır. Örneklersek;
Ülkemiz yazılı ve görsel medyasında;İsrail’in Filistin ve Lübnan da yaptığı terör faaliyetleri konularında ürettiği haberlerdeki iletim dili; Örneğin; İsrail; Filistin’de HAMAS örgütü ile mücadele ettiğini yönünde haber yapmak,Lübnan’da Lübnan’ın güneyindeki Hizbullah’ın kalesi olan ………….. yeri havadan vurdu, Hizbullah’ın ………..kişisi hedef alındı, Hizbullah örgütünün liderini havadan yaptığı bombalama ile öldürüldü gibi haber yapmak gibi; dünyanın birçok insanlıktan nasibini almamış sözde demokratik ülkeleri başta ABD ve AB olmak üzere İsrail’in terör örgütü olarak tanıdığı HAMAS ve Hizbullah ile mücadele ettiği algısını insanlar üzerinde oluşturma çabasına hizmet ettiği; Böylece; İsrail’in terörist faaliyetlerini meşrulaştırmaya hizmet edildiği söylenebilir.
Ülkemiz yazılı ve görsel basınındaki bu minvaldeki yayımları, yabancı basın yayım organlarında kendi dillerinde “(Türkiye Radyo Televizyon Kurumu) TRT’nin haberine göre” denilerek ve/veya Türk medyası denilerek kaynak yapılmak sureti ile kendi halklarına İsrail’in terörle mücadele ettiği iletimi yapmakta, terör devleti İsrail’in insanlık dışı eylemlerine karşı sağduyulu insanların muhtemel tepkisi bu haberler kaynak yapılmak sureti ile manipüle edilme amacına hizmet etmektedir.
Diyorum ki; başta TRT olmak üzere diğer Ülkemiz medyası söylem ve yazım diline özen göstermesi gerekir. Tabii ki;medya unsurlarının söylen dilinin neye hizmet ettiğini bilebilmesi için öncelikle düşünce sistemlerinin çalışır olması, HAMAS ve Hizbullah örgütleri hakkında ne düşündüğü ile inandığı değerleri olması ve hitap ettiği toplumun kültürü ile barışık olması gerekir. Milli ve manevi düşünce sistemi, insan olmanın asgari şartı olan insan hak ve hürriyeti, yaşam hakkına saygı ve duyarlılık gerekir. Tabii ki; patronları ABD’li ve/veya yabancı olanlar ile Türk kültürü ile İslam dini inancı ve hassasiyeti olmayan, bu ülkenin tek partili dönemlerini özleyen, özgürlük ve demokrasi düşüncesi sadece slogandan ibaret, FFO’yu (fitne fesat ocağı) kültürü yapmış, amaca ulaşmak için her şey mubahtır ezberi ile hareket eden düşünme engelli unsurların içinde bulunduğu basın yayım organlarından beklenmez beklemiyoruz.