SÜMÜKLÜ ANAKONDA: FETÖ ( 2 )

Sümüklü sürüngen FETOŞ anakondası; artık insan olmaktan çıkmış olup da bunun farkında olmayan ve SARIKLI MÜCÂHİDLER GİBİ “din ve vatan kurtarmak için sahaya çıktığını zanneden” ASKER KOSTÜMLÜ anakonda yavrucaklarını, Haydi Abbas, vakit tamam!nidâsıyla in olarak kullandığı ve çöreklendiği askerî alandaki yuvalarından topluca sahaya sürdü.

 

Kravatlı kravatsız, takım elbiseli tişörtlü, eli kalemli, dili kelâmlı,eli kılıçlı ve terazili, beli peştemalli, .. ne varsa diğer envâiçeşit anakondaları da “herkes yerine marş marş!”denildiğinde görev mahallinde olacak şekilde hazır kıt’a olarak kenarda tuttu.

 

FETOŞ, asker kostümlü anakonda yavrucaklarını sahaya sürdü sürmesine de: “Vatanî görevini yapma sorumluluğu ile emir komuta zinciri altında askerde olan ve bundan başka derdi olmayan” ve bu anakonda yavrucaklarının emri altında bulunanbinlerce vatan evlâdını da kendi suçuna ortak etmekten, kendi kazdığı kuyuya düşerken onları da paçasından çekip heder etmekten hiç çekinmedi.

 

Sırtından alçakça hançerlenen ve kendini korumak zorunda olan Devlet de demir yumruk ve balyozu ile her iki yanı kesen kılıcını çekip meydana çıktı, can havliyle saldırı ve savunmaya geçti.

 

Bu meydana çıkış; hasım bildiklerine zarar vermek isteyen, Devlet’in fırsat ve imkânlarını kendi emelleri için kullanmak isteyen Devlet içine yuvalanmış birçok alçak için de fırsata ve ranta dönüştü.

 

Yalnızca şeref ve ekmeğinin derdinde olan, ancak; FETÖ’ye kurban giden,  Devletin dost ateşine ve Devlet’e yuvalanmış hâinlerin düşman ateşine mâruz kalan yüzlerce insan rezil rüsvâ oldu.

 

Emînim ki Allah, mâsûm olanların bu kapsamda yaşamış olduğu sıkıntıları ecirlerine sayacaktır; bu kişiler Devlet’e, vatana ve Millet’e küsmemelidirler!

 

Başta FETOŞ olmak üzere, yüzlerce mâsûmun hayâtının mahvolmasına sebep olanların:

     *Bir dilim ekmeğe muhtaç şekilde sürüm sürüm sürünmeleri,

     *İsteseler de hemen ölemeyip babaları Ariel ŞARON gibi yıllarca bitkisel hayatta yatak yatak sürünerek ve her bir organı en az onar yıl arayla tek tek iflâs ederek acılar içinde gebermeleri,

     *Geberdikten sonra da mezar mezar sürünerek Allah’a hesap vermeleri,

  *“Keşke toprak olaydık!”melemeleri eşliğinde münâfıkların yatağı olan cehennemin en dibine yuvarlanmaları,

 

Tek dileğimizdir!


Vatan ve Millet’i korumak düzenbazlığıyla sahaya çıkan bu sümüklü FETOŞ anakondası ve avânesi:

     *Devletin en zâlim olduğu ve Müslümanların başlarına tokmağın gâvur tarafıyla “güm güm güm!” vurduğu zamanlarda, iktidarları insaf ve îzâna dâvet etmek adına,

     *Millet tarafından iktidar yapılan Refah Partisi ve AK Parti’ye; vatanı kendisinin malı ve kendisini Millet’in efendisi sayanlar tarafından Manifesto-Ültimatom-İhtar-Bildiri yayınlandığı zamanlarda “iktidârın: Millet’in” yanında olmak adına,

 

Allah rızası için olsun, bir kere bile ses soluk çıkartmadılar; bilâkis işbirlikçilik yaptılar!

 

İşin en korkunç ve ilginç yanı, FETOŞ anakondaları din ve vatan düzenbazlığıyla sahaya çıkarken:

     *Din ve vatan için gayret edenler ilk defâ bu kadar uzun süre iktidardaydı.

     *Elden giden din ve vatan yoktu.

    *Ulusalcı,lâikçi, komünist, ateist, .. ne varsa hepsi de en zayıf ve suskun zamanlarını yaşıyordu.

 

Böyle zamanlarda ses çıkartmayıp ve kılını kıpırdatmayıp da:

     *Bilumum dâhilî ve hâricî düşmanların tırstığı ya da en azından uykuya yattığı,

     *Müslümanların üzerindeki her türlü baskının kalktığı,

   *Hattâ Müslümanların lâçkalaşma ve “sekülerleşme=Düşmanına benzeme” sürecine girdiği,

     *%90’ı her hâliyle kendilerine benzeyen insanların desteklediği bir partinin iktidarda olduğu,

     *İktidardan her istediğini aldığı,

 

Bir zamanda FETÖCÜLERin darbeye kalkışıp iktidârı ele geçirmek istemeleri çok ilginç, işin doğasına ve darbe geleneğine çok ters!

 

İster alın teri ile elde etmiş olsun ister çalmış olsun, en aptal insanın bile ayakkabı kutusunda para saklamayacağını bile bile ısrarla sürdürülen ayakkabı kutusundaki para yalanları; Türkiye’nin yıllık bütçesi ve iç edilebilecek para miktarı ile AK Parti’nin iktidarda kalma süresine aykırı şekilde, sanki hepsi aynı anda hırsızlık yapmış gibi üst üste koydukları ortalama dört bakan hakkındaki hırsızlık suçlamaları ile manipüle ettikleri kamuoyunu yanlarına almalarının sebebi belli imiş..

 

Bu arada Millet; Balyoz, Ergenekon ve Ayışığıdarbecilerinin yakalanmasını “vayy bee; batıcılar yine darbe hazırlığı yaparken yakalandı; helâl olsun Devlet’e!” diye sevinerek izleyedursun ve senaryo sahipleri de “bu boruyla mı darbe yapılacak, güldürmeyin adamı!” diye yalanlayadursun:


     *Söz konusu darbe senaryolarının tamâmen gerçek olduğu,

  *Ama darbeci adaylarına çekilen bütün bu operasyonların, “bu Anadolu mahallesinin kızı benimdir, benim olcek ülenn!” şeklinde bir mıntıka temizliği mahiyetinde BİR ÇETENİN DİĞER ÇETEYİ TEPELEME OPERASYONU OLDUĞU VE AYAKTA KALAN ÇETENİN DE DARBEYE KALKIŞTIĞI

 

AÇIĞA ÇIKMIŞ OLDU.

 

Puzzlın parçaları yerine yerleştirildiğinde, FETÖCÜLERin bu kalkışmasının vatan ve din kurtarmak adına olmadığı ve DIŞ KAYNAKLI BİR GÖREVİ İCRÂ AMACI TAŞIDIĞI da âşikâr oldu!

Yorum Yaz
  • UYARI: Konuyla ilgisi bulunmayan, hakaret içeren cümleler veya imalar, inançlara saldırı, şiddete teşvik yorumları onaylanmamaktadır.
  • ALTUNTAŞ H. 02 Temmuz 2024 15:18

    UMARIM YAZINIZ gelecek nesillerin geçmişine bir tarih olur.