SÖZÜN ÖZÜ (Milli Eğitim -2-)

“MİLLİ” EĞİTİM -2-
Eğitim sistemimizin programlayıcıları (müfredat dahil) hangi amaçlar, nasıl bir gelecek inşası için hangi verileri kullanarak sistem ürettiği veya üretmediğini anlamak için günümüz 40 yaş altı grubu ile 40 yaş üstü grubunun milli manevi hassasiyetleri ile çalışma hayatına bakışı ve kişiler arası iletişimini sorgulayabilirsek biz nerede yanlış ve/veya doğru yaptığımızı öğrenmiş oluruz.
Bu yaş grupları arasında;
-Günümüz 40 yaş altı grup; iletişim araçlarının yaygın olduğu bir dönemin nesli olduğundan bu iletişim araçlarını yoğun bir şekilde kullanıyor olması bireysel iletişimdeki göz ( göz göze bakarak iletişim) ve elle (tokalaşma bir ortamda olma isteği) yapılan iletişimi yok etmiş, sanal iletişim sevgiyi saygıyı rafa kaldırmıştır. Bu durum; çocuk ebeveyn arasına duvar örmüş sevgiyi saygıyı bitirmiş, ebeveynin fikri duygu ve düşünceleri çocuk nezdinde dışardan (aile dışı) herhangi bir kişinin fikri duygu ve düşüncelerinin yanında önemsiz kalmıştır. 40 yaş üstü nesil günümüz iletişim araçlarını yoğun kullanıyor olmakla birlikte bireysel iletişimi devam ettirmekte; ebeveyn ilişkileri doruk noktadadır.
-Milli ve manevi hassasiyetler konularında 40 yaş altı grubunda milli hassasiyetler önemini yitirmiş, bireysel fayda önem kazanmıştır. Manevi hassasiyetler konusunda 40 yaş altı grubu okuyarak ve ezberleyerek öğrenme yolunu seçmişken, 40 yaş üstü grup dinlemeyi seçmiştir. Genel olarak, okuyarak öğrenmeyi seçen grup ile dinleyerek öğrenmeyi seçen grup arasında din tacirlerinin tuzağına düşen birey, dinleyici gruptan daha fazla olduğunu söylemek yanlış olmaz. Okuyarak öğrenmeyi seçen 06-40 yaş grubu bireyleri için genel olarak maddi bireysel fayda belirleyici olduğundan ve ezberi hayatının merkezi yaptığından din tacirlerinin tuzağına düşme ve/veya bunların yanında yer alma elde edilecek fayda ve ezberleri ile doğru orantılıdır.
-Verimlilik/üretkenlik konularında 40 yaş üstü grup verim ve üretimden heyecan duyarken 06-40 yaş grubu rutin olmayı, az emek ile çok bireysel faydayı arzulamakta kendini bireysel fayda dışında hiçbir amaç ve değer için (kurumsal fayda, milli değer) kendini yormaz.
Bu iki nesil arasındaki duygu düşünce farklılığına moda deyimle nesil çatışması deniliyor.
“Türkiye Fulbright Eğitim Komisyonu farklı isimle de Türkiye-Amerika Birleşik Devletleri Kültürel Mübadele Komisyonu olarak bilinmektedir. 1949 yılında Amerika Birleşik Devletleri ve Türkiye arasında imzalanan ikili anlaşmadır. Bu anlaşma Türkiye Büyük Millet Meclisi’nden geçtikten sonra 13 Mart 1950 tarih ve 5596 sayılı kanun çerçevesinde çalışmalarına başlamıştır. Fulbright Eğitim Komisyonu, kuruluş amacı olarak Türk ve Amerikan halkları arasında eğitim ve kültürel değişim yoluyla ortak bir anlayış geliştirmek olduğu belirtilse de bu komisyonun Türkiye’de eğitim politikalarını belirlemede etken olduğu düşünülmektedir.” (kay.int)
Bu komisyon dört Türk dört ABD li üye olarak kurulmuş, eğitim komisyonu başkanı ABD li olması kararlaştırılmış, eşit oylarda başkanın oyu iki kabul edilmiştir. 2009 yılında yapılan değişiklikle eğitim komisyonu üyeleri Beş Türk Üç ABD li olarak değiştirilmiştir.
Milli Eğitim Bakanlığınca düzenlenen eğitim şuralarında alınan kararlar ile ki; bu kararlar milli bir eğitim için önemli ve değerli kararlardır; ancak bu kararlar sahada uygulama şansı bulamamıştır. Nedeninin; Fulbright Eğitim Komisyonu olduğunu düşünmemek saflık olur.

Devam edecek

Yorum Yaz
  • UYARI: Konuyla ilgisi bulunmayan, hakaret içeren cümleler veya imalar, inançlara saldırı, şiddete teşvik yorumları onaylanmamaktadır.