SÖZÜN ÖZÜ (KAYYUM ve SİYASET KURUMU)

KAYYUM ve SİYASET KURUMU

Türk hukuk sisteminde Kayyum: “Belli bir malın belli bir süre yönetilmesi ya da belli bir işin yapılması için resmi makamlarca yetkili olarak görevlendirilmiş kimse.”  Roma hukuk sisteminde; “vatandaşların menfaatine, onların mal varlığının zarara uğramasını önlemek amacıyla atanmış kişilere” denmektedir.

Kayyum atama süreci, belirli usulsüzlükler sonucu bir kişi veya kurumun yönetimine devlet tarafından el konulması ve bu yönetimin geçici olarak başka bir kişi veya kuruluşa devredilmesi anlamına gelmektedir

Kayyum Heyeti; Bir kurumun veya şirketin yönetimine devlet tarafından atanan kişilere kayyum heyeti denir. Genellikle ortaya çıkan problemlerin çözümüne odaklanan bu heyet, mahkeme kararı ile devlet tarafından atanmaktadır. Kayyum heyeti, belirli bir şirketin veya kurumun yönetimini geçici olarak devralır. Ortaya çıkan sorunları saptar ve belirlenen hedefleri gerçekleştirmek için faaliyet gösterir.

 Kayyum tayininin şartları:” -Bir Şirketin Faaliyeti Çerçevesinde İşlenmekte Olan Bir Suç Olması,- Suçun Zincirleme veya Kesintisiz Suç Olarak İşlenmesi,- Suçun İşlenmekte Olduğu Hususunda Kuvvetli Şüphe Bulunması (Basit Şüphe, Makul Şüphe, Yeterli Şüphe, Kuvvetli Şüphe),- Maddi Gerçeğin Ortaya Çıkarılması İçin Gereklilik,- Şirket Faaliyeti Çerçevesinde İşlenen Suçun CMK 133’te Sayılan Katalog Suçlardan Olması” olarak hukuk mevzuatına girmiştir.

Yerel yönetimlerde kayyumluk müessesesi ve kayyumluğa giden süreç; Ülkemiz; yetmiş yılı aşkın süre ile TİKKO, MLKPC, DHKPC vs olmak üzere,  1979 yılı sonrası ise başta PKK olmak üzere pek çok terör örgütü ile mücadele ederek geçirmiştir. Bu mücadelenin merkezinde ise PKK ve FETÖ terör örgütünün eylemlerine karşı yürütülen operasyonlar yer almaktadır. . Bir taraftan terör örgütleri ile mücadele eden diğer taraftan da birçok darbe ve darbe girişimine maruz kalan Türkiye’de 15 Temmuz 2016 yılında gerçekleşen darbe teşebbüsü sonrası ülke genelinde idari düzeyde büyük değişikliklere gidilmiştir. 1 Eylül 2016 tarihli Resmi Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe giren 674 sayılı KHK ile hem belediyelerde hem de İçişleri Bakanlığı Teşkilat Kanununda çeşitli düzenlemeler yapılmış; bu düzenlemeler ile belediye başkanlıkları ve belediye meclis üyeliklerine görevlendirme yapılması ve Yatırım İzleme ve Koordinasyon Başkanlıklarının (YİKOB) güçlendirilmesi öngörülmüştür. 674 sayılı KHK kapsamında, Belediye Kanunun 45. ve 57. maddelerine ek yapılmış ve ilgili kanuna geçici bir madde (9.madde) eklenmiştir. Buna göre vesayet makamına görevden alınan belediye başkanları ve meclis üyeleri yerine atama yapabilme yetkisi verilmiştir.

               Belediye Kanunun 45, 57 ve geçici 9. maddesi ile yapılan değişikliklerle;

   -“Belediye başkanı, başkan vekili ya da meclis üyesinin terör veya terör örgütlerine yardım ve yataklık suçları sebebiyle görevden uzaklaştırılması, tutuklanması, kamu hizmetinden yasaklanması veya başkanlık sıfatı veya meclis üyeliğinin sona ermesi hallerinde büyükşehir ve il belediyelerinde İçişleri Bakanı, diğer belediyelerde vali tarafından belediye başkanı, başkan vekili ya da meclis üyesi görevlendirilebilir. (Belediye Kanunu, madde 45).”

   - “Görevleriyle ilgili bir suç nedeniyle haklarında soruşturma veya kovuşturma açılan belediye organları veya bu organların üyeleri, kesin hükme kadar İçişleri Bakanı tarafından görevden uzaklaştırılabilir (Belediye Kanunu, madde 47).”

