SÖZÜN ÖZÜ (SUSKUN VİCDAN)

SUSKUN VİCDAN

Özgür seçimlerle, özgür millet iradesinin yönetim erki olma hali, demokrasinin varlığını; siyasi partiler ise millet iradesini yönetime taşıyan aracı kurumu; millet meçlisi, millet iradesinin vücut bulduğu yasama faaliyetlerinin yapıldığı yeri; yürütme ise, millet iradesinin icracı yönetim erkidir.

Ülkemizde; özgür seçimler yapılabiliyor mu? Özgür millet iradesi var mı, yasama ve yürütmeye yansıması ile düşünceyi açıklama hürriyetinin varlığının özgür yaşamın bir parçası olup olamadığı konularını milli, manevi ve demokratik teamüller ışığında irdeleyeceğim.

Ülkemizde ilk çok partili serbest seçim 14 Mayıs 1950 yılında yapılmış olması;  ülkemizin demokrasi, özgür secim ve özgür seçmeninin 2024 yılı itibari ile 74 yıllık bir geçmişe sahip olması özgür yaşamın çok genç olduğunun bir göstergesidir. 74 yıllık geçmişi olan ülkemizdeki özgür yaşam; anti demokrat düşünce sistemi aktörlerince 458 defa darbe, muhtıra ve darbe girişimine sahne olmuş, başarılan darbelerde millet iradesinin şekillendiği kurum olan siyaset kurumu askıya alınmış, darbe girişimi ve muhtıralar ile millet iradesine ayar verilmeye çalışılmış, siyaset kurumu dizayn edilmiştir.   

Bu millet; özgür millet, özgür seçmen davranışını her defasında yüksek yüzde oranında millet iradesinin oluşmasında öncü yapmış, özgürlüğüne düşkün, esaret kimden gelirse gelsin karşı durma ve gerekli tepkiyi koyma adına her defasında tepki iradesini yansıtmış, kendisini milletin üstünde gören mahfillere, gereken dersi her defasında yine özgür yöntemlerle vermiştir. Bu millet; mazlumu masum bilmiş, aykırı marjinal düşünce sistemi söylemlerini hoşgörü ile karşılarken eyleme dönüştüğü anda kafalarını ezmeyi bilmiş, kendisine sığınana;  dili, dini, mezhebi ve ırkı sorulmadan insani yardım ve yataklığı kendisine görev bilmiştir. 

Batı dünyası AB ve ABD ülkelerinde; ülkemizde olduğu gibi darbe, muhtıra ve darbe girişimi olmadığını düşünmek, bu ülkelerin özgürlükçü ülke oldukları yalanı iletişimi/iletişimlerine inanmak; saflıkla ve aptallıkla doğru orantılıdır. Bu ülkelerin derin devleti güçlü olduğundan milli iradenin oluşturduğu yönetim erki sözde kalmakta ve icra; derin devletin himayesinde, derin devletin istek ve arzuları doğrultusunda hareket etmektedir. (ABD eski başkanı Trump’un secimde ve secimden sonra yaşadıkları ile hasta Biden’in seçilmiş olarak ABD’yi sözde yönetmesi) özgürlükçü geçinen ve dünyaya bunu iletişim yapan ABD ve AB’nin derin devlet güçlerinin güçlü kolu yazılı ve görsel basınının iletişimi ile halkları buna inanmış/inandırılmış,  bu nedenle olmalı bu ülkelerde millet iradesi genellikle %25-50 aralığında, secime katılma oranı ise %45-65 aralığında gerçekleşmektedir.

  AB ve ABD ülkelerinde düşünce özgürlüğü;  ülkelerinin menfaatleri ile sınırlı, hizmetkârlık uşaklık resmi kimlik, insan hayatı menfaatin müsamahasında, emperyalizm kültür, yokluk yoksulluk başkalarının mutluluğu, emek yoğun çalışmak yaşamanın şartı olup, millet iradesi derin devletin emrinde, adalete ise;  sermayenin yön verdiği ülkelerdir.

AB ve ABD gibi emperyalist ülkeler;  insan hakları, özgürlük, demokrasi gibi insanlığın kabul ettiği değerlerin sözde hamiliğini yaptıkları gerekçesi ile dünyada olup biten her şeye müdahil olarak, her türlü kirli işleri yapmaktan, diğer ülkeler üzerinde emperyalist faaliyette bulunmaktan öte başka bir şey yapmadıklarını vicdanı olan her insanın bildiği gerçekliktir.  (vicdan; kişiyi kendi davranışlarıyla ilgili olarak bir yargıda bulunmaya yönelten, kişinin kendi ahlak değerleri üzerinde dolaysız ve kendiliğinden yargılama yapmasını sağlayan, kişiye doğruyu ve iyiyi yapma yükümünü de yükleyen içsel güç)       

Etiketler : Kendine sor
Yorum Yaz
  • UYARI: Konuyla ilgisi bulunmayan, hakaret içeren cümleler veya imalar, inançlara saldırı, şiddete teşvik yorumları onaylanmamaktadır.