NEDENLER ve SONUÇ (3)
15.03.1999 tarihli ve 99/12647 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile yürürlüğe konulan Kamu Kurum ve Kuruluşlarında Görevde Yükselme ve Unvan Değişikliği Esaslarına Dair Genel Yönetmelik ile kamuda “LİYAKAT” rafa kaldırılmış, sınav formatı gereği kamuda çalışan en vasat personel sınav konularını ezberleyerek sınavda başarı göstermiş ve bu tarihten 2024 yılına gelindiğinde kamu bürokrasisi bu mevzuat doğrultusunda şekillenmiştir. Ak Parti hükümetleri ise bu savrukluğu göremeyip liyakati önceleyen hukuki bir düzenlemeye gidememiştir. Bu sınavlarla oluşan Liyakat yoksulu çalışanların işlem ve eylemleri sonucu kamu yüksek maliyetler ödemeye mahkûm edilmiş/edilmekte, kamu ihtiyaçları gerekli gereksiz analizi yapılmadan yüksek bedellerle karşılandığı vatandaş tarafından görüldüğünden bu savurganlığa tepkisini göstermiştir.
Eylül 2021 ayında vizyona giren ekonomik çalkantı filmine tepki olarak Tarım Kredi Kooperatifleri kurularak zincir market sahiplerinin aç gözlülüğünün, besicilerinin ve/veya kendi kirli siyasi amaçlarına hizmet etmesi kısmen önlenmiş olmasına rağmen gıda piyasasını dengeleme amacı olan/sunan Tarım kredi kooperatifi, Toprak Mahsulleri Ofisi ve Et Balık Süt Kurumunun mahalle bakkal ve marketlerine satış fiyat etiketi kullanılarak ıskonto uygulamak sureti ile lojistik hizmet sunup ürün satışı yaptırabilirdi, böylece; aynı zamanda mahalle bakkal ve marketleri desteklenmiş olurdu.
Enerji piyasasını dengeleme amacı olan/sunan Enerji Piyasası Denetleme Kurumu (EPDK) akaryakıt, ev yakıtı (kömür dahil) ve elektrik fiyatlarındaki günlük yukarı yönlü dalgalanmalara müdahale etmeyip, tüketicileri günlük belirsizliklere muhatap ederek piyasaya güveni yok etmiştir. Bütün bunların yanında Türkiye Kömür İşletmeleri Kurumu TKİ 2022 yılının Temmuz ayında ev yakıtı olarak piyasaya kömür vermeyi durdurmuş, piyasa; aynı sektörün özel piyasa aktörlerinin insafına bırakılmış, dolayısı ile TKİ’nin yaklaşık kömür fiyatı 2.000 TL/Ton civarında olduğu halde 2022 yılı kış aylarında 3.500-4.000 TL/Ton fiyatlarla kömür piyasaya sunulmuştur.
Emlak piyasasını dengeleme amacı olan/sunan TOKİ; emlak sektörünün vampirlerine, kira geliri ile yan gelip yatanlar ve/veya kiraların yükselmesi için kiralık ev arzını daraltanlara karşı pasif kalarak vatandaşın soyulmasına karşı önlem almamıştır. Oysa; TOKİ’ye ev sahibi olma amacına yönelik yaklaşık 8,5 milyon talep gelmiş, gerçekte TOKİ tarafından kabul edilen yaklaşık 5,5 milyon talep olmasına rağmen bu talep sahiplerine kredi kullandırılarak ev sahibi yapma amacına yönelik 250.000 adet konut dışında işlem ve eylem yapmamıştır. Emlak sektörünün zorunlu konut ihtiyacı/talebi 5.5 milyon adet olduğu tespitine karşı en az 5.5 milyon konut arzı üretemediğinizde emlak sektörünün vampirlerine, kira geliri ile yan gelip yatanlar ve/veya kiraların yükselmesi için kiralık ev arzını daraltanlara menfaat sağlanmış olur. Bu durumda; TOKİ bürokrasisinin kime, neye, hangi amaca hizmet ettiği ve hangi siyasi sonuçlar ürettiğinin düşünülmesi gerekir.