ULUSLARARASI İLİŞKİLER ve MEDYA -2-
Rusya savaş uçağının düşürüldüğünden sonraki süreçte; Rusya’nın olumsuz ve orantısız tepkisinin nedenlerinden belki de en önemlisi SSCB’nin (Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği) dağılması ile kaybettiği dünyadaki prestijini, etkinliğini yeniden tesis etme çabası olabilir. Ki ! dağılma sürecinden bu güne kadar Azerbaycan, Gürcistan, Ermenistan ve Ukrayna’da bir çok insan ölümlerine neden olan SSCB felsefe ile dünyadaki prestijini ve etkinliğini gayri insani, despot davranışlarla elde etmeye, uluslararası hukuka aykırı davranması ile de dünya ve kendi iç kamuoyuna ben güçlüyüm algısı oluşturmaya yönelikti.
Bu süreçte İran; bölgenin en güçlü ülkesinin kendisi olduğu algısını dünya ve kendi iç kamuoyunda oluşturmak için bölgede en büyük rakip olarak gördüğü Türkiye’nin aleyhine bu vakada Rusya’nın yanında ve dünyada Türkiye üzerine oynanan bütün kirli oyunların tarafı, hatta; dini, milli ve ahlaki hiçbir değeri dikkate almadan bütün şer odaklarının destekçisi olmuşlardır.
Durum bu kadar net ve anlaşılır iken. Türkçe sözlü ve yazılı (Türkiye medyası) bir kısım medyamızda anlaşılmaz bir dille ifade edilmeye çalışılan ekonomik Rus yaptırımlarının Ülkemizi ekonomik buhrana sürükleyeceği algısını oluşturma çabası niye, Rus ve İran medyası ile aynı paralelde Türkiye aleyhine yayım yapmak ülkesine ihanet etmekle eş değer bir düşünce yapısı değil mi ?
Milli bir medya ve milli bir Siyaset Kurumu (siyasi partiler) oluşturma milletimizin vazgeçilmez asli görevi haline geldiği aşikârdır.
Türk Milleti tarih boyunca adaletten taviz vermemiş, mazlum ve mağdurların yanında olmuş, hiçbir zaman sömürgeci olmamıştır. “TÜRK MİLLETİ” tarih boyunca dili,dini,mezhebi ve ırkı ne olursa olsun herkese şefkatle yaklaşmış “dostluğuna güvenilen düşmanlığından korkulan” bir milletin adıdır.
devam edecek