YARGI ve BAĞIMSIZLIK
T.C. Anayasasının;
II. Cumhuriyetin nitelikleri
Madde 2 – Türkiye Cumhuriyeti, toplumun huzuru, milli dayanışma ve adalet anlayışı içinde, insan haklarına saygılı, demokratik, laik ve sosyal bir hukuk Devletidir.
Madde 138 – “Hâkimler, görevlerinde bağımsızdırlar; Anayasaya, kanuna ve hukuka uygun olarak vicdanı kanaatlerine göre hüküm verirler. Hiçbir organ, makam, merci veya kişi, yargı yetkisinin kullanılmasında mahkemelere ve hâkimlere emir ve talimat veremez; genelge gönderemez; tavsiye ve telkinde bulunamaz. Görülmekte olan bir dava hakkında Yasama Meclisinde yargı yetkisinin kullanılması ile ilgili soru sorulamaz, görüşme yapılamaz veya herhangi bir beyanda bulunulamaz.” denilmiştir.
- TC Anayasasının Madde 138/1 inci paragraf; “Hâkimler, görevlerinde bağımsızdırlar” FFO (fitne fesat ocağı) nın söylem dili“hâkimlere ve kararlarına müdahale edildiği, bağımlı oldukları” iddialarını her fırsatta yazılı ve görsel medyada ifade etmektedir. Emekli hâkimler dâhil hiçbir hâkimin bağımsızlığına müdahale edildiğine dair bir beyanı varmıdır? YOK. Amaç; güvensizlik üretme, illegal yapıların oluşmasına zemin hazırlama ile siyasi sonuç üretmeye yönelik olup; ülkede barışı huzuru bozmanın çabası içinde olmaktır.
- Madde 138/2 inci paragraf; “Hiçbir organ, makam, merci veya kişi, yargı yetkisinin kullanılmasında mahkemelere ve hâkimlere emir ve talimat veremez; genelge gönderemez; tavsiye ve telkinde bulunamaz.” TC Anayasasının bu hükmü, kamuya ait organ, makam, mercii bağlarken, bu hükmün; yazılı ve görsel basın ile sorumsuz siyaset kurumu kişilerini hatta kurumlarını bağladığı görüntüsü vermemiş olması düşündürücüdür. FFO ların bu davranışları hukuk nezdinde soruşturma kovuşturma konusu yapılması “düşünce ve ifade özgürlüğü” denilerek dezenformasyona meze edilebilmektedir. Reyting aracı olabilen yargıya intikal etmiş bütün vakaların yazılı görsel basında gündem, siyasi amaçlara hizmet aracı yapılması; Anayasanın madde 2 de ifade ettiği “hukuk devletidir” ilkesi ile bağdaştığını söyleyebilir miyiz?
- Madde 138/3 üncü paragraf; “Görülmekte olan bir dava hakkında Yasama Meclisinde yargı yetkisinin kullanılması ile ilgili soru sorulamaz, görüşme yapılamaz veya herhangi bir beyanda bulunulamaz.” denmiş olmasına rağmen; Yasama Meclisinde yargıya intikal etmiş vakaların sorumsuz siyaset kurumu kişilerince siyasi amaçlara hizmet aracı yapılması hangi ruh halinin davranışıdır. Bu davranışların cezai müeyyidesi var mıdır?
TC Anayasasının 2 inci ve 138 inci maddesinde yer alan “hukuk devleti” ve “Hâkimler, görevlerinde bağımsızdırlar” maddelerini ihlal edenler kimlerdir? Vakaları reyting aracı yapan medya ile siyasi amaçlarına hizmet aracı yapanlar kimlerdir? Sorularına düşünen bir varlık olarak cevap bulabiliyor muyuz? Öyleyse varsınız.