   - “Terör veya terör örgütlerine yardım ve yataklık suçları kapsamında haklarında yürütülen soruşturma veya kovuşturma nedeniyle görevden uzaklaştırılan belediye başkanı, başkan vekili ve meclis üyeleri için geriye dönükte uygulanabilir. 15 gün içerisinde soruşturma veya kovuşturma nedeniyle görevden uzaklaştırılan belediye başkanı yerine görevlendirme yapılabilir (Belediye Kanunu mad.9).”

Belediye Başkanının Seçilme Yeterliliği; Seçilme yeterliliği başlığı altında düzenlenmiş olan 2972 sayılı kanun md. 9’a göre “2839 sayılı Milletvekili Seçimi Kanununun 11 inci maddesinde belirtilen sakıncaları taşımamak şartıyla, on sekiz yaşını dolduran her Türk vatandaşı belediye başkanlığına, il genel meclisi ve belediye meclisi üyeliğine seçilebilir.” 2839 sayılı Milletvekili Seçimi Kanunu md.11” a) İlkokul mezunu olmayanlar, b) Kısıtlılar, c) Askerlikle ilişiği olanlar, d) Kamu hizmetinden yasaklılar, e) Taksirli suçlar hariç, toplam bir yıl veya daha fazla hapis veya süresi ne olursa olsun ağır hapis cezasına hüküm giymiş olanlar, f) Affa uğramış olsalar bile;

      1. Basit ve nitelikli zimmet, irtikâp, rüşvet, hırsızlık, dolandırıcılık, sahtecilik, inancı kötüye kullanma, dolanlı iflas gibi yüz kızartıcı suçlar ile istimal ve istihlak kaçakçılığı dışında kalan kaçakçılık suçları, resmî ihale ve alım satımlara fesat karıştırma veya Devlet sırlarını açığa vurma suçlarından biriyle mahkûm olanlar,

      2. Türk Ceza Kanununun İkinci Kitabının, birinci babında yazılı suçlardan veya bu suçların işlenmesini aleni olarak tahrik etme suçundan mahkûm olanlar,

      3. Terör eylemlerinden mahkûm olanlar,

      4. Türk Ceza Kanununun 536 ncı maddesinin birinci, ikinci ve üçüncü fıkralarında yazılı eylemlerle aynı Kanunun 537 nci maddesinin birinci, ikinci, üçüncü, dördüncü ve beşinci fıkralarında yazılı eylemleri siyasi ve ideolojik amaçlarla işlemekten mahkûm olanlar.”  

--298 sayılı Seçimlerin Temel Hükümleri ve Seçmen Kütükleri Hakkında kanunun İl Seçim Kurulunun Yetki ve Görevleri faslı Madde-16/5       “ Aday beyanname veya listelerini almak ve ilan etmek, bunlar hakkında yapılacak itirazları incelemek ve bu beyanname veya listelerden kanuna göre muteber olmayanlar hakkında karar vermek, geçici ve kesin aday listelerini yerlerine göndermek ve ilan etmek,” denilmiştir.

      Çözüm nedir?

       Yerel yönetime secimle göreve gelecek kişi/kişilerin seçilebilme yeterliliğine Yüksek Seçim Kurulu bünyesindeki İl Secim Kurulu tarafından yapıldığı;  298 sayılı Seçimlerin Temel Hükümleri ve Seçmen Kütükleri Hakkında kanunun İl Seçim Kurulunun Yetki ve Görevleri faslı Madde-16/5 te ifade edilmiştir.  O halde; seçilebilme yeterliliği konusu 2839 sayılı Milletvekili Seçimi Kanununun 11 inci maddesinde belirtilen sakıncaların, Suçun İşlenmekte Olduğu Hususunda Kuvvetli Şüphe Bulunması Basit Şüphe, Makul Şüphe, Yeterli Şüphe, Kuvvetli Şüphe ile soruşturma kovuşturma yapılan, mahkeme süreci en az iki yıl önce başlamış olup devam eden kişi/kişilerin mahkemelerinin seçim tarihinden en az bir ay öncesine kadar bitirilmiş olma şartı konulabilir ve/veya soruşturma kovuşturma yapılan kişi/kişilere seçilebilme imkânı verilmeyebilir.

Dünyada hiçbir devlet 2839 sayılı seçim kanununun 11 maddesinde sayılan suçlardan soruşturma kovuşturma ve/veya mahkûm olmuş kişi/kişilere “aday” olma izni vermez.  Konu ile İlgili kurumlar (YSK); seçilen kişi/kişilerin görevden alınma gerekçelerini adaylık sürecinde tespiti yapıp, seçime girme imkânı vermemelidir. Kamuya atanmışların çalışma hayatı her yönü ile vatandaş memnuniyeti odaklı olmalı olup, demokratik sistem için zararlı virüs üretmemelidir.      

Yorum Yaz
  • UYARI: Konuyla ilgisi bulunmayan, hakaret içeren cümleler veya imalar, inançlara saldırı, şiddete teşvik yorumları onaylanmamaktadır.